Ve en kötü senaryonun eşiğindeyiz!

Olacağı da buydu aslında...

Hani yeni normali yanlış anladık ya...

Hani herkes evden çıktı; düğünler- dernekler, asker uğurlamaları, yat partileri derken coştukça coştuk, dört nala koştuk...

Kritik eşiği de sonunda aşıp görünmez düşmana, bile bile davetiye çıkardık ya hani...

İşte sonunda salgın patlama yaptı, üstüne üstlük Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın ifadesiyle 'Kitle Bulaşı' başladı.

Ardından kaçınılmaz süreç için düğmeye basıldı ve yeni kısıtlamalarla yasaklar geldi.

65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altına belirli saatlerde, hafta sonları da saat 20.00'den sonra belirli meslek grupları hariç herkese dışarı çıkmak yasak.

Ve fakat bu "Madem dışarı çıkamıyoruz, evde parti yapalım" manasına gelmiyor!

Örneğin akşam çayına komşuya, maç izlemeye akrabaya, doğum günü partisi için arkadaşa sakın ama sakın gitmeyin.

Aksi halde boşu boşuna zahmet çekmiş oluruz, kitle bulaşının önüne geçmek de katiyen mümkün olmaz, bir sonraki aşamada da daha geniş kısıtlamalar ve uzun sürelerle eve kapanmalar başlar.

Allah vere dua edin de hastanelerin kapasiteleri aşılmasın ve sistem kilitlenmesin!

Çünkü virüsle mücadelenin neferleri sağlık çalışanlarında durum sandığınız gibi değil, bıçak kemiğe dayanmış durumda.

Neredeyse hiç durmadan 7/24 çalışıyorlar...

Üstelik 'Her an virüsü aileme, sevdiklerime bulaştırır mıyım?" endişesi ile yaşamak gibi korkunç bir gerçekleri de var.

Korona virüsle mücadelenin göz önünde bulunmayan kısmında neler oluyor acaba ? sualine cevap için Memur Sen İl Temsilcisi ve Sağlık Sen İl Başkanı Gökhan Yünkül'ü aradığımda telefonda işittiklerim 'Kara kara düşündüren' cinstendi desem abartmış olmam...!

"Sağlıkçılarımız hastaların en yakınındalar ve koronanın yol açtığı tüm sıkıntıları gözleriyle görüp, canları pahasına çabalıyor, mücadele ediyorlar" diyerek söze başlayan Başkan Gökhan Yünkül'ün konuşmanın devamında anlattıkları da onların ne derece zor şartlarda çalıştıklarının net ifadesiydi...

"Her mesaide maskeler, eldivenler, gözlükler takıp, koruyucu elbiseler giyinip bu donanımı saatler boyunca üzerlerinden çıkaramıyorlar. Düşünsenize bir kere; bu koşullarda çalışmaya bir başlıyorsunuz ve uzun saatler boyunca giydiğiniz kıyafetler ve maskeniz yüzünden yemek bile yiyemeyip, tuvalete bile gidemeden o hastadan o hastaya koşuyorsunuz".

Her bir sağlık çalışanının aklında, zor koşullarda cereyan eden bu koşuşturma içerisinde dahi ekonomik kaygılar bulunduğuna işaret eden Gökhan Yünkül şaka gibi rakamlar içeren ek ödeme soruna hala bir çözüm getirilememesine adeta isyan etti ve aynı görevlendirmelerde olan iki sağlık çalışana bile farklı farklı ödemeler yapıldığını anlattı.

Ne yazık ki mevcut tabloda yüksek vaka sayısıyla dikkat çeken Bursa'daki hastanelerde personel eksikliğinin had safhada olduğuna ve yeni açılan yoğun bakımlara personel yetiştirilemediğine vurgu yapan Gökhan Yünkül Sağlık Bakanlığı'nın bu ay içerisinde yapacağını açıkladığı atamalarla sorunun giderilmesini beklediklerini kaydetti.

Başkan Yünkül'ün anlattıklarına göre bulaşın artması nedeniyle şu anda çok sayıda sağlık çalışanı mecburen sahadaki filyasyon ekiplerine dahil ediliyor ve işte en başta bu sebepten ötürü de kamu hastanelerinde personel açığı sıkıntısı yaşanıyor.

Bakalım bu ay içerisinde gerçekleştireceği duyurulan yeni personel atamaları vaka artışı ile önde giden Bursa'daki hastanelere ne derece çözüm olacak?

Kuşkusuz ki burada önemli olan 12 bin yeni personel atayacağını açıklayan Sağlık Bakanlığı'nın bu rakam içerisinden ne kadarını Bursa'ya atanacağı...

Tablonun kısa sürede netleşmesini beklediklerini ifade eden Başkan Yünkül'ün tepkisine neden olan bir diğer mühim husus da Covit-19'un sağlık çalışanlarında meslek hastalığı sayılmamasıydı.

Pandeminin başladığı günden bu yana Türkiye genelinde yüzlerce sağlık çalışanının korona vürüse yakalanarak yaşamanı yitirdiğine dikkat çeken Gökhan Yünkül "Bu hastalıktan vefat eden sağlık çalışanlarımızın vazife malüllüğü haklarından faydalanması konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun gerekli çalışmaları yapmamasından ötürü rahatsızdık. Nihayet konu meclis gündemine taşındı ve bir adım atıldı. Beklentimiz yasal düzenlemenin acilen yaşama geçirilmesidir. Bu konuda sağlıkta büyük bir beklenti oluşmuş durumda" mesajını verdi.

Başkan Yünkül bu beklentiden söz ettiği anda aklıma göğüs hastalıkları uzmanı bir doktorla konuştuklarım geliverdi;

"Savaş zamanı doktorluk yapıyor gibi hissediyorum. Sürekli çalıştığımız için düşünmeye bile vaktimiz yok" demişti koronalı hastaları tedavi süreçlerini anlatırken...

Sağlık Sen Bursa Şube Başkanı'ndan dinlediklerimi de hesaba katınca canları pahasına canımızı korumaya çalışan sağlık ordumuza destek için şu günlerde bir alkışı bile çok gördüğümüzü düşündüm birden.

Sonra şunu da düşündüm ister istemez;

Hala 'Maske- Mesafe-Hijyen' nedir? bilmeyen, daha doğrusu bilmek istemeyip görmezden gelen aklı tutuk cengaver bir güruh varken alkışı bir kenarda tutun, korona canavarını halt etmeyi daha çokkkk bekler bu millet!

Olan da en çok, birinci dalgada olduğu gibi aylarca ailelerinden dahi uzak kalarak gece gündüz küçücük bir virüsle savaşan sağlık çalışanlarına olur...!

Sizce de öyle değil mi?. Haftaya değin kalın sağlıcakla ...