Pınar Yeniyiğit

Pınar Yeniyiğit

iletisim@bursadabugun.com

Bir ilçe tarihinin değişimini tebessüm ederek okurken çok şaşıracaksınız!

2022.05.09 08:44 - Son Güncellenme: 2022.05.09 08:44
A

Malumunuz her nerede ve hangi sebeple olursa olsun  'İşleyen demir ışıldar' Değerli Okur ....

 Atalarımızdan yadigar bu meşhur atasözünü bir de  yerel siyasetin aksiyonu yüksek mi yüksek atmosferi içerisinde irdelersek eğer ;

 Mustafakemalpaşa'nın cebbar mı cebbar Belediye Başkanı Mehmet Kanar'a ithafen söylendiğinde tam anlamıyla manasını bulduğunu ifade etmek çok da makul ve mantıklı olur... 

Çünkü Mustafakemalpaşa ile ilgili herkesçe bilinen ve de kanıksanan net bir gerçek var;

Yakın geçmişte yerel yönetimin mesuliyetindeki birçok alanda sıkıntılarla boğuşan ve adeta nabzı atmayan bir ilçeyken Mustafakemalpaşa, şimdilerde önce ilçe başkanlığı dönemi sonra Belediye Başkanı olarak Mehmet Kanar yönetiminde değişen ve ışık hızıyla da gelişen örnek bir ilçe konumunda...

Mustafakemalpaşa'daki bu olumlu gidişat çokça merak edildiği için şöyle detaylarıyla inceleyip, bilenlere de danışıp, sordum, soruşturdum ...

Başkan Kanar'ı yakinen takip eden bir gazeteci- yazar olarak bu örnek başarının formülünü daha derinden araştırdım...

Baştan belirteyim Mehmet Kanar;  gözü kara, asla ve asla  oy derdiyle günü kurtarma derdinde olmayan, samimi, içten bir belediye başkanı ...

Hani 'gönül bağı 'diyorlar ya;

İşte bu bağı şahsına münhasır tavırlarıyla çok sağlam temellerde kurabilen, gece gündüz demeden ilçe halkının yanında olabilen bir başkan.

"Ne pahasına olursa olsun geleceğimiz çocuklarımız için..." dedi.

Ve ilçenin tüm sokaklarını altını üstüne getirip hiçbir başkanın çözüm için  cesaret edemediği tam 50 yıldır süregelen problemler olan  hastalıklı içme suyu hatları başta olmak üzere kanalizasyon ve yağmur suyu şebeke sorunlarına neşteri vurdu ve ilçe tarihinin en büyük bütçeli projesi olan köklü altyapı değişimi için miladi bir start verdi.

Yeri gelmişken belirteyim;

Alt yapı çalışmalarının tozu toprağından yakınanlara da  "Özür diliyorum ama vazgeçmeyeceğim ve sadece sabır rica ediyorum" diyecek kadar açık yürekli bir başkan Mehmet Kanar ...

Önemli bir tarım merkezi  olan ilçenin dünyaca ünlü salçalık domates ve kapri biber ile sınırlı kalmaması için tarımsal seferberlik de başlattı Mehmet Başkan... Üzerine bir de 100. yılına girmek üzere olan belediye tarihinde bir ilke imza atarak 'Tarımsal İşler Müdürlüğü'nü kurdu ve Üniversite ile iş birliği yaparak  da katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilebileceği ' Uygulama Bahçeleri'ni ilçeye kazandırarak çiftçisine destek oldu.

Bu arada İpekböceği ve İncir üretiminin yeniden şahlanması için başlattığı çalışmaların meyvelerini üreticiler, toplamaya başladı bile... İlçede Çiftçiler de katma değeri yüksek bamya ekimi için oluşturulan uygulama alanlarından da ciddi gelir elde ediyor ve bu alanları her geçen yıl geliştiriyorlar. Bal Ormanı'ndan da gerçekten bal damlıyor Mustafakemalpaşa'da.

Üretici sayısı ile birlikte bal üretimi de kısa sürede ciddi rakamlara yükseldi.

Yaban mersini, lavanta, fasulye, kekik ve daha nicesi bereketli toprakların üretken çiftçileri ile buluştu, buluşmaya devam ediyor.

Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde belediye başkanları, sağlıklı tarım için sinek ve haşerelerle mücadelede milyonlarca lira harcayıp, kimyasal müdahaleler ile çözüm ararken, traktörün direksiyonuna geçerek kendi sürdüğü tarlaya kendi elleri ile ada çayı ekiyor Mehmet Başkan...

