Yazarlar

Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.comRefah sınır kapısı tiyatrosu! Oyunun farkında mısınız?
2023.10.27 01:14 - Son Güncellenme: 2023.10.27 01:14Hatırlarsanız geçen hafta sonundan bu yana Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır kapısının yeniden açılacağına dair muazzam bir haber kampanyasıyla karşı karşıyayız.
Şimdi size burada tüm dünyaya oynanan göz boyama amaçlı tiyatronun tüm detaylarını anlatacağım.
Savaşın 20. gününde Gazze'de İsrail'in 'Hamas'ı yok ediyorum' bahanesiyle başlattığı bombardımanı sonucunda hayatını kaybeden insanların sayısı 8 bin'i geçti. Buna halen enkazlar altındaki çoğu çocuk 2 binden fazla insan dahil değil.
Hamas'la mücadele adına Gazze'de masum çoluk çocuk sivil yaşlı demeden bölgenin neredeyse üçte birini yerle bir eden İsrail hala bugün olanca gücüyle havadan bombardımana devam ediyor.
Korkunç bir algı oyunu var. Bize bu 20 gün boyunca iki konu tartıştırdılar. Birincisi; İsrail kara operasyonu yapacak mı, ne zaman başlayacak? (Ki yapması o kadar kolay değil)
İkincisi ise, Refah Sınır kapısı ne zaman açılacak ve yardım tırları Gazze'ye Mısır'dan ne zaman girmeye başlayacak?
Varsa yoksa bu iki konu üzerinden sürekli bir spekülasyon, sürekli bir tartışma ve tahminler dizini.
Bitmek bilmiyor.
Ama bu arada biz bunları konuşurken televizyonlarda ardı arkasına tartışma programlarında İsrail'in kara harekatında neler yapacağı konuşulurken havadan zaten 20 gündür ölüm yağıyor. Yani algı şaşırtması muazzam çalışıyor.
Gelelim şu Refah Sınır kapısı meselesine. Öyle büyük bir göz boyama var ki.
Acı olan şu: İsrail hatırlarsanız, kuzey Gazze'de yaşayan 1.100.000 Gazzeliyi Mısır'ın Refah Sınır kapısına doğru yani güneye doğru gitmesi konusunda tehdit etmişti. Kalanların bombardımana maruz kalacağını ilan etmişti. Bu büyük trajedide insanlar korkuyla aşağı doğru ilerlerken bir de konvoyları bombalanmıştı.
Ama ne oldu bunlar konuşulmadı bile varsa yoksa Refah Sınır kapısı açılacak mı, açılmayacak mı konuştuk.
Sanki kapı açılınca burada elektriği, temiz içme suyu, gıdası, hastanede gerekli olan hayati tedavi için ilaçlar, narkoz gibi tüm ihtiyaçlar karşılayacak havası yaratıldı.
Zaten 7 Ekim öncesinde Gazze'de yaşayan 2,3 milyon insanın dörtte üçüne yakını uluslarası yardımlar ile ayakta duruyordu. Bunun da sebebi 2007'den beri aralıksız devam eden ambargo ve abluka idi. Bir diğer deyişle Gazze'de zaten büyük bir sefalet vardı.
Peki ne oldu?
Bir hafta boyunca bu büyük umut gibi pompalanan Refah Sınır kapısı açılması meselesinde ise gelen tır sayısı daha 100'ü bile bulmadı.
Şimdi sıkı durun: Savaş öncesi bu kapıdan zaten günde en az 400 tır geçiyordu. Yani zaten bitmiş olan Gazze'ye bir haftada gelen bu sembolik yardım hiçbir işe yaramadı.
Bakın yetkililer neler söylüyor:
Savaştan önce Refah'tan günde 400 kamyonun geçtiğini kaydeden BM Dünya Gıda Programı Başkanı Cindy McCain, "Gazze'deki durum felaket. Çok, çok daha fazla kamyona ve sürekli bir yardım akışına ihtiyacımız var" diyor.
BM'ye bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'ndan Juliette Touma ise, "Halihazırda geçiş yapmakta olan kamyonlar okyanusta bir damla olacak. Gazze'de sivillerin ihtiyaç duyduğu şey düzenli bir insani yardım akışının sağlanması" açıklamasında bulunuyor.
BM Acil Yardım Direktörü Martin Griffiths'e göre, bölgeye günde acilen en azından 100 kamyon yardım geçmesi gerekiyor. Şu anda Mısır sınırında yaklaşık 3 bin ton yardım taşıyan 175 TIR bekliyor. Ama geçemiyor.
BM Yetkilisi Philippe Lazzarini ise, eskiden 4 yüz - 5 yüz tırın geçtiği kapıdan bugüne dek toplamda 100 tırın geçmesinin trajedi olduğunu belirtiyor.
Şu ana kadar akaryakıt girişine izin verilmeyen kamyon sayısı ise 74 oldu. Bu ne demek?
Bu akaryakıtın gelişi çalışmayan hastane jeneratörlerinin tekrar çalışması demek. Ama İsrail Refah Sınır Kapısını bile kontrol ediyor.
Yani Mısır'ın kontrolündeki altındaki sınır kapısındaki tırların Hamas füzelerde yakıt olarak kullanır diye içeriye akaryakıt taşımasına izin verilmiyor. Kontrolü İsrail yapıyor. Hastanede elektrikler yok, ameliyatlar telefon ışığında yapılıyor. Hastanelerde narkoz yok. Narkozsuz acı içinde hastalara tıbbi müdahale yapılıyor. Sirke ile yara temizleniyor.
Ve hala Refah Sınır kapısı açıldı diye seviniyoruz. Daha da acısını söyleyeyim mi. Refah Sınır Kapısı'nın açılış haberini Amerikan büyükelçisi duruyor.
Düşünün; bizim Kapıkule Sınır kapısının açılışını İngiliz Büyükelçisinin ya da Amerikan Büyükelçisinin duyurması gibi garip bir durum.
Dünyanın gözü önünde çok büyük bir tiyatro oynanıyor ve her gün siviller Gazze'de katlediliyor. Adı da Hamas'a operasyon diye yutturuluyor.
Orada hala sağ kalanlar ise aç susuz sefalet ve pislik içinde salgın hastalıkların ortasında ölüme terk ediliyor.
Ama batı ne diyor? 'Daha ne istiyorsunuz Refah Sınır kapısı açıldı ya.'
Dünya çok kötü bir yer haline geldi ve daha da giderek kötüleşiyor. Bu savaşın nereye gideceği düşüncesi ise insanı her geçen gün daha karamsar bir tabloya doğru sürüklüyor.
Türkiye'nin Gazze için verdiği mücadele çok önemli ve belki de Türkiye gibi birkaç ülkenin samimi mücadelesi haricinde sanki Gazze başkalarının hiç de umrunda değil gibi.
Ne büyük bir acı.
Bu plan neyin planını bilmiyoruz ama Gazze'yi Filistinlilerden temizleme ve yeni Orta Doğu düzeni oluşturmada batının kirli oyunlarının sinyallerini hisseder gibiyiz.
Tam da bu kirli ve sinsi oyunun ortasında küçük çocukların bombalar altındaki bitmeyen çığlıkları vicdanlarımızı, yüreklerimizi dağlıyor.
Yazarın diğer yazıları
- İsrail İran savaşını anlamak 16 Haziran 2025 Pazartesi, 07:39
- Ya bıçak ya da silah olsaydı 05 Mayıs 2025 Pazartesi, 07:32
- İnsanlar sinir hastası oluyor 24 Nisan 2025 Perşembe, 12:25
- Türkiye'de tekstil sektörü alarm veriyor 07 Nisan 2025 Pazartesi, 08:43
- Bir güne neler sığıyor bu ülkede... 20 Şubat 2025 Perşembe, 13:23
- Bu bir süreç değil 16 Ocak 2025 Perşembe, 00:21
- Suriye umut ve belirsizlikler denizi 10 Aralık 2024 Salı, 12:13
- Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak 06 Aralık 2024 Cuma, 11:31
- Elon Musk'ın kumarının şifreleri 25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21
- Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50
Yazarlar
- Ciğerlerimizi yakmayın! Hasan Boztürk
- Borçlara 'yapılandırma'! Elif Didem Danacıoğlu
- Transferler tamam, gözler sahaya çevriliyor! Çetin Sabırlı
- 'Efelerle Sultanlar' arasındaki fark 'gece i... Engin Aksöz
- İsrail İran savaşını anlamak Metehan Demir
- Ciğerimizi yakan yangınlar sonrası Bursa'dak... Hasan Yalçın
- Bursa'mızda 'Su'dan sebepler Prof. Dr. Murat Taş
- Langırt masasında inovasyon mu yapılır? Binay Kazan
- Bu yazım kadınlara! Erkekler okumasın... Ece Sarı
- Turizm Şehri Bursa'dan Yaza Merhaba Ramazan Başan
- Yanıyoruz cayır cayır Yeşim Mutlu
- İbrahim Balaban sergisi! Kamuran Vatansever
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Amaç vergi adaleti değil vergi garantisi! Emre Özpeynirci
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz