Kimse kendine mal edip 'Ben yaptım da oldu' demesin sakın ...

Herkesin yıllar önceden hem gördüğü hem de bildiği yadsınamayacak tek  bir gerçek var;

Şehrin batısındaki gelişmişlik seviyesi sadece ve sadece  yatırımların yıllar öncesinde  bakir, bomboş, uçsuz ve de bucaksız bir bölgede yaşama geçirilebilmesinden kaynaklıdır ...

Kuşkusuz ki bu tablo hasebiyle de  Nilüfer düne kadar  hep ekonomik ve sosyal göçün merkezi konumundaydı.    

Ve bu tablo doğal bir süreçti.

Şehrin doğu yakasına bakıldığında ise özellikle dar gelirlilerin vuku bulan kontrolsüz ve de akın akın   göçü sonrası çarpık kentleşmeyle sonuçlanan dağınık ve de plansız bir görüntü çıktı ortaya...!

Tabii ki de boş ve planlı arazide at koşturmak kolay.

Şimdi gelinen noktada;

 Ardı arkası kesilmeyen rant sevdasının şehrin batı yakasını  nasıl içinden çıkılmaz bir sorunlar yumağı  haline getirdiğini de  maalesef herkes görüyor .

Ve ne yazık ki önü alınamayan bir hızla şehrin batısındaki yeşil alanlar, parklar, sosyal alanlar, birer birer çarpık modern gecekondulara dönüştürülerek  tam bir kaosa doğru gidiliyor  ve  Bursa'nın batısı  çok üzücü bir şekilde nefes alınamaz hale geliyor.

Kabul ediniz.....

 Bursa'da Yıldırım, Osmangazi, Gürsu, Kestel ve İnegöl 1980- 90'lı yıllarda  ekmek kavgasının peşinden  göç ederek  yollara düşen sayısız insanın hikayesi ile  dolu.

 Bir de batıya Nilüfer'e bakın lütfen...Oradaki ise bariz bir şekilde önceleri bomboş olan arazilerde rant kavgasından ibaret...!

Yeri gelmişken;

Yukarıda bahsettiğim yoğun göç dalgasıyla yıpranan ilçelerimizde şimdilerde misal; Osmangazi'de kentsel dönüşüm ve gelişim bölgeleri olan Soğanlı'da, Demirtaş, Yunusemre, Güneştepe, Hamitler'de, Yıldırım'da da Millet, Erikli gibi mahallelerde  yolunuz düştüğünde daha dikkatlice incelemenizi tavsiye ederim;  Nilüfer'den çok daha modern, planlı ve huzurlu yaşam alanları kurulduğunu da göreceksiniz.

Gelelim bu yazıya dair en mühim tespite;

Malumunuz mesleğim gereği toplumun her kesimi ile temas halindeyim ve her ilçemizdeki gelişimi-değişimi yakinen takip edenlerdenim.

Şaşıracağınıza eminim amma velakin Uzunnn yıllar sonra şehrin batısındaki Nilüfer'den şehrin en doğusu Kestel'e adeta kültürel bir göç yaşanıyor. İnanın abartmıyorum durum gerçekten de aynen böyle...

Önceleri tablo tamamı ile tam tersiydi.

Şimdi ise Nilüferliler kalkıp, şehrin taa öbür ucu Kestel'e konserlere, tiyatro festivallerine, kitap fuarlarına, söyleşilere  gidiyor.

Sessiz sedasız gerçekleşen bu kültürel göçün perde arkasında da kararlı ve ufku son derece geniş bir başkan görüyoruz;

Kanımca  tam bir sükunet içerinde bir devrim yapıyor adeta.

Tahmin edeceğiniz üzere; Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır'dan söz ediyorum.

 Başkan Tanır'ın yaptıkları sadece kültürel etkinliklerle de sınırlı değil.

Vatandaşına Türkiye'nin en ucuz ekmeğini hem de tamı tamına  400 gr ile yalnızca 1 TL'ye sunuyor Önder Başkan.

Var mı böyle bir hizmet Türkiye'nin dört bir yanında herhangi bir başka yerde.

Bitmedi Sevgili Okur;

Kestel'in Belediye Başkanı Önder Tanır'ın   binlerce vatandaşının bakkallara ve ilçe genelindeki marketlere olan borçlarından kaynaklı oluşan veresiye defterlerini kapattığını biliyor musunuz ?

Üstelik bu manidar hizmetin yanında yine elektrik ve su borçlarını ödeyemeyen binlerce hanenin faturalarını da ödüyor Önder Başkan.

İlçedeki tüm yetim çocukların, şehit çocuklarının ve gariban çocukların tüm istek ve dileklerini  bir bir gerçekleştirebilmesi, esnafa kira desteği ve  her gün yüzlerce haneye sıcak aş ulaştırabilmesi de gerçekten taktire şayan.

 Yüzlerce haneye market kartı dağıtıyor Başkan Tanır.

Her hafta farklı mahallerde yaşayan kadınlarla kahvaltıda buluşarak, hizmetlerine onların önerileri ile yön veriyor ve Kestel'e Bursa'nın en modern ve en güzel kadın yaşam merkezini kuruyor . Yaşamın her alanında gençlerin yanında olan Önder Başkan ve ekibinin düzenlediği kültürel etkinliklere rekor sayılacak ve  yüzbinlerle ifade edilecek  düzeyde insan katılım sağlıyor.

Ve de  en önemlisi hizmet akışı ile  bir çekim merkezi konumu kazanan ve Bursa'nın son yeşil kalesi kabul edilen Kestel'in doğasını, ağacını, yeşilini koruyup  gelecek nesillere bırakmak için baronundan, zenginine solcusundan, sağcısına fark etmeksizin  kimseye göz açtırmıyor.

Yani naif bir tavırla, diklenmeden, dik duruyor Önder Başkan ve özetle ilçe sakinlerine her alanda mutlu ve huzurlu bir yaşam sunabilmek için dur durak bilmeden büyük bir inanmışlık ve kararlılıkla çalışıyor.

Velhasıl Kestel'i dikkatle takip edin derim ...Çünkü ışık çokkk uzun bir süreden sonra doğudan yükseliyor...