Yazarlar

Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.comMillet sıkıldı ve yoruldu
2019.04.11 09:06 - Son Güncellenme: 2019.04.11 09:06KİTABIN ortasından açıp konuşalım. Hala çözülemeyen İstanbul merkezli seçim sonuçları belirsizliğinin beraberinde getirdiği gerginliği bu millet olarak hangi partiden olursak olalım haketmiyoruz.
Gerçekten uzadı. Millet sıkıldı, yoruldu ve bıktı. Siyasetin arasına sıkıştık. Millet meseleleri ile milli ve ekonomik başlıklar giderek ağırlığını üzerimizde daha da hissettirecek bu gidişle.
Aşırı bir siyasi kamplaşma da olduğundan yerel seçimler meselesini de iyice abarttık ve sanki sonuçta bir meydan muharebesinde düşmanlarla 'al-ver' mücadelesine girdiğimizi düşünüyoruz.
SAKİN DAHA SAKİN
Sakin biraz sakin. Sadece seçim oldu. Kimse düşmana karşı zafer kazanmadı ve bir yer ele geçirmedi. Kimse de düşmana kaybetmedi ve toprak teslim etmiyor. Eğer sonuçlar bu şekilde netleşir ve son anda bir değişiklik olmazsa halkı dinlesek aslında mesaj net;
'Başkanlık sistemine güven oyu verdim ayrıca Ankara ve İstanbul'da da il meclis ağırlığını cumhur ittifakına verdim. Fakat başkanlık koltuklarını vermedim. Onu da millet ittifakına verdim. Gelin beraber çalışın.'
Ne var bunda şimdi. Halk her zaman en doğru kararı verir. Milli iradenin tecellisi şaşmaz. O nedenle kulak vermek ve saygı duymak önemlidir.
Bu kadar ciddi sorun kapıda beklerken ve tüm dikkatimizi bunlara vermek varken neredeyse 10 günü aşkın süreden beri bitmek bilmeyen bir İstanbul krizinin içine saplandık. Ekonomi de, piyasalar da buna kilitlendi. Artık herkes birbirine ne olacak bu İstanbul diye sormaya başladı.
ARAŞTIRILMALI
Ama şu da bir gerçek ki; seçim gecesi veri akışının en kritik anda durması sinirleri iyice gerdi. Açıkçası, bu hem AK Parti'ye hem de CHP'ye de zarar verdi. Sonuçlarla ilgili zaten kimse kimseye güvenmiyor. Bu iyice ipleri gerdi. Bence bu konunun üzerine gidilmeli. Herkesi zor duruma düşüren bu aksaklık nasıl oldu diye araştırılmalı.
Sonrasında sandıklardan çıkan sonuçların itirazlar ve yeniden sayımlarla binlerce oy değişmesi de, sandık kurulları ve sayım işlemlerinin ne kadar ciddiyetsiz yapıldığını ortaya koydu. Biz bir oyun vebali büyüktür diyoruz. Ama sayanların tasnif ve kayıt edenlerin ciddiyetsizliğine bakın. Tabii ki işini iyi yapan kurul üyelerini ayırdederek bunu söylüyoruz. Ancak işini düzgün yapmayanlara da neden diye sorulmasını demokrasi ve vicdan adına istiyoruz.
Bakın Sandık kurullları kimlerden oluşuyor? 1 başkan, 6 asıl ve 6 yedek üye. Zaten Sandık kurullarının kimlerden oluşturulacağı 298 sayılı Kanun'da tarif edilmiş. Seçim kurullarınca son genel seçimlerde en çok oyu almış 5 siyasi partiden o ilçeye ait her bir sandık için 1 asıl 1 yedek üye bildirmeleri istenir. Elektronik ortamda alınan bu veriler SEÇSİS'e işlenir ve sandık kurulunun 6 üyesinin 5 tanesi siyasi partiler tarafından belirlenmiş olur.
E o zaman bu kadar karma ve birbirini kontrol edebilecek yapıda nasıl bu yanlış sayım ve işlemeler olabiliyor.
Bitmeyen sorular ve ortada cevapsız kalan boşluklar. Ya adres kargaşası ve olmayacak yerde çıkan seçmen sayılarına ne demeli!?
Yazık gerçekten ülkeye yazık. Derdimiz sadece Türkiyemiz. Ve durum hala belli değil.
KİMSENİN HAKKI YENMESİN
Ekrem İmamoğlu mazbatasını alacaksa bir an önce alsın. Ya da AK Parti daha güçlü argümanlar çıkaracaksa bir an önce çıkarsın. Bu süreçte; AK Parti'ye itiraz etmesinden dolayı tepki göstermek de haksız. Çünkü Türkiye'nin her yerinde mesela CHP'nin ya da başka partilerin itirazları ile 180 derece değişen sonuçlar var bir haftada.
Ama dediğimiz gibi geç kalmadan bu iş bitsin. Dikkat ediyorum Binali Yıldırım'dan bu aralar hiç ses yok. O da artık yoruldu diyenler var.
Kim olursa hayırlı olsun ama bir an önce 'kimsenin hakkının yenmediği ve bir oyla bile olsa koltuğun vicdanen sahibine teslim edildiği sonuç açıklansın. Açıklansın ki; İstanbul kazansın.
KONUŞACAĞIZ
Sonrasında Ankara siyasetinde kritik kabine ve siyasi partilerin kurmaylarında değişikliklerini de konuşacağız. Orada da kazan kaynıyor. Bizden söylemesi.
Ümit edelim yasadaki gibi 13 Nisan'a dek şu İstanbul işi bitsin.
Sağlıcakla kalın. İyi olun. Türkiye iyi olsun.
Yazarın diğer yazıları
- Bir güne neler sığıyor bu ülkede... 20 Şubat 2025 Perşembe, 13:23
- Bu bir süreç değil 16 Ocak 2025 Perşembe, 00:21
- Suriye umut ve belirsizlikler denizi 10 Aralık 2024 Salı, 12:13
- Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak 06 Aralık 2024 Cuma, 11:31
- Elon Musk'ın kumarının şifreleri 25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21
- Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50
- Gündem notları: Bahçeli'nin iki önemli mesajı 16 Ekim 2024 Çarşamba, 08:53
- Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir 18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08
- Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne? 25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25
- Alman ambargosunun korkunç detayları 31 Temmuz 2024 Çarşamba, 01:31
Yazarlar
- Siyaset yeniden hareketleniyor: AK Parti, CH... Hasan Boztürk
- Yumurta 190 TL! Elif Didem Danacıoğlu
- "Şampiyon takımı" izledik, çok keyif aldık! Çetin Sabırlı
- 'Sanchez Ahmet' TMOK'nin yeni başkanı ... Engin Aksöz
- Bursa'nın dağ ilçesinde imar çıkmazı! Hasan Yalçın
- Bir yaşam reçetesine ihtiyacımız var mı bugü... Binay Kazan
- Bir güne neler sığıyor bu ülkede... Metehan Demir
- Konut fiyatları ve konut sahipliği meselesi Levent Yılmaz
- En çok satan markalar elektriğe çok uzak Emre Özpeynirci
- Heybedeki turplara bir de bu açıdan bakalım Ramazan Başan
- Cin mi, cinli mi, cin gibi mi? Ece Sarı
- Cemal Nadir Evine Dönüyor sergisi Kamuran Vatansever
- Bayram Telaşı mı, Alışveriş Çılgınlığı mı? Yeşim Mutlu
- Bursa'nın turistik bölgesindeki o yol çözüm ... Fatma Öztürk
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Davut Aydın konuşur mu, konuşmaz mı? Pınar Yeniyiğit