Yazımın kapağındaki fotoya sıklıkla ziyaret ettiğim Futbol Federasyonu sitesinin dijital platformda yayınlanan 'Tamsaha' dergisinde rastladım.

Baktım, baktım, baktım;

Sonra da içimden ve derinden' bir hey gibi günler' çekerek, top koşturdukları yıllara zaman tünelinde bir yolculuk yaptım.

Soldan sağa Cüneyt Tanman (Galatasaray), Cemil Turan (Fenerbahçe), Öner Kılıç (Galatasaray), Ahmet Ceylan (Çaycı Ahmet) Galatasaray, Alpaslan Eradlı (Fenerbahçe)

Futbol terminolojisinde dillere pelesenk olmuş bir özdeyiş vardır hatırlarsanız;

Kafasına esen yerli yersiz birileri bu formasyona uygun bularak ya da yakıştırarak konuşunca 'acaba doğru mu ?' diye tereddüde düşersiniz.

'Büyük topçuydu velhalıs kelam' diyenlere hep kuşkuyla yaklaşımdır nedense.

Büyük topçuyla, futbolcu olmak arasındaki ince çizgide mutlaka bir görev tanımı yapmak şart.

Söz konusu isimleri yeşil sahalarda yıllarca izleyip, hafızasına nakşetmiş bir spor yazarı ve futbol sever olarak size samimi olarak söylemek isterim ki maval okuduğum filan yok;

Babalarının bile hayal meyal anımsayabileceği bu 5 silahşörü; bugünün kuşaklarına tanıtmayı kendime bir görev addetmiş olmanın refleksiyle huzurlarınızdayım bugün.

İçlerinde Bursasporlu olmasa da; taş gibi futbolcuydu beşi de.

Satır aralarına sıkıştırılmış bilgilerle de olsa onları tanımanızın geleceğinize de ışık tutacağı bilinciyle araştırarak, yazıya döktüm.

Şimdi birlikte yapacağımız yolculuğa hazırsanız eğer başlayalım mı?

Mehmet Cüneyt Tanman / 1959 /Galatasaray-Giresunspor/

1974-1992 yılları arasında kısa süreli Giresunspor macerasının dışında (1975-1976 sezonunda kiralık oynamıştı) hep Galatasaray'da oynadı.

Naif ve beyefendi kimliği futbolculuğunun da ötesindeydi. Orta sahanın merkezinde oynar, aralara attığı ince işi paslarla arkadaşlarına pozisyon hazırlardı. 

Futbolculuğu bırakınca 2004-2006 yıllarında Özhan Canaydın yönetiminde futbol şubesinden sorumlu yönetici olarak da görev yapmıştı.

Uzun bir aradan sonra bu kez 23 Mayıs 2015'te Galatasaray Başkanı seçilen Dursun Özbek'in listesinde yeniden Galatasaray'ın futbol şubesinden sorumlu yöneticisi olarak görevde bulundu. Yanı sıra kulübün şirketi olan Galatasaray Sportif A.Ş.'nin de Yönetim Kuruluna başkan olarak atandı.

Süreç içinde özel bir hastanenin ortakları arasına girerek sağlık sektörüne atılan Cüneyt Tanman; 90'lı yıllarda Bursa Hakimiyet Gazetesi'nde köşe yazarlığı da yapmıştı.

Cep telefonlarının yeni yeni kullanılmaya başlandığı o yıllarda yazısını manuel telefon üzerinden alarak metinleştirmek bendenize tebliğ edilmişti!..

Yazısını yazdırdıktan sonra  'Engin bey rica etsem hata ya da cümle düşüklükleri varsa size güveniyorum. Düzeltirseniz sevinirim' şeklinde uyarıda bulunmayı ihmal etmezdi.

Yukarıda Allah var; düzgün cümleler kurar, tahsise pek gerek bırakmazdı. Galatasaraylı olduğu için sürekli Galatasaray'ın maçlarına yorum yapardı.

Telefonda çok kibar konuşur, yazılarının bitiminde teşekkür üzerine teşekkür ederdi kulakları çınlasın.

Cemil Turan:

1947 doğumlu, aslen Trabzonluydu.

'Ne futbolcu ama' tanımına uygun dört dörtlük bir forvet ve golcüydü; bugün bile bıraktığı boşluğun tam olarak doldurulamadığını söyleyebilirim.

1962-1968 arası Sarıyer'de oynamış, ardından 1968-1972 yılları arasında İstanbulspor formasını giymişti. 

1972-1980 yılları arasında oynadığı Fenerbahçe'de ise performansı zirve yapmıştı.

Türk futbolunun en golcü oyuncularından birisi olan Cemil Turan futbol tekniği, ani deparları ve sıyrılışları, demarke kalmasındaki başarısı ve topu kullanışı ile tutulması zor bir oyuncuydu.

Kısacık boyuyla sahanın her köşesini kıpır kıpır dolaşır, ele avuca sığmayan bir forvet karakteri çizerdi.

Bursa'da oynanan bir İstanbulspor maçında Bursaspor'u tek başına 'haşat etmiş', bu maçtaki performansıyla kulübün efsanelerinden Mesut Şen'i çileden çıkartarak devre arasında soyunma odasına giderken oyundan attırmıştı!..

