Yalova'dan İnegöl'e vilayet yolculuğu! Beklenti var ama...

2022.08.08 17:07 - Son Güncellenme: 2022.08.08 17:07
A

Çok kökene inmeyeceğiz. 

Gerek de yok. 

Yani vilayet sistemine geçilen döneme ve topraklarımızdaki idari yapılanma değişimlerine kadar geriye gitmeyeceğiz.

Kentleşme olgusuna da girmeyeceğiz.

Biraz daha yakın tarihi baz alıp, 67 vilayetli dönemden başlayacağız.

Zira ülkemizde 1957 yılında il sayımız 67'ydi.

Bu tarihten sonra uzun bir süre böyle devam edildi.

Zaten araç plakalarının numaraları da 67'ye göre harflendirilmişti.

Son plaka Zonguldak'a verilmişti.

Akabinde 1989 yılında yeni il statüsüne kavuşan yerleşim yerleriyle tanışmış olduk. 

Bu iller; Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale olarak kayıtlara geçmişti.

1990'da Batman ve Şırnak eklenmiş oldu.

1 yıl sonra Bartın ili ile tanıştık.

1992 yılında ise Ardahan ve Iğdır illeri yeni statülerini almış oldu. 

1994 yılına gelindiğinde bizlerin hafızalarında yer edecek bir açıklama gelmişti.

Ve yerel seçim öncesine denk getirilmişti. 

Doğruyol Partisi'nden Belediye Başkan adayı olan İbrahim Uzun'a destek vermek için Yalova'da miting yapan Çiller; "Bugün günlerden Ne ? Cumartesi. Peki bugün ayın kaçı 7'si, Kaçıncı aydayız 7. ayda. Yedi Yedi daha 77 yapar" diyerek "77 Plaka Yalova'ya hayırlı olsun" ifadelerini kullanmıştı. 

Elbette popülist bir süreçti bu.

Ama seçim sonrasında da sözünü tutmuştu Çiller

Ve Yalova'nın plakası 77 olarak tescil edilmiş oldu. 

Yalova ile birlikte Karabük ve Kilis il olma şansını yakaladı.

Dikkat edilirse "şans" ifadesini kullanarak toplumun olumlu bir süreç olarak algıladığını ima ediyoruz.

Gerçekten de öyle.

Hukuki ve kamu yönetimi bağlamında il olma nedenleri yazılmış olsa bile burada sosyolojik bir boyutu ifade ediyoruz. 

Örneğin; Yalova'nın il olma kriterleri coğrafi durumu ve nüfus yoğunluğu olarak deklare edilse de asıl gerekle seçim öncesi halkın beklentilerine uygun hareket ederek oy tercihlerini etkilemek.

Bu inkar edilemez bir gerçek.

Ama kitabi dil üzerinden yorumlandığında; nüfus, coğrafya, sanayi potansiyeli, gelişmişlik ya da gelişmemişlik vb. etkenleri sıralayabiliriz.

Söz konusu illere de uyarlayabiliriz.

Gelin görün ki, gerçek amacın oy tercihlerini etkilemek olduğu tezi ile karşılaşıyoruz.

Bir başka örnek ise Kilis'e ilişkin. 

Kilis'in il olmasındaki gerekçe dış göç olarak nitelendirilmiş. 

Gerçek nedene bakıldığında ise yine Tansu Çiller'in müjdesi ile karşılaşmak mümkün olacaktır. 

1957'de Menderes'in verdiği sözün tutulduğunu göstermiş oluyor belki de. 

Kilis'in il olma sürecini TBMM tutanaklarından da okunmasını tavsiye ediyoruz. 

Hepsi için bu tarz örnekler verilebilecektir şüphesiz. 

Düzce'nin deprem sonrasında il olmasından anlaşılacağı üzere farklı bir durumu olduğu görülecektir.

Yine gelişmemiş yöreler için vilayet olma sürecinin işlediği dikkatimizi çekecektir. 

Gelenim İnegöl'e.

Eğer Türkiye'de yeni il yapılacaksa ilk 5'te İnegöl'ü görmek mümkündür. 

Yani Bandırma, Tarsus, Çorlu, Alanya gibi ilçeler ile birlikte İnegöl'den söz etmek doğru olacaktır.

Nüfus yapısı uygun gibi.

Coğrafi konumu ona keza.

Sanayi-ticari potansiyeli "evet"

Toplumun beklentisi "evet"

Ve daha fazlası...

Yani normal şartlarda kimsenin itiraz etmeyeceği bir yer İnegöl.

Ancak unutulmaması gereken husus şu:

Ülkemizde il olma süreçleri siyasi gerekçeler ile birlikte ve olağanüstü koşullarla beraber değerlendirilmekte. 

Dolayısıyla İnegöl'ün il olma süreci de böyle olacaktır.

Ve önümüzdeki iki seçim için de olası görülmemektedir.

Ancak be ancak seçimler sonrası için olabilecektir. 

Doğal olarak seçim süreçlerinde de gündeme gelecektir.

İnegöllü hemşehrilerimizin bu beklentilerini de haklı görmek gerekmekte.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları