Bursa'mızın Şu korona tablosu yok mu;

Karadeniz gibi dalgalı mı dalgalı konu...!

Bir süredir, özellikle de İl Sağlık Müdürlüğü makamındaki görev değişiminin ardından 'Harikuladeyiz... Maskemiz - mesafemiz yerinde. Dört dörtlük Hijyeniz' diyebilmeyi başarmışken, ne yazıktır ki yine olanlar oldu.

Tedbirler azalınca ve de dört bir yanımız kırmızı renkli illerle kuşatılınca gevşedik, rehavette kapıldık, kaçınılmaz sonuç olarak ışık hızıyla da tehdidi arttırdık.

Velhasıl yine coştuk, dalgalandık...

Hatta ve hatta öyle bir coştuk ve dört nala koştuk ki sadece bir haftada vaka sayımızı birdenbire 18 binin üzerinde arttırma zafiyeti göstererek kırmızı çizgiye dayandık...

Ah ki ne ah...

Marmara Bölgesi'nde en düşük vaka sayılı il olarak dikkat çekmesine rağmen, oldu mu şimdi 'Bursa'nın Hali Pürmelali'...!

Yani şunu demek istiyorum; il il korona tablosunda alarm zilleri Bursa için de çalmaya başladı.

Etrafımız bütünüyle al rengi iken, uzunca bir zaman sarı olan görüntümüz kırmızıya ha döndü ha dönecek.

İşte bu sebeptendir ki;

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca; sonucu merakla beklenen açıklamayı yaptığında iki hafta önce 100 bin kişide 78, 74 olan vaka sayımızın 14 gün içinde 97,14'e yükseldiğini görünce hüzünlendik, üzüldük.

Bursa'nın vaka artışı sonrası Vali Yakup Canpolat mühim bir açıklama yaptı ve Bursalılara net bir uyarıda bulundu;

"Kıymetli Bursalılar, vaka sayılarımız hızla artıyor. Bu mücadeleyi ancak sizlerin gayreti, desteği ve dikkati ile kazanabiliriz. Lütfen Kurallara uyalım".

Bu uyarının ardından yüksek vaka sayısı nedeniyle Bakan Koca'dan ikaz üzerine ikaz alan Bursa'nın korona tablosunda örnek iller arasında yer bulmasında göreve geldiği andan itibaren üstün gayretleri olan İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz'ı aradım.

Direkt sordum İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Bey'e...

-Bu gidişle birkaç güne kalmaz kırmızıya döner miyiz? Diye ...

Cevap hiç de iç açıcı değildi ...

-Pınar Hanım ne yazık ki etrafımızdaki tüm iller kırmızı. Üzülerek söylüyorum; Bursa'mızın da kırmızı olma durumu yakın zamanda vuku bulur.

Peki kırmızıya doğru ilerleyen süreci değiştirmek mümkün değil mi? Diye de sordum tabii ki Dr. Yavuzyılmaz'a...

Bu soruya verdiği yanıt ise oldukça düşündürücü ve manidardı...

-Sağlık ordumuz, emniyet mensuplarımız ve şehrimizin dinamikleri virüsün yayılmaması için tüm gayretleri ile olağanüstü bir çaba göstererek çalışıyorlar. Ancak Kontrollü normalleşme sürecinin yeniden başlamasıyla birlikte öyle tablolar görüyoruz ki gerçekten çok büyük üzüntü duyuyoruz. AVM'lerin yemek katında neredeyse üst üste olmanın ne anlamı var. Cafeler, restoranlar ona keza tıklım tıklım. Sosyal mesafe sıfır. Afrika'daki insanların önüne yemek koysak bu tablo yaşanmaz. Sosyal medyada yaptığımız uyarı niteliğindeki paylaşımlara da öyle cevaplar geliyor ki bazen anlamakta güçlük çekiyoruz.' İnsanlar hastanelere gidince ölüyor' diyenler bile var. Çok sayıda hasta ancak nefessiz kalınca hastaneye geliyor. Zaten hasta nefessiz kalınca nereye gidecek. Sağlık ordumuzun cansiperhane çabalarını, kurtarılan canları görmüyorlar mı?. Ne yazık ki bu gibi durumlar Umursamazlığın, vurdumduymazlığın bu kadarı mı? dedirtiyor adeta. Böyle olmaz. Herkesin kendini koruması, kollaması lazım. Kurallara uymazsak bizlerin de yapabilecekleri sınırlanıyor açıkçası.

Bu değerlendirmenin ardından kısa süre önce yaşanmış bir korona virüs hikayesinden küçük bir anekdotla devam etti İl Sağlık Müdürü...

-Pınar Hanım malumunuz Yalova vaka sayısı en yüksek olan illerden biri. Bu ilimizde 30'lu yaşlarda 35 haftalık hamile bir bayanın entübe olduğu bilgisini aldık. Bebeğin acilen alınarak tedaviye başlandığını öğrendik. Ardından anne Bursa'ya getirildi ve tedavi altına aldık. Şükürler olsun ki zorlu geçen bir tedavi sürecinin ardından hastamızı kurtarmayı başardık.

Dr. Fevzi Yavuzyılmaz'ın virüsle mücadelede izledikleri yol haritasına dair anlattıkları da gerçekten 'Marifet İltifata tabidir' dedirtecek ve alkışlanacak nitelikteydi;

-Sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere şehrimizin bütün dinamikleri ile birlikte var gücümüz ve tüm çabamızla çalışıyoruz. Her gün toplantılar yaparak günü değerlendiriyor ve ana göre kararlar alıyoruz. Sanayi bölgelerinden Bursa'nın en küçük mahallelerine kadar her lokasyonda tedbirler alıyoruz. İnanın her vakayı bir hafiye gibi takip ediyor, araştırıyor ve kimlerle temas ettiğini bir bir tespit ediyoruz. Resmen dedektiflik yapıyoruz.

İl Sağlık Müdürü Yavuzyılmaz ile telefonla görüşmemde geçen diyalogda beni en çok etkileyen bölümleri yazının sonuna bıraktım. Özellikle bu bölümü 'Dikkatlice okuyun ve kendinize ders çıkarın' derim;

Aynen şu cümleyi kurdu ve sadece birkaç saniyeliğine 'Empati yapın' çağrısı yaptı Dr. Yavuzyılmaz;

-Pınar Hanım dünyada hiçbir aktivite ya da en güzel an bile, yoğun bakımda makinelere bağlı nefes alma güçlüğü ile günlerce hatta aylarca tavana bakmak pahasına yaşanamaz....

İşte şimdi bu mesaj üzerine durun ve bir kez daha düşünün;

AVM'ye, cafeye, restorana gidip kalabalık içinde birkaç saat geçirmek mi ? yoksa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz'ın tavsiyesine uyup acil ihtiyaçları sosyal mesafe- maske ve hijyen kuralları dahilinde karşılayıp 'Kendimizi-Çekirdek ailemizi ve Evimizi' korumayı başarabilmek mi?

Tercih sizin ...!