Yakmayın Bursa'yı Türkiye'yi!

2024.06.27 14:27 - Son Güncellenme: 2024.06.27 14:27
A

Aman dikkat.

Defalarca dikkat.

Yüzlerce, binlerce dikkat.

Telafisi yok.

Yanan canlar, yanan havamız, yanan geleceğimiz.

Nedense bir mevsimi bile olmuş yangınların.

Uygun ortamın yaz mevsiminde olmasındandır belki de ama bu gerçeği değiştirmemiz gerekmez mi?

Yani kabullenmemiz mi gerekir?

"Yaz gelince yangınlar da başlar" tezini çürütmeliyiz artık. 

Bir de doğal olmayan yani insan eliyle, ihmalle çıkanları nasıl kabul edelim?

Nüfus artışı, kentleşme yani yerleşim alanlarının çoğalmasıyla tarımsal ve ormanlık alanların bir nevi işgali ve sanayileşme ile birlikte ormanlık alanlar yoğun baskı altında.

Dolayısıyla devletin öncelikli olarak politika üretmesi gereken bir noktadan söz ediyoruz. 

Beraberinde de zaten baskı altında olan ormanlarımıza bir kıvılcımı da biz yakmayalım. 

Yangınların çıkış nedenleri arasında önemli yer tutan insan etkeni ne yazık ki, halen ön sırada. 

Orman statüsünü kaybetmiş alanların yeniden ağaçlandırılması yerine maalesef usulüne uygun da olsa bir şekilde yapılaşmaya açılması bir başka sorun. 

Yangın riski yüksek alanlara ilişkin teknolojik imkanları seferber edememek de aynı şekilde. 

Doğal olarak literatürde yer alam daha birçok önlem kurumlarımızın yanısıra toplumumuz nezdinde de içselleştirilmeli. 

Netice olarak Marmara, Ege ve Akdeniz riskli bölgeler olarak görülse de kimi zaman diğer bölgelerde de görülmekte. 

Dediğimiz gibi özellikle mevsimin yaz olmasıyla birlikte iklim koşulları yangınları elverişli hale getirmekte. 

Bir de ihmal sonucu insan elinin değmesini eklediğimizde büyük yangınlarla karşılaşıyoruz. 

O halde bu konuyu içselleştirmeliyiz.

Anaokulundan başlayarak hayat boyu unutmamamız gereken bir eğitim sürecine dahil etmeliyiz. 

Hayatımızın odak noktasına almalıyız.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları