Yazarlar

Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.comYunanistan'ın Türkiye saplantısı
2020.04.30 08:35 - Son Güncellenme: 2020.04.30 08:35Yunanistan'ın Türkiye ile ilgili bitmek tükenmek bilmeyen takıntısı azalmak yerine, neden günden güne artar bir hale geliyor anlamak mümkün değil.
Evet iki ülke arasında sorunlar var ve zaman zaman da krizler patlak veriyor. Ama, benzer veya aynı konunun gündeme Yunanistan'da nasıl, Türkiye'de nasıl yansıdığına baktığınızda Yunan tarafındaki algı ve büyüklük hatta çarpıklık fersah fersah ileride.
GÜNDEM HEP TÜRKİYE
Biliyorsunuz; Yunanistan'da haberlerin veya gündem maddelerinin %20'si 30'u her gün Türkiye ile ilgili. Önemli olsun olmasın her şey Türkiye, Türkiye ve yine Türkiye.
Müthiş bir takıntı ve saplantı var. Bir konu varsa Türkiye'de de evet haber olur ama bizde asla Yunanistan'la ilgili gelişmeler ulusal tehdit veya alarm durumda olması gereken bir algıda görülmez.
Dediğimiz gibi; Yunanistan'da ise tam tersi. Her gün on haberin en az 2-3 tanesi Türkiye ile ilgili. Turizmimizden insansız hava araçlarımıza kadar ne varsa sürekli özel programlar yapılıyor, uzmanlarla saatlerce tartışılıyor.
SAPLANTI HALİNE GELDİ
Devamlı olarak Türkiye, Yunanistan'ı yiyip bitirecek algısı pompalanıyor. Karalama ve haberleri saptırma da cabası. Zaten; Gümülcine'deki Türk kardeşlerimize zulümleri de malumunuz.
Asla kabul edilmez ama hadi artık alıştık diyelim de; keşke insani ve kendilerine vicdanen dokunan bir noktada da bunu yapmasalardı.
Geçen gün öyle bir olay oldu ki artık gerçekten vicdani ve insani olarak el insaf demek geldi.
DIŞİŞLERİ ŞAŞKIN
İnsan düşündüğünde bu takıntının neden bu seviyeye ulaştığını anlamaya çalışıyor. Bizim Dışişleri ile konuştum. Hepsi hayretler içinde.
Biliyorsunuz, Türkiye'nin Afrika'da Cibuti Büyükelçiliğinin yardımıyla ülkede mahsur kalan 3 Yunanlı denizci THY'nin özel tahliye uçağıyla Türkiye'ye getirilmişti. Uçaktan indikten sonra da Yunanistan'ın Ankara Büyükelçiliği bunları özel arabayla Edirne İpsala sınır kapısına göndermişti.
YAZIŞMALARDA VAR
Bu talep Dışişleri resmi yazışmalarına baktığımızda kesinlikle net olarak Yunanlılardan bizzat gelmiş.
Hem de resmi diplomatik nota ile.
Böylece, Türkiye de, almadan veren beklentisiz iyilik yapan vicdanlı bir ülke olduğundan Cibuti'den tahliyeye Yunan denizcileri de dahil etti.
Aldığım bilgiye göre, konu devletin zirvesinde ilgili birimlerle istişare edilmiş ve konsensüsle tabii ki derhal yardım edilsin kararı alınmış. Tereddüt bile edilmemiş.
Ve sonuç.... Olacak gibi değil . Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye'den ve bizim Dışişlerinden bile bahsetmeyerek Yunanlı denizcilerin Avrupa Birliği ve Yunanistan muazzam işbirliği ile çözüldüğünü yazdı. Yazık. Acınası bir aşağılık kompleksi.
ACINASI RUH HALİ
Evet, Türkiye bunu Yunanistan teşekkür etsin, eksikli kalsın diye değil insani açıdan yaptı. Diğer ülkelere nasıl yaptı ise. Ama mesele Yunan Bakanın düştüğü ruh hali.
Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu haklı. Yunan mevkidaşı Dendias'a yine sosyal medyada bari siyasi konulara bunu alet etmeyin diyerek tepki gösterdi:
"Üç Yunan denizciyi teşekkür etmeniz için değil, insani görevimiz olduğu için memnuniyetle Cibuti'den getirdik."
Evet. İnsani görev ve vicdan.
Bu koronavirüs AB içindeki zayıflıkları ve üyelerin kendi içlerinde bir işbirliği ve yardım duygusu olmadığını gösterdi. Kim getirirdi bizden başka Yunanlı denizcileri merak ediyorum.
AB'de gördünüz. Bencillik had safhada ve herkes korona sürecinde kendi başına kaldı. İtalyan Başbakanı bile sonunda isyan etti.
YİNE TÜRKİYE OLACAK
Bu süreçler güven sarsılması yaşayan AB'nin önümüzdeki dönemde çatırdamasını getirebilir.
Yani yıllarca Yunanistan'ın sırtını dayadığı beleşten geçindiği AB'nin çöküşünü.
Ama Yunanistan unutmasın, o günlerde bile etrafında sadece bir ülke ona elini uzatacaktır. O da yine Türkiye olacaktır.
Siz sevgili okuyucularımıza sağlıklı günler dileklerimizle...
Yazarın diğer yazıları
- İsrail İran savaşını anlamak 16 Haziran 2025 Pazartesi, 07:39
- Ya bıçak ya da silah olsaydı 05 Mayıs 2025 Pazartesi, 07:32
- İnsanlar sinir hastası oluyor 24 Nisan 2025 Perşembe, 12:25
- Türkiye'de tekstil sektörü alarm veriyor 07 Nisan 2025 Pazartesi, 08:43
- Bir güne neler sığıyor bu ülkede... 20 Şubat 2025 Perşembe, 13:23
- Bu bir süreç değil 16 Ocak 2025 Perşembe, 00:21
- Suriye umut ve belirsizlikler denizi 10 Aralık 2024 Salı, 12:13
- Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak 06 Aralık 2024 Cuma, 11:31
- Elon Musk'ın kumarının şifreleri 25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21
- Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50
Yazarlar
- Ciğerlerimizi yakmayın! Hasan Boztürk
- Borçlara 'yapılandırma'! Elif Didem Danacıoğlu
- Transferler tamam, gözler sahaya çevriliyor! Çetin Sabırlı
- 'Efelerle Sultanlar' arasındaki fark 'gece i... Engin Aksöz
- İsrail İran savaşını anlamak Metehan Demir
- Ciğerimizi yakan yangınlar sonrası Bursa'dak... Hasan Yalçın
- Bursa'mızda 'Su'dan sebepler Prof. Dr. Murat Taş
- Langırt masasında inovasyon mu yapılır? Binay Kazan
- Bu yazım kadınlara! Erkekler okumasın... Ece Sarı
- Turizm Şehri Bursa'dan Yaza Merhaba Ramazan Başan
- Yanıyoruz cayır cayır Yeşim Mutlu
- İbrahim Balaban sergisi! Kamuran Vatansever
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Amaç vergi adaleti değil vergi garantisi! Emre Özpeynirci
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz