Partizan- Bursaspor maçı bitince bir süre turladım evin içinde!.

Rüya mıydı ekranda izlediklerim; açıkçası önce kendimi inandırmaya çalıştım.

Evire çevire yendi Frutti Extra Bursaspor; basketbol devi Partizan'ı 7Days Euro Cup play-off eleme maçında.

Hem de kendi salonu Stark Arena'da.

Hem de bizim Teksas'ın kopyası gibi öngördüğüm çılgın taraftar grubu Grobari'nin (Mezar kazıcılar) gözlerinin içine baka baka;

20 bine yaklaşmış çarşamba akşamı oynanan maçta Grobari tayfasının sayısı.

Oyunla ilgili özel notlara gelecek olursak;

İlk kez bu sezon bütün biletleri satmış Partizan;

Avrupa Kupası'nda oynadığı 9 iç saha maçının da hepsini kazanmışlar.

Başlarında da yaşayan basketbol efsanesi, kupa koleksiyoncusu büyük coach Zelimir Obradovic.

Ne düşünürdünüz karşılaşma öncesi böyle bir rakiple oynayacak Frutti Extra Bursaspor'la ilgili.

'Yenilsin ama ezilmesin bize yeter' ilk akla gelen şık.

Normali de, mantıklısı da bu değil mi aslında.

Son şık en zor olanı; hatta mucize ötesi gibi bir şey...

Yani;

1 milyon dolarlık Bursaspor'un; hesaplarını seneye Euroleauge'de oynamak üzere yapan Sırp rakibi Partizan'ı Belgrad'da Tuna nehrinin serin sularına gömerek evine dönüyor: ' olasılığının gerçekleşmesi.

Rüyanızda görseniz inanmak istemezdiniz değil mi ?.

İşte o rüya gerçek oldu çarşamba akşamı Belgrad Stark Arena'da.

İşte o seviyelere gelebilmesi için daha kırk fırın ekmek yemesi gereken Frutti Extra Bursaspor; Partizan'ı kafalarda tek soru işareti bile bırakmayacak şekilde ve net bir skorla yenip eleyerek Türkiye'ye bir zafer gecesi yaşattı.

Tabii bu işe en çok da; Anadolu Efes'le Fenerbahçe Beko'nun başarılarına kendilerini kurgulamış yaygın yazılı, görsel ve sosyal medya şaştı kaldı...

İstisnalar elbette bu kapsamın dışında.

En başından beri Frutti Extra Bursaspor'un her yıl üzerine koyarak ve giderek ivmelenen performansının hakkını vermeye çalışan meslektaşlarımı da tenzih ediyorum.

 Gökhan Türe, Gökhan German, Ümit Avcı gibi...

Süper Lig'in yayıncı kuruluşunda çalışan değerli basketbol yorumcusu İsmail Şenol'un skor üzerinden yaptığı yorumunu da bir kenara not etmek istiyorum.

Şenol maç sonunda twitter hesabından 'Avrupa basketbolunda yılın en büyük olayı bu. Belgrad'da 18 bin taraftarı önünde Avrupa'nın en başarılı coachu Zeljko Obradovic'in takımı Partizan'ı yenerek Euro Cup'da çeyrek finale çıktı Frutti Extra Bursaspor. İnanılmaz' satırlarıyla yorumlamış skoru.

Gerçekten de inanılması zor, şok edici bir başarı alınan sonuç.

5 yıllık geçmişi olan bir takım; şimdi Slovenya'da Cedevida Olimpija Ljublijana önüne çıkarak dörtlü final vizesi alabilmek için ter akıtacak.

Kazanır, kazanamaz şimdiden bir şey söyleyemem de;

Sonucu ne olursa olsun; Frutti Extra Bursaspor'un aldığı bu tarihi galibiyetle sezonun Avrupa basketboluna damgasını vuran takımı olacağını iddia edebilirim.

Hatta Anadolu Efes'le Fenerbahçe BEKO'nun bile önüne geçerek basketbol sezonunu Türkiye adına domine ettiklerini de!..

Abarttığımız filan yok; bu işten biraz olsun anlayanlara sorun; ayni yanıtı alacaksınız.

Futbol şubesinin can çekiştiği bir süreçte kulübün basketboldaki başarısıyla gündem olması camianın çoğunluğu tarafından kabul görmese de; burada önemli olan farklı bir branşı en sevilenin önüne çıkartan gerçeği doğru saptamaktır.

Ya da başka bir ifade ile planlı, programlı yönetim modellerinin eninde sonunda hedefe ulaşabileceği gerçeğidir.

Bursaspor'un basketbolu; yönetim modeli bağlamında en doğru seçenek olarak karşımızda durmakta.

Futboldan ayrıştıran yönü ise; her kafadan çıkan kakafonik söylemler yerine, doğruların etrafında birleşmiş kolektif düşünce tarzıdır.

İşinin ehli sponsorla; basketbola sevdalı Bursaspor yönetimi; icra kurulunun da desteği ile bir bütün halinde büyük konuşmadan, abartılarla, ifratın uzağında durarak, an itibariyle Türk basketboluna rol model olarak gösterilmekte.

Muhalif Anadolu'nun 'Bursaspor başardı, biz neden yapamıyoruz' hasetlenmesine kapılmadan önce; ortak strateji belirleyerek işin doğrusuna alfabesinden başlamaları gerekiyor.

Frutti Extra Bursaspor bir vizyon projesidir.

Yönetim tarzı; olaylara yaklaşımı ve çıtayı her yıl biraz daha yükseğe koyarak şubeyi farklı bir formatta kurgulamasıyla övgüyü de, alkışı da fazlasıyla hak ediyor.

Gelip geçici bir hevesin değil, süreklilik arz eden bir birlikteliğin tarafındalar.

'Bugün varsam, yarın yokum' tarzı restleşme; Kızıl ailesinin de; sponsor olarak Uludağ Grubu'nun da en son düşünecekleri bir detay.

Bursaspor gerçeği; futbolu ve basketboluyla ortak sevdaları; adeta onu teneffüs ederek yaşıyorlar.

Sponsorluğun çok ötesindeki aidiyet duygularıyla kökleşmiş bu geleneğin hayranı da olunur, karşısında saf da tutulur.

Uludağ İçecekle, Ömer, Levent Kızıl ailesi Bursaspor basketbolunun akciğeri gibiler.

Onlar nefes alıp verdikçe; camianın kan değerlerini ölçmek için tahlil yapmaya gerek bile kalmıyor.

Manevi değeri yüksek bu anlamlı sevdanın perde arkası kahramanları da unutulmamalı.

Sezer Sezgin'in elinde doğan şubeye; yönetimi de İcra Kurulu ile birlikte hareket ederek katkı sunmaya devam ediyor.

Bu ortak organizasyonun yıllar içinde daha da ivmelenerek Bursaspor'u Euroleauge platformuna taşıması en büyük dileğimizdir.

                                            xxx

Kupadaki son galibiyetle kadronun maliyeti de katlandı.   

Başarı öyle az buz değil ki; zirve yapmış durumda.

Özellikle yabancıları her kesin gündeminde Bursaspor'un.

Yani Derek Needham, Andrew Andrewsle, Dave Dudzinski.

Onuralp Bitim'de ligin en iyi yerlisi olarak göz kamaştırmakta.

Dört ismi ligin tepesindeki takımlara gönderin; banko süre alır, kolay kesik yemezler.

Coach Alimpijevic'de performansıyla kariyerini katladığı için gelecek olası tekliflere dudak bükemeyecektir.

Kısacası kadroyu koruyabilmek yeni sezon öncesi en büyük sorun olarak görünüyor.

Görüşmelere başlanmış olsa da; yabancıyı seyircinin ilgisinden ziyade; cebine girecek dolarların fazlalılığı cezbeder.

Bekleyelim bakalım; nelerle karşılaşacağız.