Maçın sonunda kulüpçe yemek yedikleri Kültürpark

içindeki bir restoranda elimdeki boş kağıda imza attırabilmek için saatlerce beklediğimi unutabilmiş değilim. (Bir dip not. O tarihlerde henüz gazeteci değil, tribünde maç izleyen sade bir taraftardım !)

Cemil'in bilinmeyen bir özelliği de 1974 yılında Nesrin Sipahi, Fecri Ebcioğlu, Osman, Şükrü, Ziya, Emin Cankurtaran, Didi ve Yılmaz ile birlikte kulübün bilinen ilk marşı olan sözleri Fecri Ebcioğlu'na ait 'Yaşa Fenerbahçe'nin kaydında yer aldı.

Üç defa gol kralı oldu: (1973-74,14 gol), (1975-76, 17 gol), (1977-78, 17 gol). Fenerbahçe formasıyla 194 gol attı ve yılın sporcusu seçildi (1977). Süper Lig'de 293 maçta 120 gol kaydetti.

44'ü A takımda olmak üzere 52 maçta millî formayı giydi, altın şeref madalyasını kazandı. Millî takımda iken 19 gol attı ve 13 kez kaptanlık yaptı.

Kulüp eski başkanı Aziz Yıldırım'ın en kadim dostlarından birisi olan Cemil Turan; değişik yıllarda Fenerbahçe Kulübünde ve farklı pozisyonlarda görevlerde bulunmuştur.

3 Temmuz 2011'de "şike yapmak" iddiasıyla gözaltına alındı ve tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 

Yaklaşık 7 ay Metris Cezaevinde tutuklu kalan Turan şike davasıyla ilgili yapılan duruşmaların sonrasında tahliye edilerek özgürlüğüne kavuştu.

Öner Kılıç  1954 doğumlu Öner 12 yıl boyunca Galatasaray'da forma giydi. 21 yaş altı takımında 3, A milli takımda da 5 kez olmak üzere toplam 8 kez ay yıldızlı milli takımda oynama şansı buldu.

Sağ kanattaki çabukluğu ile dikkatleri üzerine çeken Öner Kılıç'a o yıllarda Filistin Kurtuluş Örgütünün efsane lideri Yaser Arafat'a benzerliği nedeniyle 'Arafat Öner' lakabı takılmış, maç öncesi ve sonrasında tribünlere bu sloganla çağrılarak adına tezahüratlar yapılmıştı.

Ahmet Ceylan (Çaycı Ahmet) / 1951 Trabzon

Galatasaray'ın Osman Naci Akyüz'den sonra forma giyen ikinci Trabzon kökenli oyuncusuydu. Sol bek oynar, bu kanattan yaptığı bindirmelerle rakip savunmalara zor anlar yaşatırdı.

Galatasaray'da oynadığı yıllarda 5 kez şampiyonluk yaşadı. Ayakkabısın ayağından büyük olduğu tartışmalarıyla gündemde kalan Ahmet Ceylan'a 'Çaycı' lakabı Fenerbahçeli gazeteci Kemal Belgin'in kendisiyle yaptığı bir röportajına atfen takılmıştı.

Trabzonspor'da oynarken Galatasaray'dan teklif alan Ahmet Ceylan'a kulübü bu transfer için izin vermeyince Belgin'e 'çaycılık yapar, Trabzon'a dönmem' demiş, bu açıklaması süreç içinde gerçek anlamından saptırılarak 'çaycı Ahmet''e dönüşmüştü.

Alpaslan Eradlı / 1948 İstanbul

'Libero' kavramını Türk futbol literatürüne sokan ilk oyuncudur Alpaslan.

1968-1973 yılları arasında İstanbulspor'da oynadı. 1973-1983 yıllarında oynadığı Fenerbahçe'de kariyerine zirve yaptırdı.

Çok soğukkanlıydı, raket gibi kullandığı bir sol ayağı vardı.

Sol bekte başlamış, liberoda yıldızlaşmıştı.

Geriden oyun kurar, adrese pasları ile arkadaşlarını oynatırdı.

Döneminin Beckenbauer'i olarak ünlendi.

'Savunmadan hücumu başlatan oyuncu say' deseler ilk başa yazacağım isimdir Alpaslan.

Tekniği müthişti, hiç aklımdan çıkmıyor.

İstanbulspor'da 4, Fenerbahçe'de 22 olmak üzere toplam 26 kez A milli, 4 kez de ümit takım formalarını giydi.

En karakteristik özelliği aşırı unutkan olmasıydı !. Bir yere gidip, oradan ayrılırken bıraktıklarını ya arkadaşları, ya da gittiği yerin çalışanları toplayıp kendisine teslim ederlerdi.

Bugün sizlere bir fotoğraf üzerinden Türk futbolunun unutulmazları arasına girmiş oyuncuları tanıtmaya çalıştım.

İzleyemediğiniz için şanssızsınız.

Ben ise çok şanslıyım.

Aidiyet duygusu bilinciyle ve renk ayırımı gözetmeden anlattığım bu öykünün hoşunuza gittiğini umuyorum.