Tofaş normal sezonda iki kez yenildiği Bahçeşehir Koleji'ni, play-off çeyrek final serisi ilk maçında 94-80 yenerek 1-0 öne geçti.

Mucize gibi biten Mersin Basket maçıyla Bahçeşehir'e karşı saha avantajını eline geçiren Tofaş bu kez rakibi karşısında fazla hata yapmadan oynadı.

16 sayıya kadar çıkardığı farkı üçüncü çeyrek itibariyle eriterek geriye bile düşse de yeniden vitese takıp iki winner oyuncusu Alex Perez'le Marcquise Reed'in cruhch time'de (karar anları-son dakikalar) döktürmeleriyle maça son noktayı koymasını bildi. 

Alex Perez'le Marquise Reed'in maksimum performans sergilediği maçlarda Tofaş'ın bileğini bükebilmek çok zor.

Böyle bir gününde olunca Tofaş'ı olsa olsa Anadolu Efes'le Fenerbahçe BEKO yenebilir.

Diğerlerine basıp giderler.

Maça dönecek olursak;

Birbirini çok iyi tamamlayan ikili üç çeyrek idare edip, son çeyrek ivmelenince Bahçeşehir'in yapabileceği pek bir şey kalmadı.

Meksikalı ile ABD'li bu kadronun her şeyi ve en büyük silahları.

Tofaş dün sert savunmasının yanına, topu paylaşarak oynamasını da ekleyerek, kendisinden daha fazla skor opsiyonlarına sahip rakibine yakalanmadan farklı bir yenilgi tattırdı.

Bu maçı farklı kılan ise; yerlilerden maksimum skor katkısı alınmasıydı.

Ne zamandır suskun olan Berk Demir 4/4 üçlük sokarak bu kez 'ben buradayım' dedirtti.

Çok çeyrek girmeyen iki şutu da çember altında tipleyip, baskete dönüştürerek maçın X faktörü oldu.

Orhun Ene'nin elinde bu lig için iyi sayılabilecek yerli rotasyon var.

Üstelik hak yemeyen, emeği saygılı bir coach Ene.

Bahçeşehir maçında Berk'in yanında,  Tolga Geçim, Yiğitcan Saybir ve Özgür Cengiz'e en kritik anlarda dakika vererek yine farkını ortaya koymasını bildi.

Başka bir coach olsa; böylesine kritik bir karşılaşmada üç yerli oyuncusunu ayni anda oynayarak riske girmek istemezdi.

Orhun Ene olunca; her şey de farklı oluyor.

Maçın belirli süreçlerinde Tolga, Özgür ve Berk birlikte ve yan yana oynadılar. Takımda o dakikalarda iki yabancı görev yaptı.

Bu detayı gözden kaçırmayalım.

Fenerbahçe BEKO geçen hafta Abu Dhabi'de Euroleague'yi tek yerli oyuncu bile oynatmadan kazandı!.. (Tarık Biberovic Bosna Hersekli. Henüz Türk vatandaşlığı hakkını elde edemedi)

Kupayı teslim alan kaptan Melih Mahmutoğlu final maçının kadrosunda bile değildi!..

Tribünden eşofmanlarıyla gelerek ödül törenine katıldı!.
Düşündürücüydü, üzüldük, şampiyon olunsa da yüreğimiz biraz buruk kaldı.

'En büyük Fener, şampiyon Fener' diye boş boş bağırmak insana güzel geliyor!.

'Güzel' gelirken; özümüzü ihmal ediyoruz acaba haberleri var mıdır?. Yalancıktan da olsa bir tane yerli oyuncu oynatsaydınız günaha mı girerdiniz!.

'Tofaş maçıyla bunun ne alakası var' dediğinizi duyar gibiyim.

Çok ama çok alakası var;

O 'Made in USA and Sırbia ' kadrosuyla Fenerbahçe BEKO'yu Orhun hoca da şampiyon yapardı.

Önemli olan hem yabancı, hem de yerli ağırlıklı kadrolarda süreleri eşit bir şekilde dağıtarak başarıyı yakalayabilmek.

Maçları kazanıp, kaybetmenin çok daha ötesinde gördüğüm bu detayı mutlaka yazarak sizlerle paylaşmak istedim.

Tofaş'ın dün enerjisi çok yüksekti;

Kazanmaya odaklı hırslı bir oyun sergileyerek; küçük iniş çıkışların dışında kendisini rakibine dikte ettirmesini bildi.

Yerliler artı Alex Perez, Marquise Reed'in dışında performansı ikinci yarı itibariyle ivmelenen Uros Trifonovic'de savunmadaki hırsına, kritik anlarda bulduğu isabetli şutlarını ekleyerek Tofaş'ın görünmeyen kahramanı oldu.

Letonyalı uzun Anzejs Pasecniks için bu maç ileride 'sezonun en iyi performansı' olarak hatırlayabileceği kalibrede geçti.

Perdelemelerden içeriye devrilerek skor yaparken, faul çizgisinde yaşadığı sorun yine devam etti.

Jeneriklik bloğu maçın en güzel enstantanesiydi. Portföyüne eklediği ters smaçlarıyla tribünlere kendini iyice alıştıran back up'u Bankston'u bile bu kez gölgede bıraktı!.

Bahçeşehir Koleji çok kapasiteli, harika yabancı ve yerli oyunculara sahip taş gibi bir takım.

Ama hepsi bu kadar.

Okul takımı olmanın dezavantajıyla iç sahadaki maçlarını neredeyse seyircisiz oynuyorlar.

Okuldan davetiyeler ve otobüslerle öğrenci taşıyarak tribün sorununu çözemezsiniz.

Bir gün patron cenahı bıkıp, 'bıraktım' derse hiç şaşırmam.

Ailece Beşiktaşlılar, bir bakmışsınız oraya sponsor olmuşlar.'

Bahçeşehir maçın ilk yarısını kötü oynadıktan sonra üçüncü çeyrek direksiyona geçen Kenan Sipahi ve Furkan Korkmaz ile arayı kapatıp, öne bile geçti.

Çok geliştirdiği dış şutuna, sırtı dönük oyunlarını da ekleyip momentumu tek başına tersine çevirmekte olan Kenan Sipahi'nin önce faul, ardından gereksiz bir şekilde teknik faul alarak kenara gelmesi onlar adına maçın kırılma noktası oldu.

Bu süreçten sonra yeniden ivmelenen Tofaş takım halinde çok iyi tepki vererek, kritik maçın sonlarını farklı bitecek bir tempoda götürerek tamamlamasını bildi.(94-80)

Bahçeşehir cephesinde Tofaş tarafından iyi savunulan oyun kurucu Jalen Smith standartlarının çok altında kalırken (5 sayı), Polonyalı Mateusz Ponitka (12 sayı) ile Kenan Sipahi'nin katkıları (17 sayı)  maçı çevirmeye yeterli olmadı.

Sezon başladıktan sonra rekor bir paraya (800 bin avro) transfer edilen NBA patentli Furkan Korkmaz üçüncü çeyreğin başları dışında; takımı adına yine hayal kırıklıklarıyla dolu bir maçı daha geride bıraktı.

Seneye yeniden düşünürler mi; hiç sanmıyorum.

Para bol, sorun 'sıfır' olunca fütursuzca kararlar alabilmek hiç zor değil.

Sezon bitmeden Bahçeşehirde son iki yıl üst üste Avrupa Kupalarında başarılı sayılabilecek dereceler yaşatmış Dejan Radonjic'i gönderip, yerine başkasını getirdiğini açıklamak kimin aklına geldiyse; tam ortasına limon sıkayım!..

Adam dünkü maçta buzdolabı gibiydi; suratı asık bir şekilde ellerini göğsüne kavuşturarak 'normal seyirci' gibi oyuncularını izledi.

Gönderilme nedenini bilemem de; hiç değilse sezonun bitmesini bekleseydiniz.

Moral mi kalır böyle insanda; sonra nasıl motive edebilirsiniz ki?

(Bir başka duyum da Anadolu Efes'ten. Kulübü yeniden ayağa kaldırarak Euroleague'de play-off potasına sokan İtalyan coach Luca Banchi'yi gönderip, yerine Fenerbahçe'de 2020-2021'de sıfır katkı bir sezon tamamlayan Sırp İgor Kokoskov'u getiriyormuş !. Allah akıl fikir versin sizlere)...

Hakemler bu sezon basketbol liglerinin nazar boncuğu !.

Bunların kendi yönettiği maçların dışında başka bir maç izlemediğine kalıbımı basarım.

Dünyadan haberleri yok...

Her şeye düdük; her itiraza teknik faul !.

Böyle maç yönetilmez, böyle hakemlik de olmaz.

MHK Başkanı Recep Ankaralı'ya dünkü maçın hakemlerini videonun karşısına oturtarak Fenerbahçe BEKO Monaco finalini sabaha kadar izletmesini öneririm !..

Tam hakemlik dersi verdirtecek bir maç oldu çünkü.

Çok kötüsünüz, çok tepki çekiyorsun, çok can yakıyorsunuz.

İnadına, inadına da devam ediyorsunuz.

Hakemlerden birisini sahada görünce 'eyvah bu maç zor biter' dedim.

Orhun hoca hırsını frenlemese, öyle bitebilirdi !.

Kendisini kimse sevmiyor, kimse maçlarına istemiyor.

Ama MHK sürekli görev vermeye devam ediyor !.

Hakikaten çok sinirsiniz, yettiniz artık.

Emin Moğulkoç dışında alayınızı veto ediyorum.

Kendinize gelin lütfen...

Öne çıkanlar...
TOFAŞ: Marquise Reed 13 sayı, 10 asist, 4 ribaund, Alex Perez 21 sayı (3/5 üçlük), 5 ribaund, 5 asist, Uros Trifunovic 14 sayı, 3 ribaund, 2 asist, Anzejs Pasecniks 13 sayı, 4 ribaund, 2 asist, Berk Demir 16 sayı (4/4 üçlük), 5 ribaund
Bahçeşehir Koleji: Mateusz Ponitka 12 sayı, 4 ribaund, 4 asist, Kenan Sipahi 16 sayı (4/5 üçlük), 3 asist