Ekonomiden Ermenistan'a iki başlıkla iyi haftalar

2021.12.20 07:08 - Son Güncellenme: 2021.12.20 07:08
A

Malumunuz artık Türkiye'nin ekonomide yaşadığı fırtınalar, döviz kurunun kabul edilemez seviyeleri ile ilgili söyleyecek fazla bir şey kalmadı. Döviz kurlarında son darbe de perşembe 100 puan indirilen faizle geldi.

Piyasalarda gerçekten çok ama çok tatsız bir hava var. Döviz kurlarının kontrolsüz bir şekilde tırmanışı, tarihte görülmemiş şekilde Türk Lirasının zayıflaması, aşırı fiyat artışları ve enflasyon pahalılık derken her gün insanların ekonomiden başka konuşacak konusu olmuyor.

KONU HER YERDE EKONOMİ

Herkes fiyatların günden güne nasıl arttığını, dolar ve euro'nun geldiği seviyeyi, masraflarını, gelecek dönem borçlarının nasıl arttığını, planlama yapamayarak nasıl sıkıntılar yaşandığını, maaşların nasıl eridiğine kadar birçok başlıkta şikâyetlerini dile getiriyor.

Hükümet ise bir modelin denendiğini dünyada faiz artışları yaşanırken bizde faiz indirmeyle birlikte istihdam, üretim, yatırım ve ihracat gibi kalemlerle gelecek dönemde sıkıntıların aşılacağını ve düze çıkılacağını iddia ediyor. En az 3 ay faiz indirilmesi beklenmezken, İnşallah haklı çıkılır. Ve ülkemiz bu haksız yere girdiği girdaptan kurtulur.

POLİTİK RİSK

Tabii ki aynı zamanda bu politik bir risk. Yani başarılı olurlarsa 2023 Haziran seçimlerinde (eğer tabii ki erken seçim olmazsa) bunu avantaja çevirebilirler. Ancak ısrarla üzerinde durulan bu model başarısızlığa uğrarsa ve durum Allah korusun daha kötü olursa tabii ki bunun sandıkta iktidara çok ağır bir faturası olabilir. Herhalde bir bildikleri vardır diyelim iyiyi düşünelim. Artık dünyada seçmenin oy verirken öncelikle ekonomik durumunu değerlendirdiği ise hepimiz tarafından bilinen bir gerçeklik.

Televizyonlarda ekonomiden başka ağırlıkta konu yok. Siz de zaten ekonomistlerden birbiri ile çelişse de bu konuyla ilgili sayısız değerlendirme alıyorsunuz. Takdir sizin.

GÜNDEM NORMAL OLSAYDI

Şimdi ise bugün aslında ekonomide gündem normal olsaydı gündemin en üst sıralarında olacak bir konuyu da sizlerle paylaşmak istedim.

ERMENİSTAN İLE NELER OLUYOR?

O da Türkiye'nin sürpriz ve oldukça hızlı bir şekilde dış politika gündeminde oluşan bir başlık. Geçen sene Azerbaycan ile savaşan Ermenistan'ın bugün Ankara ile ilişkileri geliştirmek üzere geldiği nokta.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz günlerde bahsettiği üzere artık Ermenistan'la karşılıklı diplomatik temsilciler bile atanacak.

Eğer görüşmeler başarılı olursa ( ki bu kez devrede bizzat Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin olduğu da biliniyor) büyük ihtimalle önemli gelişmeler yaşanacak.

Rusya Dışişleri Sözcüsü'nün son olarak Erivan hükumetinin bizzat Moskova'dan Ankara ile ilişkilerin geliştirmesi konusunda destek istediği açıklaması da bu söylediklerimizi doğruluyor.

Amerikan basınında da son olarak Roma'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelen ABD Başkanı Joe Biden'ın da bizzat bu konuda süreci yakından takip ettiği iddiaları yer alıyor.

Bütün bunları alt alta topladığımızda Türkiye'nin önümüzdeki dönemde Ermenistan ile ilişkilerinde ticari, diplomatik, turizm ve sosyal konularda gelişmeler yaşanacağa benziyor.

DİKKATLİ İYİMSERLİK

Tabii burada önemli birkaç nokta var. Bunlardan bir tanesi Ermenistan ile ilişkileri takip ederken dikkatli bir iyimserlik gözlüğü ile izlenmesi. Çünkü hatırlarsınız daha önce 2009'da da bir diplomatik süreç başlatılmış hatta Erivan'da milli maç bile yapılmış ve buna dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de izlemeye gitmişti.

Ama ardından gerek Ermeni diasporası, gerekse de Fransa gibi ülkelerin provakasyonuyla bu süreç sonlandırılmıştı.

Hatırlarsınız son iki yılda iki kez Ermenistan Türkiye'nin kardeşi olan Azerbaycan'ın hakkı ve toprağı olan dağlık Karabağ'a saldırmış hatta oradan Azerbaycan topraklarının içlerine kadar füzeler atmıştı. Sivilleri katletmişti.

Yani bir düşmanlık duygusu hep vardı. Hatta zaman zaman Türkiye'nin doğu illerinde hakkı olduğunu iddia edebilecek kadar gözü dönen Ermenistan'ın bu saldırganlığı bir kez daha ortaya çıkmıştı.

O nedenle çok dikkatlice Ermenistan'ın bu tavrını izlemek gerekiyor. Aslında Erivan'ın, Türkiye ile akıllı samimi ilişkiler daima kendisinin lehine olacaktır. Ama bu kararına Rusya'dan Fransa'ya, diasporasan Amerika'ya dek etki edenler olduğu için endişeli temkinli izleme şart.

Bir başka nokta da, Ermenistan ile bu gelişmeler yaşanırken, Azerbaycan ile ilişkilerimizdeki hassas dengelerin göz ardı etmemesi.

AZERBAYCAN İNCİNMEMELİ

Yani, eğer Ermenistan ilişkileri geliştirmek adına Türkiye Azerbaycan'ı incitecekse bu çok sıkıntılı bir durum olacaktır.

O nedenle her gelişmenin Bakü ile İlham Aliyev yönetimi ile de koordineli gitmesi kritik önem aşıyor.

Gelen bilgiler de zaten Ankara'nın Ermenistan ile atılacak adımların tamamını Azerbaycan'la koordineyle yaptığı özellikle belirtiliyor.

O YOL EN ÖNEMLİSİ

Bu gelişmelerden Ankara'nın en çok beklediği başlıklardan biri ise Azerbaycan, Ermenistan sınırı ve Nahçıvan üzerinden Türkiye'ye kadar ulaşacak bir demir yolu. Adi ile Zengizur yolu.

Bu Türkiye'nin kardeşi Azerbaycan ile oluşacak fiziki dokunuş ve temas açısından hayati önem taşıyacak.

Ermenistan ile ilişkiler geliştirilirken mutlaka ama mutlaka birinci öncelik bu fiziki temasın sağlanması olması önemli.

Türkiye ile Ermenistan arası ilişkilerin geliştirilmesinde Ankara diplomatik temsilci olarak Washington'dan Büyükelçilik görevinden yeni dönem Serdar Kılıç'ı atadı.

TECRÜBELİ İŞİ

Büyükelçi Kılıç çok tecrübeli. Bugüne MGK Genel Sekreterliği'nden Beyrut, Tokyo ve Washington Büyükelçiliklerine kadar birçok kritik görevde bulundu. NATO ile güvenlik konularında da özel uzmanlığa sahip. Başarılı olacağına inancımız tam. Şimdiden hayırlı olsun.

Sağlıkla kalın...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları