Levent Yılmaz

Levent Yılmaz

Deprem, kuraklık ve enflasyona olası etkileri

2023.02.28 10:46 - Son Güncellenme: 2023.02.28 10:46
A

Zor bir 2022 yılı geçirip 2023'e ümitle başlamıştık. Baz etkisi ve alınan tedbirlerin enflasyon düşüşünü hızlandıracağı ve bununla birlikte seçimlerin tamamlanıp belirsizliğin ortadan kalkacağı bir yıl hayal etmiştik. Ancak süreç daha ilk çeyrekten itibaren istenilenin aksine bir seyre dönüştü.

Şubat ayının ilk haftası başlayan deprem fırtınası etkilerini halen devam ettiriyor. Maalesef Türkiye'nin gayrisafi hasılasının yaklaşık %10'una denk gelen 11 ili depremden dolayı ağır hasar aldı.

Bir yandan enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken diğer yandan söz konusu deprem fırtınasının ekonomiye maliyetinin ne olacağına ilişkin tartışmalar da başladı. Açıkçası bu konuda oldukça "uçuk" rakamların ortada dolaştığını ifade etmeliyim.

Dahası bu kadar kısa bir sürede maliyet hesabı yapmanın da yanlış sonuçlar vereceğini değerlendiriyorum. Her ne kadar Dünya Bankası aceleci bir tahminle 34 milyar dolarlık bir maliyet hesabı ortaya çıkarmış olsa da bir doğal afetin ekonomik maliyetinin üzerinden 1-1,5 yıl geçmeden hesaplanamayacağına ilişkin yapılmış çalışmalar olduğunu da hatırlamakta fayda var.

Depremin doğrudan maliyetine ilişkin yorumları bir kenara bırakarak dolaylı etkisine bakarsak aklımıza ilk gelen konu enflasyon oluyor. Zira deprem sonrası karşımıza çıkan tablonun enflasyona geçişkenliğinin görece olarak yüksek olmasını bekliyoruz. Ancak tıpkı maliyet hesabında olduğu gibi depremin enflasyona olan tam etkisini görmek için de biraz zamana ihtiyaç var.

Deprem ve sonrasına ilişkin beklentiler yukarıdaki gibi şekillenirken Türkiye bir yandan da kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı ve aşağıda 3 aylık olanı göreceğiniz kuraklık haritaları maalesef ciddi bir sorunun bizi beklediğine işaret ediyor. Kuraklıkla beraber tarımsal ürün rekoltelerinde düşüş beklenen bir sonuç. Ürün rekoltesindeki düşüşün de enflasyona etkisi maalesef olumsuz. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan kuraklıklardan elde ettiğimiz tecrübe buna işaret ediyor.

Hali hazırda TÜİK'in enflasyon sepetinin içinde de en yüksek ağırlık gıda ve alkolsüz içecekler grubunda. Hatta bu yılın başında yapılan güncelleme ile geçen sene %25,32 olan ağırlık %25,43 oldu. Yani kabaca enflasyonun dörtte biri gıda grubundan geliyor. Dolayısıyla kuraklığa bağlı olarak gıda fiyatlarında yaşanacak olası artışların enflasyon üzerindeki etkisi de görece yüksek oluyor.

Özetle bu yıl maalesef hem deprem hem de kuraklığın etkisi ile enflasyon tarafındaki gelişmeler olumsuz olacak gibi görünüyor.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları