BAL-GÖÇ'te kaos değil istikrar hakim olmalı

2022.06.30 16:24 - Son Güncellenme: 2022.06.30 16:24
A

Bu cümlenin altında çok mana var.

Çok unsur söz konusu.

Derinlemesine irdelendiğinde yazabilecek sayısız cümle mevcut.

Basit bir konu değil zira.

Zaman zaman da dile getiriyoruz ve dile getirildiğini duyuyoruz.

Birkaç cümle ile özetleyelim...

Balkan coğrafyası ABD başta olmak üzere AB ülkelerinin, Rusya'nın ve ilgili organizasyonların ilgi alanı.

Elbette Türkiye'nin de.

Önümüzdeki süreçte bu bölgelere ilginin daha da artacağını öngörmekteyiz.

Kosova'dan Makedonya'ya, Bulgaristan'dan Batı Trakya'ya kadar birçok ülkede bu mücadelenin olacağını düşünüyoruz.

Şüphesiz, bu bölgelerde Türkiye'nin bağları var.

Türk dış politikasında Balkan coğrafyasının önemi hiçbir bitmeyecektir.

Burada Soft Power-Yumuşak Güç kavramını kullanmak önemli oluyor.

Nitekim Türkiye'nin bölgelerdeki bağlarını canlı tutabilmesi ve etkinliğini sürdürebilmesi için sivil toplum kuruluşları önemli yer tutmakta.

Özellikle resmi kurumların faaliyetlerinin çok ötesinde kıymetli görülmekte.

BAL-GÖÇ'ü de böyle görmek gerekiyor.

Hem yurt içinde hem de yurt dışında adı konmamış önemli görevler üstlenmekte.

Bu husus özellikle dernek içindeki üyeler ve ilgililer nezdinde iyi bilinmektedir.

Hal böyle iken; BAL-GÖÇ'te bir süredir hakim olan kaotik durum sanılanın aksine gerçek görevin yürütülmesinde zorluklar meydana getirmekte.

Daha açık ifade kullanılacak olunursa; Yüksek Özkan'ın milletvekilliği istifası sonrasında dernek yönetimi içinden Veli Öztürk başkanlık görevine getirildi.

Araya pandemi girince kongre yapılamadı.

Bu süre bir başkanlık dönemi gibi oldu.

Ardından kongre takvimine ilişkin görüş ayrılıkları çıktı.

Nihayetinde yönetim içinde bir darbe gerçekleşti ve Veli Öztürk'ün yerine Gökhan Sözüçetin başkanlık koltuğuna oturdu.

Bu süreçte mahkemeye başvurularak kayyum talep edildi.

İlk başta kayyum talebi uygun görülmüş ardından da bu karar iptal edilmişti.

İlan edilen kongre, salonda çıkan gerginlikler neticesinde ertelenince yeni bir sürece girilmiş ve bu kez kayyum ataması yapılmıştı.

Sabri Öztürk ve heyetinin atandığı dönem başlamış ve en kısa sürede kongre yapılması fikri ortaya çıkmıştı.

Sonrasında da 3 Temmuz kararı ilan edilmiş oldu.

Bu karara adaylardan Hasan Öztürk ve Kader Özlem karşı çıkmıştı.

Emin Balkan ise kongrenin yapılması tarafında yer almaktaydı.

Kongre hazırlıkları sürerken, mahkemeden yeni bir karar çıkmış oldu.

Bu karar da kayyumun iptal edilmesi talebine yönelik ret kararıydı.

Yani kayyumun görevine devam etmesine ilişkin bir karardan söz ediyoruz.

Yazımızı kaleme aldığımız saatlerde Sabri Mutlu bir toplantı düzenlemek istediğini beyan etmiş ve bir karar alacaklarını ifade etmişti.

Mahkeme kararından kongrenin ertelenmesine yönelik bir ifade yok.

Ama kayyumun bir erteleme kararı verme ihtimali yok değil.

Olabilir.

Olmayabilir de

Yani kongrenin Pazar günü yapılması yönünde kararını yineleyebilir.

Bunu görmüş olacağız.

Sonuç olarak Türkiye'nin Balkanlar politikasında önemli bir unsur olan BAL-GÖÇ'te bu kaotik ortamın yerini istikrara bırakması temennisini dile getirmek istiyoruz.

Uzlaşmanın hakim olduğu ve asli görevine odaklandığı bir BAL-GÖÇ'ün yeniden karşımıza çıkmasını istiyoruz.

Bakalım, nasıl bir süreç işlemiş olacak?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları