Eğri oturup, doğru konuşalım;

Havasına, suyuna, taşına, toprağına hayran olduğum Bursa'mın mevcuttaki hali her kim ne derse desin ne yazıktır ki 'Pür melali'...

Yani şunu demek istiyorum değerli okur;

Güzelim şehrimin ne trafikte, ne çevre problemlerinde, ne de kentsel dönüşümde iki yakası bir türlü bir araya gelmedi, gelemiyor...

Katledilen bir ova, kuruyan göller, zehir akan dereler eşliğinde dillelere destan olan yeşilimiz de

Çok çok  üzülerek ifade ediyorum ki;

Neredeyse yok olup gitmek üzere!

Neden, niçin, nasıl oldu da  böylesi perperişan bir hale geliverdik peki?

Çünkü hep 'Asıl gündemimizi ıskaladık' maalesef!

Evet yanlış algılamadınız kıymetli okurum;

İşi gücü rant olan menfaat impartorlukları şehrin dört bir yanında kumdan kuleler inşa ettiler, görmedik...

Ve yahut görüp karşı çıktık da balık hafızalarımız sayesinde takipte kalıp, bu tip işgallerin önüne geçemedik...

Tarım alanlarımız birer birer plansız, projesiz betonlaştırıldı yine de 'Durun' diyemedik...

Yeşil alanlarımız tek tek maziye karışıp fabrikaların filitresiz bacalarından tüten dumanlara teslim oldu. Her nedense fark etmedik.

Derelerimizde balıklar öldü, kuruyan göllerimiz  sessiz çığlıklarla  'Kurtarın beni' diye haykırdı duymadık...

Sonuç itibariylre, biz var ya biz, Bursamız'ın kronik çevre problemlerini 'Görmedik, Duymadık, Bilmiyoruz'  diyenlerden hesap soramayıp 'Asıl gündemimizi hep ıskaladık'.

Velhasıl;

 Bizler aslında hep o mevzu, şu konu, bu olay derken, siyasi kaygılar, tavizler ve de tamamen duygusal menfaatlere kapılıp 'Üç maymunu oynayanların' oyunlarına  bir son vermeyi hep ihmal ettik.

Üstelik taaa seneler önce 1998'de Erdem Saker'in belediye başkanlığı döneminde hazırlanıp uygulamaya başlanılan 1/100 binlik çevre düzeni planına rağmen...

Gelinen noktada da takdir edersiniz ki;

 Güzelliği ile şiirlere bile konu olan Bursamızın kaybedecek bir dakikası dahi kalmadı!

Anlayacağınız artık son düzlükteyiz ve çıkış yolu bulabilmek için sadece ve sadece çok kısa bir zamanımız var .

Ve de aynen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in söylediği gibi halen 'Çocuklarımıza, torunlarımıza gerçekten yaşanabilir, güzel bir kent bırakmak için' gerekeni yapabiliriz.

Tam anlamıyla şöyle esasen;

 Geçmişteki hatalarımızı telafi edebilmek için bizler bir 'Bedel' ödemeliyiz!

Tıpkı yıllar önce Bursamızın kent vizyonu çevre planını yoğun uğraşlar sonucu hazırlayıp altın tepside sunan Erdem Başkan'ın söylediği gibi...

Akabinde bu bedelin ne olduğunu da söyledi tabii ki ve şöyle devam etti Erdem Saker:

'Hepiniz bir bedel ödemek zorundasınız ve bu bedelin karşılığı Türk lirası, dolar veya euro değil... Bu bedelin karşılığı 1998'deki planlamanın esaslarına sadık kalarak yeni bir plan yapmak! 

 Peki nerede söyledi bu cümleleri Saker?

'Bursa 2050 Vizyonu Çevre Düzeni Planı Tanıtım Toplantısı'nda...

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in 'Başkanım hiç merak etmeyin 1998 anlayışının üzerine üzerine bir şeyler koymak için hep beraber buradayız' diyerek kendisine seslendiği yoğun katılımlı o toplantıda... 

Başta yerel yönetimlerin başkanları olmak üzere kent dinamiklerinin ilgisine mazhar olan bu toplantıda  tabiri caizse 'Bursa'nın çevresel boyuttaki alabora halinden kurtuluş planını' açıkladı Başkan Bozbey!

 Ve de kanımca oldukça mühim olan şu mesajı verdi:

 "Uzun ve zorlu bir yolumuz var ancak sorunları aşabilecek kabiliyetimiz de var.  Mevcuda teslim olmayacağız."

 Hemen ardından da bu kurtuluş planının formülünü açıkladı:

88'i teknik uzman toplam 125 personelin görev alacağı, kimliksizleştirilen kentimizi çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan yeniden tasarlamak amacıyla kurulan BURSAPLAN'

Yani 'Bursa Planlama Ajansı'

Başkan Bozbey'in ifadesine göre  "Kamu yararını önceleyecek, yenilikçi ve katılımcı bir anlayışla çalışacak'  Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı yeni bir oluşum...

Bursa Planlama Ajansı'nın Danışma Kurulu Başkanlığı'nı CHP'nin aktif vekillerinden olan Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala üstlenmiş.

Vekil Pala da, "Umuyoruz ki 2025'in son günü gelmeden Bursa'nın 2050 Vizyonu Çevre  Düzeni Planı'nı son haliyle kamuoyuyla buluşturmuş olacağız" dedi Merinos AKKM'deki toplantıda...

Kayıhan Pala'nın anlattığına göre de nihayet  ortak akılla harmanlanacak, bilim insanlarının rehberliğinde hazırlanacak  ve de kimseleri kayırmayacak yeni  bir Çevre Düzeni Planı gayet mümkün görünmekte Bursa için.

Ve fakat bir şartla; 

 İktidar - muhalefet çekişmelerinden 'Azede' siyaset üstü bir yaklaşımla bütün şehrin katılımıyla ele alınırsa!

O vakit  ranta runta, çevre talanına  fırsat vermemek için hep birlikte  'Bedel' ödemeye var mısın Bursa? 

'Takipteyim' efendim!

Yeni yazıya değin sağlıcakla kalmanızı dilerim...