Levent Yılmaz

Levent Yılmaz

Petrol ve akaryakıt fiyatlarına dikkat!

2023.04.04 17:06 - Son Güncellenme: 2023.04.04 17:06
A

Küresel ekonomi bir üreden bu yana yüksek enflasyon ve yüksek enflasyonla mücadele ile uğraşıyor. Önce pandemi ardından da bir enerji krizine neden olan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkileri ile tarihi yüksek seviyelere çıkan enflasyona yönelik alınan önlemler henüz etkilerini tam anlamı ile göstermiş değil. Özellikle iki majör para biriminin sahibi AB ve ABD'deki enflasyon atılan her türlü sert adıma rağmen bir türlü istenen seviyeye gerilemiyor. Hatta istenen seviyenin çok uzağında kalıyor.

Hem ABD hem de AB ekonomisindeki yıllık manşet enflasyonda gerileme olsa bile çekirdek enflasyonda beklenen düşüş henüz sağlanmış değil. Yani her iki ekonomi gıda ve enerji fiyatları hariç enflasyonda da istenilen seviyenin çok uzağında.

Elbette küresel ekonomideki tek sorun enflasyon değil. Örneğin savaşın yarattığı ekonomiye etki eden ekonomi dışı faktörlerden birisi olarak eopolitik riskler de halen devam ediyor. Buna ek olarak ABD'de başlayan ve çok ciddi endişelere neden olan "kontrol altına olduğu iddia edilen" biz bankacılık krizi endişelerin dozunu artırıyor.

Bu endişelerin başında ise "resesyon" geliyor. Bir süre gündemi çok işgal eden ancak sonrasında "yumuşak iniş" senaryoları ile rafa kalkmış gibi görünen resesyon tartışmaları yeniden gündeme geldi. Elbette resesyon tartışmaları gündeme gelince buna ilk tepki veren emtia ise petrol oluyor. ABD'nin on altıncı büyük bankası SVB'nin batmasının ardından petrol vadelilerinde görülmeye başlanan düşüş üzerine OPEC + (Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği ve Rusya) harekete geçti.

Hafta başında Suudi Arabistan liderliğindeki 13 üyeli OPEC ile Rusya önderliğindeki OPEC dışı petrol üreticisi 10 ülkenin enerji ve petrol bakanları, piyasa koşullarını değerlendirmek üzere çevrim içi bir toplantı gerçekleştirdiler ve daha önce alınan günlük 2 milyon varillik üretim kesintisi kararına ilave olarak Mayıs ayı itibariyle 1,6 milyon varillik ilave kesinti kararı aldılar.

OPEC+ üyeleri 2008'de geç adım attıkları için krizden çok etkilendikleri için bu kez olası bir küresel kriz öncesinde hızla adım atma kararı almışa görünüyorlar. Her ne kadar kararın nedenini "petrol piyasasının istikrarının dengelenmesi" gibi süslü bir kavramla ifade etseler de ana amaçları petrol fiyatlarının daha fazla düşmesini engellemek.

Alınan bu kararın ilk etkisini hemen petrol fiyatlarında gördük. Karar öncesi 77 dolar seviyelerinde olan Brent petrolün varil fiyatı hızla 85 dolar seviyesini aştı. Elbette bu fiyat artışlarının yan etkileri olacak. İlk yan etkiyi akaryakıt fiyatlarında göreceğiz. Oradan da enflasyona geçişkenliğine şahit olacağız. Görünen o ki hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerin enflasyonla mücadelesine darbe vuracak bir sürecin başlangıcındayız.

Konuyu Türkiye açısından ele alırsak TÜFE içerisindeki ulaştırma grubunun ağırlığını da dikkate alarak konuya bakmak gerekiyor. Son yapılan güncelleme sonrasında TÜFE sepeti içinde ulaştırma grubunun ağırlığı %15,08 gibi hiç de ihmal edilemeyecek büyüklükte bir orana denk işaret ediyor.

Tabi ki akaryakıt fiyatlarındaki artışın etkisi sadece bununla sınırlı değil. Üretilen ürünlerin lojistik maliyetleri de akaryakıt fiyatlarındaki artıştan etkileneceği için diğer ürünlerin fiyatlarını da yukarı yönlü etkileyeceğini biliyoruz. O halde OPEC + kararı sonrasında Türkiye de dahil olmak üzere tüm ülkelerin yeni bir sorunu daha olmuş oluyor.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları