Yangın önlemlerini nasıl alırız?

2025.07.29 16:29 - Son Güncellenme: 2025.07.29 16:29
A

Bursa'nın Orhaneli, Harmancık, Gürsu ve Kestel ilçelerinde çıkan yangınlardan sonra kayıtsız kalmak inanın imkânsız. Ülkemizde yıllardır artarak çoğalan yangınlarda hep "ciğerimiz yanıyor" diyorduk. Ancak bir Bursalı olarak bu kez gerçekten ciğerimizin yangınını fazlasıyla hissettik. Çok uzakta değil, yakınımızda, yanı başımızdaydı. Elimizden hiçbir şey gelmedi, müdahale bile edemeden perişan olduk. Toplum olarak yapabildiğimiz sadece yardım çağrılarında bulunmak oldu.

"Yeşil Bursa" diye dillerimize pelesenk olan bu şehir, artık tam anlamıyla yeşil değil. Her yer yangın yeri, kasvetli, dumanlı, gözyaşlı ve dahası içler acısı. Ne söylesek ne yapsak acımızı dindiremiyoruz. Bu sadece bizim acımız değil; şehit verdiklerimizin geride kalan ailelerinin acısı, yanan ve telef olan binlerce dilsiz canlımızın, hayvanlarımızın acısı...

Üzgünüz. Çıkan haberlerden sonra daha da üzülüyoruz. Gerçekten kundaklama mı? Yoksa bu bir kundaklama ise amaçları neydi? O kadar canlının, ağacımızın, ormanımızın günahı neydi? Kimden, neyden intikam alınıyor? Açıklama yapılsa bile değişen bir şey olmayacak bence.

Daha çok geçmedi, İzmir yangınlarının üzerinden... Bursa ile eş zamanlı Karabük ve Kahramanmaraş yangınları meydana geldi. Bu kadar yangının aynı anda çıkması tesadüf mü? Yoksa bizlere bir işaret mi? İşaret değilse bile önlem alamaz mıyız? Biz sağduyulu bir toplumuz. Bütün doğal afetlerden sonra canla başla destek olan, dişimizi kanımıza katıp afetin içine körü körüne giren bir toplumken, üzerimize düşen bir şeyler varsa yaparız diye düşünüyorum.

Gerçekten yok mu yangın öncesinde belirlenecek bir sistem?

Yangın tehlike uygulaması yok mu?

Yangın tehlike harita hizmetleri yok mu?

Meteoroloji tahmin ve algılama sistemi yok mu?

"Bunları nereden biliyorsunuz?" diyebilirsiniz. Ancak bazı Avrupa ülkelerinde, özellikle ormanların yoğun olduğu bölgelerde bu uygulamalar, hizmetler, yasalar ve kanunlarla hayata geçirilmiş durumda.

Yukarıda söylediklerim aslında çok ütopik hizmetler değil. Başka ülkeler yapıyorsa, teknolojinin ileride olduğunu düşündüğümüz ülkemizde yapılamaz diyemeyiz.

Peki, biz halk olarak ne yapabiliriz?

Sigara izmaritlerini asla ve asla yerlere atmayalım.

Ağaçlık alanlarda mangal yakmayalım. Eğer illaki yaktıysak, söndüğünden emin olalım.

Cam ve plastik su şişelerini gelişigüzel ormanlık alanlara atmayalım.

Kısacası, doğayı koruyalım, çevremizi koruyalım, hayvanları koruyalım. "Bizim başımıza gelmez" diye düşündüğümüz her şey bir gün bizim de başımıza gelebilir. O yüzden sağduyulu olalım, lütfen...

Bursa'mıza ve diğer tüm illerimize geçmiş olsun dileklerimle.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları