Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı yeni karar doğrultusunda 2025-2026 sezonundan itibaren profesyonel 3. Lig kulüpleri 31 Aralık 2000 ve öncesinde doğmuş olan en fazla 5 futbolcu için lisans çıkarabilecek.

Kararın açıklanmasının ardından sosyal medya platformlarında futbolcular tarafından binlerce paylaşım yapıldı. Birçok futbolcu "emek verilmiş kariyerlerin bir kalemle silinemeyeceğini" vurgularken, taraftar grupları ve futbolseverler de alınan kararı haksız ve ayrımcı olarak gördü.

Gelen tepkilerin ardından aralarında profesyonel kariyerini 3. Lig'de sürdürenlerin de bulunduğu 250 futbolcu, siyahlar giyinerek TFF'nin Riva'daki merkezine sessiz bir protesto yürüyüşü düzenledi. Aileleriyle birlikte gelen futbolcular "Adalet istiyoruz", "Futbolcuya kıyım değil, sahip çıkılmalı" yazılı dövizler taşıdı.

Kuralın amacı ne?

Kural hakkındaki maddede "Kulüpler 31.12.2000 ve daha önce doğmuş en fazla 5 amatör veya profesyonel futbolcuyu tescil ettirebilirler. 01.01.2001 ile 31.12.2004 tarihleri arasında doğmuş futbolcular da dahil olmak üzere kulüpler toplamda 25 amatör veya profesyonel futbolcuyu tescil ettirebilirler.

Önceki sezonlardan 31.12.2000 ve daha önce doğmuş ve sözleşmesi devam eden futbolcu sayısı 5'ten fazla olan kulüpler müktesep hak sebebiyle bu oyuncuları sözleşme süreleri sonuna kadar tescil ettirebilirler, ancak kontenjan boşaltılmadığı sürece bu yaş grubunda yeni oyuncu tescili yaptıramazlar" ifadeleri yer alıyor.

TFF'nin yeni kuralın genç oyuncuların önünü açmak ve daha fazla süre almasını sağlamak olduğu görüşünde olduğu tahmin ediliyor.

Kurala neden tepki gösteriliyor?

Yeni yaş kuralı takımların sahaya belli sayıda genç oyuncu sürmesini zorunlu kılıyor. Bu da tecrübeli oyuncuların sayısının azaltılmasına, kritik pozisyonlarda genç ve yeterince hazır olmayan oyunculara zorunlu yer verilmesine neden oluyor.

Bu durum tecrübeli futbolcuların kariyerlerini erken noktalamalarına veya alt seviyelere düşmelerine neden oluyor.

Şimdi;

Buraya kadar alıntılayarak yazdık; okuyup öğrendiniz;

Bundan sonra yazacaklarım bu kararla ilgili benim görüşlerimdir;

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu görevini ne zaman bırakıp gider bilemem de; federasyon olarak aldığı bu karar kendi köşesine çekildiğinde arkasından 'hayır dualarıyla anılacak' kadar önemli ve değerlidir.

Beyler;

Başınızı sokacak tesisiniz yok;

İdmanlarınızı sahada değil, tarlada yapıyorsunuz;

'Stat faslına hiç girmemeyim diyordum' ama Bursaspor olarak bu ligi yaşayıp, öğrenince; milat öncesi zamanlara gidiverdim!..

Ahır gibi odalarda soyundurdunuz çocuklarımızı;

Diğer kulüp oyuncularını da öyle;

Nereye ayağımızı bassak çim yüzü göremedik;

Zeminleriniz doğal zımpara gibiydi; bazılarının ise adı suni çim;

Çok çekti oyuncularımız; peşi sıra sakatlandılar;

Bırakın koşmayı, yürümeyi bile zorlaştıran böyle ortamlarda oynaya oynaya, sakatlana, sakatlana çok şükür hepsini geride bırakarak İkinci Lig'e yükseldik.

Allah bundan sonra oralarda maça çıkacak takımlarla, oyuncuların yardımcısı olsun.

Federasyonun getirdiği yeni yaş sınırı ile genç oyuncu dayatmasını sonuna kadar destekliyor;

Üçüncü Ligi çoğu kırkına merdiven dayamış, amiyane söylemle 'ahı gitmiş, vahı kalmış' futbolcu emeklilerin ömrünün sonbaharında küpünü dolduracakları mecra olmaktan çıkartan federasyonu bu cesur kararı nedeniyle ayakta alkışlıyorum.

Az bile yapmışsın başkan Hacıömeroğlu;

Arpalıkları kesilen 'yandım Allah' diye bağırıyorlarsa demek ki doğru yoldasınız.

Yaş sınırlaması da tek başına çözüm değildir;

Futbol oynamak için en gerekli argümanları yerine getirmeyenler; cebindeki parasına güvenerek; ne kadar posası çıkmış topçu varsa bir bir toplayıp 'ben yaptım, ben şampiyon oldum' diye hava atıp durdulard bugüne kadar.

Ama bundan sonra o havayı da atamasınlar;

Nizami koşullarda maç oynayacak stadı, eli yüzü düzgün idman sahasıyla, zemini olmayan lige bile alınmasın.

Birileri şimdi oturup ağlıyor; eşi ve çocuklarıyla eylem yapıyormuş;

Ne hakla peki?

Değişik şehir ve kulüplerde karşılaştığınız rezaletlere ilk sizler karşı çıkacakken; menfaatlerinizi düşünerek sesinizi çıkarmadınız.

Yönetimlerinize futbol oynayabilmek için gerekli argümanlarının tamamlanması bağlamında baskı yapabilseydiniz; bugün bunlar yaşanmazdı.

3. Lig bütünüyle salt alt yapı orijinli oyuncuların mücadele ettiği bir platforma dönüştüğünde; federasyon görevini tam olarak yerine getirmiş olacaktır.

Sonra 'Türkiye'de futbolcu yetişmiyor' diye ağlanıyoruz.

Yetişmez tabii...

Üçüncü Lig lig değil, emekliler cenneti oldu;

Alt yapı kaynaklarının en radikal şekilde değerlendirileceği platform; 3. Lig üzerinden yeniden dizayn edilmelidir.

Oradan yetişenler kademe kademe yükselerek futbolumuzun geleceğinin teminatı olacaklardır;

Bunun için biraz sabra, biraz da zamana ihtiyacımız var.

Son yılların en radikal kararını büyük bir cesaretle yürürlüğe sokmaya hazırlanan federasyon; bundan sonrasında baskı ve tehditlere boyun eğmemelidir.

Geri adım atarlarsa kendileri kaybeder...