Bir önceki yazımda döviz kurundaki yukarı yönlü baskının devam edeceğini nedenleri ile izah etmeye çalışmıştım. Bunun ana nedenlerinde birisinin de devam eden döviz talebi olduğunu ifade etmiştim. O günden bugüne yaşanan gelişmeler maalesef beni haklı çıkardı ve rakamlar döviz talebinin güçlü bir şekilde artmaya devam ettiğini gösterdi.

Nisan ayı sonu itibariyle Kur Korumalı Mevduat'ta (KKM) 89,2 milyar TL'lik artış yaşandı ve toplam mevduat hacmi 1,98 trilyon TL'ye yükselmiş oldu. Bu seviye döviz cinsinden 102,2 milyar Dolar'a denk geliyor.

Şirketlerin ve bireylerin KKM'ye olan ilgisinde elbette BDDK ve TCMB'nin regülasyonlarının etkisi ile bankaların müşterilerini yönlendirmesi ana etken. Şirketlere sağlanan vergi avantajları ve bankalara toplam mevduat içinde daha fazla TL tutmayı zorunlu kılan uygulamalar da bu konudaki yönlendirmelerin dozunu artırıyor.

Ancak diğer taraftan sadece KKM'ye olan ilgi artmıyor aynı zamanda efektif döviz talebi de artış göstermeye devam ediyor. Serbest piyasadan ve bankalardan fiziki döviz talebinin artması verilere de yansıyor. Örneğin Merkez Bankası'nın efektif kasasındaki azalış son 5 haftada 3,6 milyar dolara kadar yükseldi. Benzeri şekilde bankaların efektif kasasındaki azalış da verilerde gözlemlenebiliyor. Özetle son dönemde döviz talebi yoğun bir şekilde artmaya devam ettiği için hem KKM enstrümanına yönlendirme devam ediyor hem de artan fiziki döviz talebini karşılayabilmek için bankaların ve TCMB'nin kasasındaki döviz daha fazla kullanılıyor.