Yazarlar
Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.comBüyük kıskaç nasıl açılacak?
2022.05.17 08:54 - Son Güncellenme: 2022.05.17 08:54Malumunuz, Rusya-Ukrayna savaşının Moskova açısından başlamasının en önemli bahane ya da gerekçelerinden birini de, Kiev'in batıya fazla yaklaşarak NATO üyeliğine giden yolda adımlar atması oluşturmuştu.
Kırım sonrası Donbass bölgesinin de kontrol altına alınması planı ile birlikte Rusya bu yukarıda saydığımız gelişmenin de asla kabul edilemeyeceğini söyleyerek askeri harekata başlamıştı.
Rusya, Ukrayna ile barış müzakerelerinde Kiev Yönetimine, 'Ülkeyi askerden arındırma, ya da Avusturya gibi sembolik bir orduya sahip olma ve ileride AB'ye üye olsa bile asla NATO'ya üye olmama' gibi gerekçelerini olmazsa olmaz olarak ileri sürmeye devam ediyor.
Bunu yaparken de AB Üyesi olan ancak NATO Üyesi olmayan aynı zamanda da Rusya'nın atı kuzey sektöründe komşusu olan iki ülke yani İsveç ve Finlandiya'ya da tehditvari yüklenmeye devam ediyor. İşte tam bu süreçte bir süre önce kafaları NATO'ya üyelik konusunda karışık olan İsveç ve Finlandiya başvuru kararı aldı.
KİM GAZA GETİRDİ?
Finlandiya 15 Mayıs'ta üyelik için resmi başvuruda bulunduğunu açıkladı. İsveç hükümeti ise son olarak NATO üyeliğine başvuru kararı aldıklarını duyurdu. Bu karara da yüksek ihtimalle başta ABD olmak üzere batı dünyasının telkinleri ile vardılar. Yani gaza geldiler.
Bildiğiniz gibi, Türkiye'nin de aralarında olduğu 30 ülkenin yer aldığı NATO'ya üye alımları tam oy birliğiyle karara bağlanıyor. Üyelerden biri bile karşı çıkarsa üye olamıyorlar.
EN ZOR BAŞLIKLARDAN
Bu da, bugüne dek Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği yolunda her türlü zorluğu çıkaran, bazı savunma sanayi kalemlerinde Türkiye'ye ambargo uygulayan ve de Türkiye yönelik terör örgütlerini açıkça destekleyen Finlandiya ve İsveç'in kaderini Ankara'nın kucağına doğru sürüklüyor.
Bu gelişme son dönemlerde diplomaside karşımıza gelen en önemli konulardan bir tanesi.
Daha önce NATO'ya geri dönmek isteyen Yunanistan ve Fransa'ya elinde koz olmasına rağmen müsamahakâr davranan ve üyeliklerinin yolunu onay vererek açan Ankara bu kez İsveç ve Finlandiya meselesinde sert bir politika izliyor.
Her iki ülkeden de bu onayı vermesi için terör örgütüne verdikleri desteği açıkça kesmelerini ve teröristlerin iade edilmesini istiyor.
Bu meseledeki Ankara'nın pozisyonunu en üst düzeyde hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıkça seslendirdi.
Her iki isim de Ankara'ya ikna için geleceklerini açıklayan Finlandiya ve İsveç makamlarına belirtilen şartlarda ilerleme olmazsa olumlu bir
tablo olmayacağını ifade etti.
Tabii ki bu süreç sadece Türkiye-İsveç-Finlandiya ve NATO ekseninde gerçekleşmeyecek.
DIŞ BASKI ARTAR
Ankara'ya üyeliklere onay vermesi anlamında Amerika Birleşik Devletleri de açıkça baskı da bulunacak.
Hatta bazı Avrupa ülkelerinin üstü kapalı Türkiye'ye 'eğer bunu yapmazsanız biz ise şu konularda baskıda bulunuruz' demesi bile süpriz olmaz.
Ancak Ankara'nın elindeki bu fırsatı da kolay kolay harcamak istemeyeceği ortada. İş giderek karışıyor.
Tabii ki, diplomasi al-ver dengeleri üzerine kurulu olduğu için Ankara'nın hem İsveç ve Finlandiya'dan gelen baskılar hem de batıdan gelebilecek içinde tehdit ve baskı dolu uyarılara karşı bir savunma politikası izlemesi kaçınılmaz. Olay kızışabilir.
Öte yandan Türkiye'nin Rusya Ukrayna savaşında her iki ülkeye yönelik izlediği bir denge politikası da var.
Yani; İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine Ankara'nın onay vermesi Moskova tarafında da rahatsızlığa yol açabilir. Yine de her ne olursa olsun Türkiye kendi menfaatleri çerçevesinde İsveç ve Finlandiya eksenindeki pazarlıkta mutlaka bir şeyler almaya çalışacaktır. Bir ilerleme kaydetmeden onay doğru olmayacaktır.
Rusya'nın doğalgaz ve petrolünün büyük bölümünü verdiği Finlandiya ve İsveç'e yönelik enerji merkezli misillemeleri de karşımıza çıkacaktır.
Türk yakın diplomasi tarihinin en zorlu süreçlerinden birine girdik. ABD dahil Türkiye karşıtlarından alacağı her tavizin üzerine gidecektir. Bakalım hükümet nasıl bir karar verecek. Ama çok zor iş. Yönetmek büyük başarı olacaktır.
Sağlıkla Kalın...
Yazarın diğer yazıları
- Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50
- Gündem notları: Bahçeli'nin iki önemli mesajı 16 Ekim 2024 Çarşamba, 08:53
- Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir 18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08
- Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne? 25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25
- Alman ambargosunun korkunç detayları 31 Temmuz 2024 Çarşamba, 01:31
- Suriye çıkmazı 14 Temmuz 2024 Pazar, 23:01
- Vize konusu daha sıkıntılı hale gelecek 17 Mayıs 2024 Cuma, 00:33
- Savaş tiyatrosu 14 Nisan 2024 Pazar, 18:44
- Seçimin ardından ilk notlar 01 Nisan 2024 Pazartesi, 01:33
- Kritik toplantının kritik notları 22 Mart 2024 Cuma, 22:16
Yazarlar
- Anahtar Parti'ye dair her şey bu yazıda Pınar Yeniyiğit
- Bursaspor bu mucizeyi nasıl başardı? Engin Aksöz
- Sol ayaklar konuşunca, tabela güzel oldu! Çetin Sabırlı
- Bursa'da metrekare fiyatı şaşırtıyor! Elif Didem Danacıoğlu
- Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? Metehan Demir
- Enflasyon Raporu sonrası faiz indirimi bekle... Levent Yılmaz
- Bursa'da 5 marka için üretim başladı! Emre Özpeynirci
- Ağır abi olmaktan vazgeçin artık! Binay Kazan
- Siyaset hareketleniyor mu? Eski siyasiler um... Hasan Boztürk
- Hasanağa Sanayisi mi? Hasanağa Enginarı mı? Ramazan Başan
- Dağ yöresi kamu çalışanları platform üyeleri... Hasan Yalçın
- Hakkınızı helal edin! Ece Sarı
- Kiralanan taşınmazın tahliye sebepleri Av. Emircan Pirinççi
- Bursa'da 2. Uluslararası Seramik Bienali Kamuran Vatansever