Merakla beklenen 14 Mayıs 2023 seçimleri tamamlandı. Her ne kadar Ankara'yı bilen ve yakından takip eden kişiler için seçim sonuçları çok şaşırtıcı olmasa da ortaya çıkan tablonun yaygın medyadaki anket sonuçlarının oldukça ötesinde oluşması piyasalardaki volatiliteyi artırdı.

Esasen piyasaların ve yabancı yatırımcıların bu konuya bakış açısı ekonomide ortodoks ekonomi politikalarına dönüş olup olmayacağı üzerine inşa edilmiş durumda. Bu hali ile baktığımızda Kılıçdaroğlu'nun kazanma ihtimalini ön plana çıkaran anketlerin sayısının fazlalığı seçim sonrasında ekonomide ortodoks politikalara dönüşe işaret ediyordu. Hâl böyle olunca seçim öncesi buna göre pozisyon alan yatırımcılar seçim sonuçları ile beraber ciddi bir hayal kırıklığına uğradı.

Seçim öncekisinde en çok fiyatlanan bir diğer senaryo da seçimin ilk turda bitmeyeceği ancak Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'dan daha yüksek bir oy alarak ikinci tur için daha avantajlı görüneceğiydi. Bu senaryo da ortodoks politikalara 2 hafta gecikmeli bir dönüş olarak fiyatlanmıştı. Ancak mevcut tablo bu durumun da oldukça ötesinde.

YSK'nın açıkladığı son verilere göre Erdoğan geçerli oyların %49,50'sini alırken Kılıçdaroğlu da %44,89'unu aldı. Arada 2,5 milyona yakın oy farkı var. Öte yandan meclis aritmetiği de Cumhur İttifakı'nın lehine bir tabloya işaret ediyor. Dolayısıyla genel kanaat seçimin 2. turunda Erdoğan'ın önemli bir farkla seçimleri kazanacağı yönünde şekillenmiş durumda.

Yukarıdaki tabloya göre ise, mevcut ekonomi politikasının devam edeceğine ilişkin beklentiler daha fazla fiyatlanmaya başlandı. Elbette seçimin 2. turu bitene kadar hem döviz kuru tarafındaki hem de kredi politikalarındaki mevcut olan uygulamalar da yürürlükte kalacaktır.

Ancak seçimlerin tamamen bitmesinin ardından özellikle döviz kuru tarafındaki politikada bir farklılaşma görülmesinin muhtemel olduğunu değerlendirmek mümkün. Zira seçim öncesi dönemde döviz kurundan enflasyona geçişkenlik konusundaki hassasiyet kurun baskılanması için makroihtiyati tedbirler, liralaşma adımları ve nihayet rezerv yönetiminin yoğun kullanılması yol açmıştı. Fakat seçimden sonra burada daha esnek adımların gündeme gelmesi daha muhtemel bir senaryo olarak karşımıza çıkıyor.

Son olarak seçim sonrası ekonomi yönetiminde bir değişiklik olup olmayacağı ya da değişiklik olursa yeni yönetimin hangi isimlerden oluşacağı konusu da fiyatlamalar açısından kritik öneme sahip olacak. Elbette bu konulara önümüzdeki dönemde daha fazla kafa yoracağız. Şimdi ilk mesele seçimin 2. turunun hızlıca tamamlanması ve kesin sonuçların ilan edilmesi. Seçim sonucu ilan edilinceye kadar kalan 9 iş günündeki haber akışının piyasalardaki oynaklığı artırmasının muhtemel olduğunu göz önünde bulundurarak önümüzdeki süreçte sakin kalmak gerekiyor.