Yıkıldı, bitti, yok oldu!

Konuşurken ...

Ne kadar da kolay söylüyoruz değil mi?

Tıpkı o meşhur 'Yandı, bitti,  kül oldu' misali tekerlemedeki gibi...

Ve fakat aradan tamıtamına çeyrek asır geçmesine rağmen acı aynı acı...

17 Ağustos 1999'dan 6 Şubat 2023'e... 

Asrın en büyük depremlerinden ders alabildik mi sizce?

'Eh işte'...

En azından her şehrimiz için bir deprem risk haritası çıkardık.

Yıkılma tehtidi altındaki binaları tepsit çalışmalarına başladık...  

Binaların yıkılması deyince ...

Şöyle bir düşünün şimdi değerli okur;

17 Ağustos ve 6 Şubat depremlerinde yıkılanlar arasında kaçak bina var mıydı?

Çokk...

Gevşek zeminde inşa edilen bina var mıydı?  

Olmam mı...ucu bucağı yook!

Malzemeden çalanlar var mıydı peki?

Çimentodan, demirden hatta ve hatta envaiçeşit inşaat ürününden çalanları say sayabildiğin kadar...

O müteahhitler tez bulundu ve de gereği de yapıldı da ...

İş işten geçtikten sonra ne fayda!

Sözü daha da uzatmadan gelelim o malum soruya;

Bursa olası bir depreme ne derece hazır acaba?

Bu mühim sualin yanıtını 17 Ağustos depreminin yıldönümünde  Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'den dinledim.

Yeri gelmişken hatırlatayım;

Mustafa Bozbey aynı zamanda Marmara Belediyeler Birliği'nin de Başkanı..

Ki Marmara, deprem riski yüksek olan bölgeler arasında ilk sırada...

Bu sebepten ötürü de Başkan Bozbey ayrıca bir sorumluluk üstlenmiş durumda...

'Deprem gerçeği' gündemiyle 17 Ağustos'ta büyük felaketin 25. yıldönümünde  Merinos Hüdavendigar Salonu'nda düzenlenen toplantıda flaş cümleler kurdu Başkan Bozbey...

Öncelikle şunu belirteyim;

Kendisi de tecrübeli bir mühendis olan Mustafa Başkan'ı, kürsüde bir hayli uzun konuşmasına rağmen, konuya hakimiyeti ve spontane cümlelerindeki vurguları sebebiyle katılımcı herkes dikkatle dinledi.

'Şakaya gelmez felaket deprem' ile ilgili net ve de kesin konuştu çünkü Mustafa Bozbey...

Mustafa Başkan'ın Bursa'nın deprem riski ile ilgili çarpıcı sözlerini aynen aktarıyorum;

*Sadece yerel yönetimlerin çabası yetmez... Ülke olarak bir bütünlük içinde çalışmamız şart. Yerelde de siyaseten uzlaşmacı bir tutumla birlikte hareket etmek zorundayız.

*Depremlerin, afetlere dönüşmesini engellemek bizim elimizde.

*Kaçak yapılara asla taviz yok, izin yok!

*Kaçak yapı tespit ettiğimizde hemen ekiplerimizi göndeririz, gereğiniz yaparız.

*Kaçak yapıya göz yummak demek insanların ölümüne göz yummak demektir.

*Kaçak yapıyla mücadelede ilçe belediyeleri ile temas halinde olacağız, birlikte hareket edeceğiz ve ilçelerimizi de denetleyeceğiz.

*Deprem felaketinde 'Duş ve tuvalet' ihtiyacının ne derece önemli olduğunu ne yazık ki gördük. Bursa'nın bu yöndeki ihityacını hızla karşılayacağız.  

* Depremle alakalı 'Mış gibi' yapmadan çalışacağız...Söz veriyorum önümüzdeki süreçte önceliğimiz olası bir depreme karşı çalışmak olacak.

 *Deprem riskine karşı acilen Osmangazi, Yıldırım , Gürsu ve Kestel'de kentsel dönüşüme gideceğiz.

*Osmangazi'de işe Çarşamba'dan başlayacağız ve bölgenin güvenli dönüşümü için var gücümüzle çalışacağız.

*1/100 bin kent vizyonu ile Bursa'nın Kent Anayasası'nı yaşama geçireceğiz. Yeni Kent Anayasası 2 yıl içinde hayat bulacak.

* Bursa'da deprem olasılığına karşı  "Kentsel Dönüşüm ve Danışma Komisyonu" kurduk. Bu komisyonun başında da  Milletvekilimiz Kayıhan Pala olacak...

Başkan Bozbey'in bu cümlelerinin herbiri Bursa için birbirinden önemli tabii ki.

Ve de belli ki Mustafa Başkan deprem riskini çoktan gündemine almış ve bir hayli de yol kat etmiş durumda.   

Peki yapılması gereken ne şimdi?

Başkan Bozbey'in çağrısına kulak verip davete icabet etmek.

Yani parti ayrımı göz etmeksizin bir ve bütün olarak hareket etmek!

Çünkü asla Bursa ve Bursalılar, koskoca bir deprem gerçeği gözümüzün önünde dururken siyasi rekabete ve politik hamlelere kurban edilecek kadar önemsiz değil.

Zaten afetlerdeki kayıplarımızın başlıca sebebi de sorumluluğunun farkında olmayan, koltuğundan başka özen gösterdiği hiçbir şey bulunmayan, vatandaşın derdi ile dertlenmeyen yöneticilerin vurdumduymazlığı, aymazlığı ve de kişisel çıkarları değil mi?

Başkan Bozbey'in çağrısının herhangi bir doğal afete maruz kalmadan  ivedilikle karşılık bulmasını ümit ederken, 'Takdir Sizindir' diyor, tüm Türkiye'ye afetsiz yıllar diliyorum...

Nutuklar çekildi... Mevlitler... Dualar... Paneller... Konferanslar...