Çok enteresan değil mi?

Tam da AK Parti'nin Bursa Büyükşehir Adayının kim olacağının netleşeceği o günlerden yani bir hafta öncesinden söz ediyorum;

Birdenbire Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraki BUSKİ' deki yolsuzluğun fitili ateşlenivermiş ve sayısız karışık, karmaşık ve de meblağca da oldukça kabarık iddialar silsilesi, gündemin tepesine deyim yerindeyse adeta paraşütle indirilivermişti.

Hal böyle olunca da tabii ki o kurumda kimler hangi hesaplardan ne aldı da nerelere gönderdi? Kimlere ne gibi ve de hangi türden ödemeler yatırılarak kurumun parası kötüye kullanıldı kabilinden sualler ve de daha fazlasına kafa yormaya başladık...

Aklımıza yıllar önce patlak veren İSKİ skandalı da geldi ki;

O zamanlar anımsayacaksınız o devasa yolsuzluğun üzerini örtme gayretiyle cebelleşen bir belediye başkanı vardı ortada!

İşte bu minvalde Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Alinur Aktaş her zaman ki açık - net tavrıyla, (yani İSKİ skandalındaki başkanın tam da tersi bir duruşla)  mikrofonu eline aldı ve BUSKİ'de olup bitenlere dair kendisinden beklenildiği üzere eğilip bükülmeden dobra dobra konuştu.

Büyükşehir Belediyesi Encümen salonunda kalabalık bir basın ordusunun karşısına çıkarak sorulan her soruya samimi ifadelerle ve de asla geçiştirmeden yanıt veren Başkan Aktaş olayın ortaya çıkmasıyla birlikte derhal harekete geçtiklerini ve BUSKİ'de 48 saat süren kesintisiz bir inceleme ile tüm ayrıntılara hakim olduklarını ifade etti.

Aynen şöyle dedi Alinur Aktaş;

"Belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık hadisesi ile karşı karşıyayız. Yolsuzluğun biri de bir onu da, yüzü de bir diyerek olayın üstüne gittik. Hatırlayacaksınız geçmişte Mezarlıklar Şube Müdürlüğü'nde iki paket rüşvet sigara suçuna bulaşanları da biz ortaya çıkarmıştık."

Ardından iki gün boyunca hiç ara vermeden olayı araştırdıklarına yeniden vurgu yaptı Başkan Aktaş ve 'Kendi yazdığım açıklamadır' diyerek okuduğu metinde altını çizerek belirttiği gibi soru cevap kısmında da "Bu olaydan hareketle BUSKİ'nin bir karalama kampanyasına kurban edilmesine, kurumun genel imajının hedef alınmasına asla rıza göstermeyeceğiz" cümlesini tekrarladı.

Yeri gelmişken Alinur Başkan'ın detaylı BUSKİ açıklamasını da birebir aktarayım;

"BUSKİ'de yaşanan olayda, şeytan'ın aklına gelmeyecek bir yöntem kullanmışlar.

Sahte kaşe, sahte evrak ve imzalarla nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmiş!

Vaziyeti kavradığımız ilk andan itibaren idari soruşturma başlattık. İşin aslının ne olduğunu anlayabilmek için iki gün, iki gece sabahlara kadar çalıştık. Konuyu hemen gerekli adli mercilere bildirdik.

Şu an, savcılık ve mali polisle birlikte yol yürüyoruz.

Bu işin sonu nereye dayanacağı benim için hiç önemli değil, sonuna kadar gideceğiz.

Bahse konu miktar asla iddia edilen düzeyde değil. Ancak, benim için bunun da bir önemi yok. Benim için hırsızlığın bir lirası da, on lirası da birdir.

Bu belediyede, 2 paket sigarayı hediye olarak kabul ettiği için görevden alınmış memur var. Benim bu konulara bakış açım son derece nettir.

Sonuçta, ben de "sütüm kara" demiyorum. Ancak, bu olayın üzerinden Belediye'nin üzerinde tepinilmesini de doğru bulmuyorum.

İddia edilen rakamlar, yalandır, iftiradır!"

Velhasıl olay şimdi adli mercilerde...

Bazı isimler gözaltına alınmış bazılarına da denetimli serbestlik uygulanıyor.

İlaveten bazı kişilerin de maddi varlıklarına tedbir konulmuş ve tüm sanıklara yurtdışı yasağı getirilmiş.

Bu arada toplantının soru cevap kısmında Başkan Aktaş'a yönelttiğim sual üzerine olayın ilk kez 2018 yılında vuku bulduğu bilgisine ulaştıklarını ve hadisenin merkezindeki kadın memurun 20 yıl önce kurumda işe başladığını öğrendik.

Çekirge bir zıplar iki zıplar ... misali.

Bu memure son zıplayışında internet üzerinden göndermek istediği meblağı yanlış hesaba EFT yapınca yakalanmış ve yolsuzluk böylelikle tespit edilmiş. Alinur Aktaş toplantının bu bölümüne kadar BUSKİ hadisesini detayları ile anlattı ve olay karşısında nasıl bir tavır aldıklarını net ifadelerle aktardı.

Sonrasında ise söz konuya ilişkin CHP kanadından yapılan eleştirilere geldi. İl Başkanı Yeşiltaş'ın BUSKİ binası önündeki basın açıklamasında sarfettiği  "Mustafa Bozbey'in yönettiği Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde halkın parasına göz dikenlerden tek tek hesap sorulacak" sözlerine yanıt veren Başkan Aktaş 

"Alinur Aktaş ismini hiç kimse yolsuzlukla yan yana getiremez"  dedi ve devamında da birebir şunları söyledi;

Benim sizin gibi belediyeden fonladığım aile vakfım yok.

Ben, sizin gibi yeşil alanlara birahaneler yaptırmadım.

Benim sizin gibi arsa kooperatifim yok, ben müteahhit değilim, müteahhitlik yapmıyorum.

CHP'nin Buski eleştirisi ve Başkan Aktaş'ın bu eleştiriye verdiği sert yanıttan hareketle öyle anlaşılıyor ki Değerli Okur;

2019 yerel seçimlerine kıyasla 2024 seçimleri adaylar arasında tansiyonun çok daha yüksek nüksettiği tartışmalara sahne olacak ve de  siyasi atmosfer özellikle Büyükşehir yarışında 2. rauntta bir hayli gergin olacak.

Tabii ki de ne, nasıl olacak? Bekleyip göreceğiz.

Ve fakat eninde de sonunda da bu yarışta 'İyi oynayan' değil, seçmen nezdinde 'Dürüst olan' kazanacak...!