Hizmete geçirdiği Aş Evi ile binlerce ihtiyaç sahibinin hanelerine her gün çeşit çeşit sıcak yemek ulaştırıyor Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı ve hiçbir şekilde ifade etmese de kendisi bu aş evinin en önemli hayırseverleri arasında...

Engelli bireylerin eve hapsolmaması, huzurlu ve mutlu şekilde yaşama katılmaları için özel çaba sarf ediyor. Hatta anne ve babasının adına kendi imkanları ile ilçedeki engellilere özel bir merkez dahi kazandırdı.

Mustafakemalpaşa'nın engelli çocukları ve gençleri bugün geri dönüşümden kendi tasarımları olan kıyafetler ve hediyelik eşyalar ile sık sık Türkiye gündemine geliyor. Ankara'da bu yıl düzenlenen Gençlik Festivali'ne damgasını vuran bu kardeşlerimizin Sayın Cumhurbaşkanı ile kucaklaşmaları sırasında yaşanan duygusal anlar gözlerimin önünden gitmiyor.

Velhasıl Mehmet Başkan'ın özel ilgisi ve desteği ile engelli bireyler ve ailelerini her etkinlikte görmek mümkün. Onlar mutlu, aileleri ise çok daha çok mutlu...

Genç bir başkan olarak, gençlere apayrı bir önem veriyor. Onları bir kalıba sokmak, yönlendirmek, onlara bir şeyler dayatmak yerine onlar gibi düşünüyor, hatta ve hatta deyim yerinde ise onlarla takılıyor... Başkandan çok arkadaşları, abileri gibi,  kankaları gibi...Her fırsatta onlarla bir araya geliyor. Onların düşüncelerini önemsiyor, enerjilerinden faydalanıyor. Öyle ki siyaseten apolitik kabul edilen gençler, özellikle alt yapı çalışmalarından dolayı yetişkinlerden gelen olumsuz yorumlara tepki göstererek, "Bizim geleceğimiz için yapıyor, bu sorumluğa katlanıyor. Sabırlı olun. İlk kez bizi anlayan, değer veren bir başkanımız var" diyerek başkanlarını sosyal medyadan savunuyorlar.

 Taktir edersiniz ki herkese nasip olmaz böylesine özel bir bağ...

Misal;

Bir kamu binasının duvarlarına yazı yazan bir genç sosyal medya üzerinden özellikle de yetişkinler tarafından adeta linç edilirken, o genci bulup, o duvarları birlikte boyayarak ve hatta grafiti yeteneğini sergilemesi için belediyeye ait bütün duvarları boyamasına izin vererek çok özel ve güzel bir davranış örneği sergiliyor Mehmet Başkan...

Üniversiteli öğrenciler başkanın ihtiyaç sahipleri için kurduğu giysi bankasına destek vermek için atkı, bere ve eldiven örüyor.

Düşünebiliyor musunuz ne kadar özel bir bağ kurmuş gençlerle Başkan Kanar...

Öyle ki; Dünya Tiyatro Günü'nde genç sanatçıların kendisini ziyaret edeceğini duyunca, 'Sanatçı ayağınıza gelmez, sanatçının ayağına gidilir' diyerek tiyatro sahnesine çıkıp küçük bir rolle onların yanında yer alabiliyor ve Türkiye gündeminde adından söz ettirebiliyor Mehmet Kanar ... 

İlçenin önemli markalarından biri olan Mustafakemalpaşa Peynir tatlısının tescillenmesi ve gerçek lezzetin Türkiye'ye yayılması için yaptığı onlarca çalışmadan herkesin dikkatini ilgisini çeken bir tanesini özellikle paylaşmak istiyorum.

Çünkü, ulusal ve yabancı sitelerde de yayınlanan bu tanıtım çalışması tamamen kıvrak bir zekânın ürünü. Aklıma geldikçe hala gülüyorum.... Çünkü, bu güzel tanıtıma bende balıklama atladım.

Hemen özetleyeyim siz de gülümseyin;

Tatlının coğrafi tescilini aldıktan sonra Başkan, belediyeden bir personeli görevlendirip bir mağaraya çizimler yaptırıp, bir de tarihi eser niteliğinde kap- kacak ve yanlarında fosilleşmiş tatlı formunda malzemeler yaptırıyor. Ardından da tamamen başkanın fikrinden çıkan bu konsept, tesadüfen bölgedeki bir çoban tarafından keşfediliyor ve cep telefonu ile çekilip kamuoyuna yansıtılıyor.

Haber kısa sürede ulusal basına ve hatta bazı yabancı sitelere;

"Çoban buldu! Bursa'da bilim dünyasını heyecanlandıran keşif" gibi flaş bir başlıkla ve  "100'ün üzerinde mağara ve 15 milyon yıl önceki fosil yataklarına ev sahipliği yapan Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde toprak kayması sonucu ortaya çıkan bir mağarada heyecan verici bir keşfe rastlandı. Daha önce literatüre Paşa Fil (Gamphotherium Paşalarensis) olarak geçen dünyanın en büyük fil fosilinin bulunduğu ilçede son tarihi bulgular, özellikle beslenme alışkanlıkları ve mutfak kültürünün yeniden gözden geçirilmesine neden olacak." Bilgisiyle ciddi şekilde yer buluyor.

Üniversiteler hocalar bölgede inceleme yapmak için harekete geçiyor. Haber kanalları canlı yayın için talepte bulunuyor.  Kırk yıl düşünseniz aklınıza gelmeyecek bir fikir ile  Mustafakemalpaşa Tatlısı'nın adını dünyaya duyurmayı başaran Mehmet  Başkan tüm bu gelişmelerin ardından tatlı bir  sürpriz yaparak gerçeği açıklıyor tabii ki ve aynen şu mesajı veriyor; "Sizi trolledik Tatlı sürpriz tamam"!

Uzun yıllardır kavgasını ve mücadelesini verdiğimiz, kimi yerde Kemalpaşa, kimi yerde Kemal paşa tatlısı diye şerbetli hamur satarak orijinal markamızı, gerçek tatlımızı gölgeleyen şahıs, işletme ve çalışmaların önüne geçmek adına geçtiğimiz günlerde Ticaret ve Sanayi Odamızla birlikte gerçek tatlımızı coğrafi işaret belgesiyle tescillemiştik. Bu tescilin ardından Türkiye'nin gerçek Mustafakemalpaşa Peynir Tatlısı'nın tanıtım çalışmalarına başladık. Bereketli ovamızda yetişen ürünlerle hazırlanan kendine has peyniri ile yöresel lezzetimizin tarihi bu toprakların yüz yıllık bereketine dayanmaktadır. Bu kapsamda yaptığımız viral sosyal medya çalışmasında tatlımızın geçmişine vurgu yapmak için esprili bir çalışma yürüttük. Çalışmamız yerel, ulusal ve uluslararası pek çok mecrada yer buldu. Milyonlarca izleyiciye ulaştı. Bugün itibariyle amaç hasıl olmuştur. Çizim ve kalıntılar imitasyon. Gerçek olan tek şey Mustafakemalpaşa Peynir Tatlısının o enfes tadı ve arkasında yatan kadim kültürdür. Bu yüzden tüm vatandaşlarımızı tescil belgesiyle satışa sunulan gerçek Mustafakemalpaşa Peynir Tatlısını yemeye ve satın almaya davet ediyoruz.

Saygılarımızla.."

Pek yaman bir formül üretmiş yönettiği ilçenin tatlısına sahip çıkmak adına ' Helal olsun' Mehmet Başkan'a...

Peki Başkan Kanar'ın dünyanın en büyük makam odasını da Mustafakemalpaşa'ya kazandırdığını biliyor muydunuz? 

Genç başkan, vatandaşların randevusuz, beklemeden kendilerine ulaşmaları için, sadece kapıları değil belediye binasını adeta ortadan kaldırarak, makam odasını ilçenin kalbi konumunda bulunan Adnan Menderes Meydanı'na taşıdı ve adını Millet Makamı koydu.

Ayrıca;

Nüfusu 100 bin, aktif sosyal medya kullanıcı oranının 60-70 binlerde olduğu Mustafakemalpaşa'da hızlı ve nitelikli hizmet akışıyla büyük sempati, ilgi ve destek gören Mehmet Başkan aylık sosyal medya erişim ve etkileşimlerinde büyükşehir belediye başkanları ile adeta yarışıyor, zaman zaman da onları geride bırakacak seviyede sosyal medya etkileşimi alıyor. Hatta aylık video görüntüleme rakamlarının da 1 milyonun altına düşmediğine de dikkatinizi çekerim.

Şimdi gelelim yazını sonunda buraya kadar okuduklarından yola çıkarak asıl mevzuya; 

Demek ki neymiş?

Başkan Mehmet Kanar'ın yaptığı gibi samimiyetle ve içtenlikle çalışınca başarı kaçınılmaz oluyor ve kıymetli atalarımızın üzerine basa basa dediği gibi 'İşleyen demir Işıldıyor' ve aynen  'Mustafakemalpaşa' gibi etrafına ışık tutabiliyormuş...

 Yeni yazıya değin kalın sağlıcakla.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları