Ece Sarı

Ece Sarı

Patates kızartması ve en ağır cinayetler...

2024.08.15 14:18 - Son Güncellenme: 2024.08.15 14:18
A

Her patates kızartması yediğimde aklıma Şiar gelir. Şiar Kılıç... Annesi ve üvey babası tarafından canice öldürülen, annesi dayak yemesin diye araya giren, minicik bedeniyle dünyaları karşısına almaya çalışan 9 yaşındaki o çocuk... Yediği dayaklardan mütevellit iç kanamadan yatak döşek yatarken cani annesinden istediği patates kızartması... Bir de bir çift çorap... Dayak yediği için altını ıslattığı, altını ıslattığı için soğuk sularla "terbiye" edilen ve üşüyen vücudunu ısıtacak lanet olası bir çift çorap...

Annesi ve annesinin sevgilisi tarafından 5 yıllık ömründe her türlü işkence ve istismara uğrayan Eymen Sadık Durak... Bilmeyenler internette aratsın lütfen... Hikâyenin sonunu getirebilenler kaç kişi olacak... Dünyanın durması, bütün ülkenin ayağa kalkması gereken kaç yüzüncü olay acaba...

Hanımefendiler, beyefendiler...

Ben Ece Sarı... 35 yıllık ortalama uzunluktaki ömrümün yarısından fazlasını kadın haklarına çalışarak vermiş, konuyla ilgili boyumdan fazla kitap okumuş, hem ülkemde hem de dünyada bu konuda türlü türlü çalışmalar yapmış, sayısız haber ve köşe yazmış, bu ülkede önce insan, sonra kadın, daha sonra anne olarak yaşamaya çalışan bir gazeteciyim. Her yerden vuruldum, susmak da huyumda yok... Bu nedenle yine sizinle, burada, bunları konuşacağım.

Münevver Karabulut cinayetiyle başlayan feminizmi topluma yayma ve adama çalışmalarımı hep bir başka örnekte tekrarlamama ve her seferinde bir umut çözüm bekleyen yaklaşımıma rağmen artık ben PES ETTİM!

Dün bile sadece gece saatlerinde 3 kadın öldürüldü. Kocaları tarafından...

Her kadın cinayetinin ardında yarım ve talan edilmiş bir çocukluk kalıyor. Bu öldürülen kadınların çoğunun çocuğu var! Kadınlara acımadık, peki ya çocuklar?

Çocuğa karşı şiddeti bas bas bağırmamız gerekirken, kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerini bağıra bağıra haykırmamız gerekirken nedir bu sessizlik?

Bir liste yapsam kaç sayfa eder?

Hadi soru soralım!

Annelerinden koruyamadığımız çocuklar?

Annelerini koruyamadığımız çocuklar?

Hangisi daha ağır konuşalım mı?

Ülkede bunu konuşacak cesaretimiz var mı?

Kadınlar sokak ortalarında, ansızın, hayal ürünü veya değil, gerçek ya da gerçek dışı, "sebeple" ya da sebepsiz katlediliyorlar...

Çocuklar annesiz ve hatta babasız kalıyorlar.

Çocukların gözü önünde yaşanan bu katliamların telafisi var mı?

Tek söylediğim ve sonuna kadar savunduğum şudur:

Bu ülkenin en ama en büyük sorunu, ivedilikle çözülmesi gereken, kavga çıkacaksa da çıksın dediğim sorunu çocuk ve kadına uygulanan şiddettir!

Çocukları koruyamadığınız bir ülkede ne konuşsanız boş...

Sizlerle buluşmanın mutluluğu ve yaşanan hazin olayların ağırlığıyla tekrar merhaba ve iyi haftalar...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları