Yazarlar

Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.comSonumuz mu geliyor?
2020.12.10 07:19 - Son Güncellenme: 2020.12.10 07:19Dünyayı neredeyse bir yıldır sarsan koronavirüs veya covid-19 salgın hastalığının yarattığı tablo ortada.
Ölümler, hastalıklar, ekonomik sıkıntılar, belirsizlikler, ümitsizlikler ve her geçen gün ortaya yeni çıkan kaotik durumlar tüm dünyayı bu sarmalın içinde boğulma noktasına getirdi.
Evet; şimdi ardarda aşılar çıkıyor, her gün yeni gelişmeler konuşuluyor.
Ancak öte yandan da virüsün pandeminin ikinci döneminde yayılma hızı artık kontrolden çıkmış durumda.
Yine de ben yüzyılda bir insanlığın karşılaştığı türden bu belalı sürecin aşı ve virüs zayıflaması dahil bazı muhtemel gelişmelerle beş altı ay içinde belli bir çizgiye düşeceği kanaatindeyim. Tabii bu siyasi okumaya dayalı şahsi tahminim.
Ancak hala ortada kocaman bir soru var; Bu virüs, insan yapımı mı yoksa doğal yollarla mı ortaya çıktı. Bunu zaman gösterecek.
Normalde çok karamsar olmam. Ama bu kez kafamı kurcalayan aynı paralelde başka birşey var.
KORKUNÇ GERÇEK
Bana kalırsa, covid-19 adlı bu virüsün yol açtığı global türbülans, insanların, ülkelerin düştüğü çaresizlik şüphesiz ki bazı mihrakları ve güç odaklarını, 'bir virüsle neler yapabilecekleri' konusunda iştahlandıracak.
Dünyayı nasıl sömürecekleri konusunda motive edecek.
Bu sebeple, bundan sonra, o yıllardır hep konuşulan biyolojik savaşlar artık teknolojinin de geldiği noktayla kontrolden çıkabilecek bir noktaya ulaşabilir.
YENİ ÖLÜM SİLAHLARI
Birkaç yıldır mikrodalga bazlı manyetik dalgaların mermi gibi kullanıldığı gizli silahların bazı toplu yaşam alanlarında denendiği iddiası zaten var.
Bu silahların denendiği iddia edilen Çin, Rusya ve diğer birkaç bir ülkede bu dalgalara maruz kalan insanların burun kanaması, hafıza kaybı, baş ağrısı, sersemlik gibi şikayetlerinin olduğu iddia ediliyor.
Tabii ki bu tür silah ların denendiği ve yabancı diplomatların hedef alındığı yönündeki iddiaları Rusya ve Çin net bir dille yalanlıyor.
Geçenlerde Amerikan Genelkurmay Başkanı Mark Milley'in açıklamaları bu çerçevede oldukça tedirgin edici.
Yani bu koronavirüs belasının yarattığı tablonun ileride kötü niyetli ülkeler ve terör gruplarınca nasıl kullanılabileceğine dair ABD de bile bir derin endişe oluşmuş durumda.
Hatta açıklamaların gizli şifrelerine bakılırsa şimdiden ABD bu konuda tedbirli olunmasını bile tavsiye ediyor.
Bu tavsiye varsa bilin ki zaten onlar şimdiden hazırlık yapmaya bile başlamış durumdadır.
Teknoloji hayatı daha kolaylaştıracak dünyayı daha güzelleştirecek ve koruyacak derken, insanlık bu teknoloji ile kendi sonunu hazırlayacak gibi. Yarattığı ölümcül virüslerle kendi soyuna saldırmaya hazırlanıyor.
Bakın Amerikan Genelkurmay Başkanı tırnak içinde neler söylüyor.
"Bu virüs (Kovid-19) veya başka bir tip virüs biyolojik bir sistem olarak kötü emeller için kullanılabilir mi? Elbette ki evet. Bu olabilir ve bu bir kaygıdır. Ulus devletler zaten böyle bir kabiliyet geliştirme kapasitesine sahip. Asıl daha büyük kaygı ise bir terör örgütünün veya sorumlu aktör gibi davranmayan birilerinin bunu kullanmasıdır. Bu çok büyük bir kaygıdır. Ayrıca, elinde hiç silah olmayan örgütlerin biyolojik silahlar geliştirip bunları kullanmalarını ve korkunç bir yıkıma neden olmalarını hayal etmek hiç de zor değil. Henüz örgütlerin elinde böyle bir şey yok ancak bu bir ihtimal. Böyle bir kabiliyete müdahale etmek ve onu yok etmek bakımından tedbirli olmamız gerekir. Ama aynı zamanda devam eden salgından da ders almamız gerekir ve bunları kendimizi savunmak için kullanmalıyız. Dolayısıyla gelecekte kişisel koruma malzemelerimizin, böyle bir durum söz konusu olduğuna müdahale edecek ekiplerimizin hazır olmasını temin etmemiz, böyle bir biyolojik saldırının etkisini azaltmak için kendimize uygulayacağımız protokol ve prosedürleri hazır etmemiz gerekir."
Amerikalı yetkilinin açıklamalarını arzu ederseniz şimdi bir kez daha sonuna kadar lütfen okuyun.
Satır aralarında yukarıda naçizane anlatmaya çalıştığımız şifreler ve korkuları kendini gösterecek.
Takdir ve değerlendirme tamamen siz değerli okuyucularımızın.
Sağlıkla kalın...
Yazarın diğer yazıları
- İsrail İran savaşını anlamak 16 Haziran 2025 Pazartesi, 07:39
- Ya bıçak ya da silah olsaydı 05 Mayıs 2025 Pazartesi, 07:32
- İnsanlar sinir hastası oluyor 24 Nisan 2025 Perşembe, 12:25
- Türkiye'de tekstil sektörü alarm veriyor 07 Nisan 2025 Pazartesi, 08:43
- Bir güne neler sığıyor bu ülkede... 20 Şubat 2025 Perşembe, 13:23
- Bu bir süreç değil 16 Ocak 2025 Perşembe, 00:21
- Suriye umut ve belirsizlikler denizi 10 Aralık 2024 Salı, 12:13
- Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak 06 Aralık 2024 Cuma, 11:31
- Elon Musk'ın kumarının şifreleri 25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21
- Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50
Yazarlar
- Ciğerlerimizi yakmayın! Hasan Boztürk
- Borçlara 'yapılandırma'! Elif Didem Danacıoğlu
- Transferler tamam, gözler sahaya çevriliyor! Çetin Sabırlı
- 'Efelerle Sultanlar' arasındaki fark 'gece i... Engin Aksöz
- İsrail İran savaşını anlamak Metehan Demir
- Ciğerimizi yakan yangınlar sonrası Bursa'dak... Hasan Yalçın
- Bursa'mızda 'Su'dan sebepler Prof. Dr. Murat Taş
- Langırt masasında inovasyon mu yapılır? Binay Kazan
- Bu yazım kadınlara! Erkekler okumasın... Ece Sarı
- Turizm Şehri Bursa'dan Yaza Merhaba Ramazan Başan
- Yanıyoruz cayır cayır Yeşim Mutlu
- İbrahim Balaban sergisi! Kamuran Vatansever
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Amaç vergi adaleti değil vergi garantisi! Emre Özpeynirci
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz