Pınar Yeniyiğit

Pınar Yeniyiğit

iletisim@bursadabugun.com

Yok böyle bir şey de... Ve fakat Köfteci Yusuf'a var işte!

2024.10.10 18:00 - Son Güncellenme: 2024.10.10 18:00
A

Radyo- televizyon ve de yazılı basında uzun yıllardır faaliyet gösteren bir gazeteci- yazar ve de modaretörüm ...
Meslek hayatım boyunca 5 yıl gibi bir süre de sektörümüzün bab-ı ali şehri İstanbul'da çalıştım.

İki ulusal kanalda haber spikerliği sürecim oldu.

Çok sayıda konuk da ağırladım yayınlarımda...

Hattı zatında şöyle ki;

Bir insanı bir kez görmem yeterlidir genelde.

Kimdir?, Nedir?, Necidir?, Nasıldır?, Ne yapar?, Ne yapmaz? doğru tahmin ederim.  

Ve fakat Köfteci Yusuf'u sadece anlatılanlardan bilirim.

Kendisini ne bir basın toplantısında, ya da sponsoru olduğu bir organizasyonda veyahut restoranının birinde bir kez bile görmedim...  

Zamanında araştırıp soruşturmuştum da...

Çıkmazmış öyle kimseciklerin karşısına.

Hele hele medyaya asla!

Sevmezmiş TV'lerde orda burada konuşup kendi piar'ını yapmayı...

Yakinen tanıyıp bilenler de;

Çok nahif, çok mütevazi ve de kendi halinde bir insan olduğunu söyler...

Hatta ve hatta öylesine bir kendi halinde olma durumu varmış ki Köfteci Yusuf'ta;

Restoran zincirinin herhangi birinde onu kim görse değil

-Köfteci Yusuf'tur bu kişi...
-Müdürüdür restoranın... Dahi diyemezmiş!

O derece içine dönük hallerinde imiş velhasıl.

İki gündür nükseden Köfteci Yusuf'a linç girişi ile alakalı şöyle bir düşünüyorum da çok değerli okur;

Toplum içinde tabiri caiz ise böylesine 'Düz' ve de kendini anlatma meselesinde bu derece 'kaygısız-sakin' olan bir insanın sizce  daha da fazlasına ihtiyaç duyması olası mı?

Esasen şunu demek istiyorum;

'Servetime servet katayım deyip de domuz etine kaçmış olabileceğini' umuyor musunuz?

Bana sorarsanız; Hiç sanmıyorum... İnanamıyorum da...

Zinhar! bu gibi çirkin yollara başvurmamıştır.

Şimdi yine bir düşünün;

Siz adeta bir skandal boyutunda olan bahise konu bu kuruluşun merkezindeki isimsiniz...

Yani Köfteci Yusuf'un taa kendisisiniz.

Türkiye genelinde yüzlerce restoranınızda, binlerce çalışanınız var.

Her restoranınız banka misali para basıyor.

Fevkaladenin fevkindesiniz demek istiyorum tam olarak!

Böylesi mükemmel bir durumdayken para pul kaygısına kapılıp, helal ekmeğinize haram katar mısınız acaba?

Aslında şunu soruyorum;

Ürünlerinize hile katarak İtibarınızı yerle yeksan eder misiniz hiç?

Bi zahmet aklınız da mı çalışmaz?

Onca çalışan arasından biri çıkar da sizi kaba tabiri ile gambazlamaz mı?

Hem domuz etine meyletmişseniz eğer;

Aralıksız bir 'Reklam- lansman' halleriniz mevcut.

Şubelerinizin bulunduğu tüm şehirlerde bilboardlarda, raketlerde, metro içi duyurularda vs...

Ne varsa her yerdesiniz!

İşiniz olur mu tüm bu tanıtım mecralarının hepsiciğinde!

Yoksa siz Allah muhafaza ani bir akıl tutulması yaşadınız da kendi kendinizi ihbar etmek gibi bir maceraya mı kaptırıp gittiniz?

Ki keza kuruluştan yapılan açıklamada da domuz eti bulgusuna sadece iki restoranda rastlandığı ifade ediliyor...

Garip guraba bir vaziyet değil mi sizce de?

Elde var 1 soru!

Aynı zamanda sadece pişmiş dönerden numune alındığı...

Ve de ne çiğ üründen ne de  pişmiş üründen şahit numune alınmadığı da vurgulanıyor o açıklamada...

Neden sadece pişmiş dönerin numunesi tercih edilmiş olabilir ki?

Etti mi 2 soru!

Açıklamanın dikkat çeken bir diğer bölümü de şu;

İnceleme sonuçları tarafımıza uzunca bir süre sonra(1 ay)  ulaştırılmıştır. Bu sebepten ötürü de kamera kayıtlarının izlenebilirliği ne yazık ki ortadan kalkmıştır...!

Kuruluşa numune sonuçlarının geç ulaştırılması kısmı da epey enteresan değil mi sizce ?

Bu da kanımca nur topu gibi bir 3. Soru?

Unutmadan bir de domuz eti kuzu etinden daha pahalı malum ...

Mevzunun bu kısmında da bir hayli garip değil mi?

Adam ucuza kaçmak istese çok daha fazla tavuk eti satmaz mı?

Ve de alın size aklınızı karman çorman edebilecek boyutta bir 4. Soru!

Bu sorular 'Kestane kebap acele cevap' kabilinden yanıt bekler...

Malum sualler cevap bekleyedursun yazımı sonlandırırken gelen son dakika bilgisine göre  Köfteci Yusuf'un ürünlerinde mahkeme kararı ile domuz eti olduğu kesinleşmiş ve de Tarım Bakanlığı kuruluşu sağlığı tehlikeye atan markalar listesine eklemiş !....

Peki yukarıda sıraladığım başta bizzat Köfteci Yusuf ve  on binlerce çalışanı olmak üzere tüm Türkiye'nin yanıtını merakla ve sabırsızlıkla beklediğim sorulara cevaplar nerede imiş?

Henüz duyan, bilen haber eden olmamış!

Olsaydı şayet o cevaplara da bu köşede yer verirdim mutlaka!

Bu arada her şey bir kenara bir bir aktardığım sorular hali hazırda akılları tırmalamaya devam ederken ağzı olan konuşuyor ya...

Yok böyle bir şey diyor insan...

Yok tabii ki amma velakin Köfteci Yusuf'a oluyor işte...

O vakit Bakanlığın tespitleri ile belirlenen insanlarımıza kuzu eti diyerek at eti yediren kuruluşların listesi nerede?

Yanmış, bitmiş, kül olmuş!

Uzun lafın kısası;

Yüce adaletin bu mevzuda da acilen tecelli etmesi dileği ile yeni yazıya değin kalın sağlıcakla!

    

 






 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları