"Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır"

Ve de pek kıymetli atalarımızdan yadigar bu öğreti.

kanımca ve de eminim ki herkesçe de tartışmasız doğrudur !

Küçük, ve fakat her daim değerli bu hatırlatmanın hemen akabinde ekleyeyim;

Bu kez yazımı yerelde dikkatimi çeken bir duruma dair yazmaktayım.

'Durum' derken öyle kötü bir vaziyet değil değerli okur...

Tam aksine bu defa  'Mutlu' olduğum 'Keyif' aldığım bir gelişme üzerine yazıyorum.

Evet kabul ediyorum;

Bu şehirde yıllardır sosyal belediyecilik hizmetleri kapsamında yerel yönetimler kültür-sanatta da sayısız faaliyet üretmişlerdir...

Onlarca konser, yüzlerce sergi, çok sayıda festival vs...düzenlenmiştir bugüne kadar Bursa'da ...

Ancak bence, onca kültür sanat faaliyeti içerisinde hiç bir festival ya da konser bugün gerçekleşen organizasyonlar kadar etkili olamamıştır.

Misal;

 11 Eylül Bursa'nın kurtuluşunun 102. yıldönümü vesilesiyle şehrin kalbi Osmangazi'de bu yıl düzenlenen kutlama ve organizasyonlara katılım hiçbir dönemde olmadığı kadar yoğundu.

Keza halkın coşkusu da bir o kadar üst seviyelerde idi. Osmangazi Belediyesi'nin 11 Eylül etkinlikleri tüm şehre yayıldı, Başkomutan Atatürk sevdiği şarkılarla anıldı.

Velhasıl ilk kez Bursa'mızın kurtuluş günü, organizasyonun içeriği ve tüm şehri kapsayabilmiş olması hasebiyle, anlattığım gibi yüksek katılım düzeyinde ve büyük bir coşku ile kutlanabildi.

İşte şimdi yazının tam da bu kısmında geliyoruz en başta vurgu yaptığım o meşhur atasözüne;

 Yani  "yoğurt yeme" biçimindeki o farklılığa...

Bir de "Adama göre iş değil, işe göre adam" mevzusu var tabii ki.

Her ikisi bir araya geldiği vakit de görüldüğü üzere başarı kaçınılmaz olabiliyor.

Hiç mi hiç kolay değil kuşkusuz belediyelerde ilginin odağı olabilecek kültür sanat etkinlikleri düzenleyebilmek...

Bu görevi üstlenen yöneticide ve ekibinde gerçekten işinin ehli olanların tercih edilmesini ister,

Mahalle- mahalle kültürel yapıyı bilebilmeyi ister,

Ve de bu mühim bilgi dahilinde o kültürel yapıyla birebir örtüşebilen etkinliklerin düzenlenebilmesini ister,

(Bu kısımda malum atasözü yüzde yüz geçerlidir)

Kültürel değerlerle- günceldeki verilerin (belirlenen temaya göre) bütünleştirilerek yansıtılabilmesini de ister,   

 Örneğin;

 Yine Bursa'nın kurtuluşu etkinliklerini dikkate alarak ilerlersek

Osmangazi Belediyesi bir gün boyunca devam eden organizasyon süresince etkinlikleri sadece kültürel değerlerin yansıtıldığı Panorama 1326 Müzesi'ne odaklamadı, bir yürüyüş kortejiyle şehitlikler ziyaret edildikten sonra şehrin merkezi noktalarından yine halkın sevdiği geçmişten günümüze marşlar ve  şarkılar eşliğinde yürüyerek geçildi ve son olarak da Atatürk'ün sevdiği şarkıların tercih edildiği bir dinleti düzenlendi ki;

Bursalılar uzun yıllar sonra düşmandan kurtuluşun önderi olan Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ü de dilediğince anma fırsatı buldu.

Böylece ne olmuş oldu peki?

Hem kültürel değerlerimiz yad edilmiş, hem de günümüz Bursalısının kültür sanat alanındaki beklentileri büyük coşkunun hakim olduğu bir atmosferde gerçekleşmiş oldu.

Aynı başarıyı 'Köylerdeki Bilim Buluşmalarında, Her Gün Bir Kültür Sanat programı, Zafere Bir Kala Etkinliği, Şadırvanlı Han Avlu Buluşmaları, Ovaakça Siyah İncir ve Karabalçık Üzüm Festivali' ve daha birçok organizasyonda da gösterdi Osmangazi Belediyesi...

Şimdi özellikle yazının bu paragrafını dikkatlice okuyun lütfen;

Osmangazi Belediyesi'nde kültür sanat alanında bu yılın hatta ve hatta geçmiş onlarca senenin en başarılı kültür sanat faaliyeti olarak gördüğüm hizmet de 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın yıldönümünde yaşama geçti. Belediye'nin bahçesinde yer alan Osmanlı Devleti'nin Kurucusu Osmangazi heykelinin eliyle işaret ettiği noktaya Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün, geleceği işaret ettiği bir anıtı inşa edildi.

Çok anlamlı bir bakış açısı... Sizce de öyle değil mi?

Ve de benzersiz bir kültürel kazanım!

 Yerel yönetimlerde kültürel ve sanatsal etkinliklerin planlanmasında en etkin aktör kuşkusuz ki belediye başkanlarıdır.

İşte en başta bu sebepten değerli okur;

Öncelikle Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın'ı tebrik etmek gerekiyor.

İlaveten;

 Erkan Başkan kültürel alanı da işinin ehli, ehliyet ve liyakat sahibi bir kimliğe Mutlu Esendemir'e emanet etmiş.

Kültür İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Esendemir de birlikte çalışacağı kişileri seçerken ince eleyip sık dokumuş ve kadrosunda kültür sanatta uzman isimler ile çalışmayı tercih etmiş.

Velhasıl;

Osmangazi Belediyesi'nin Kültür Sanat İşleri Müdürlüğü bünyesinde gerçekleşen başarılı hizmetlerin temelinde işte bu donanımlı kadro varmış.

 Aynı zamanda yine görüldüğü üzere;

 Belediyelerde kültür yönetimi meselesini halkı, deyim yerinde ise bir 'Pışpışlama' biçimi olarak görmemek gerekiyormuş.

Çünkü yerelde şehirleri yönetenlerin yaşamın ritmine kültür ve sanatı katabilmeyi başarması, vatandaşla kurulması çokça mühim olan gönül bağında olmazsa olmaz bir unsur imiş.

Ve de bu gönül bağının kurulmasına giden yolda belediyeler zinhar işi bilmeyenlerin, bilmediğini kabul etmeyenlerin veyahut bilir gibi rol kesenlerin koltuklarına kurulabileceği kamu kuruluşları değilmiş....