Türkiye'de milletin gücünün farkına vardığı gece: 15 Temmuz

2020.07.15 19:20 - Son Güncellenme: 2020.07.15 19:24
A

Tarihimiz darbelerle dolu.

Ya da darbe girişimleriyle.

Ne yazık ki öyle.

27 Mayıs 1960 darbesi, devamında ortaya çıkan darbe girişimleri Türkiye'nin yakın tarihinde yerini aldı.

12 Mart 1971 askeri muhtırasını unuttuk mu?

Elbette hayır.

Ya 1980 darbesi?

Sadece ülkede yol açtığı yıkımla mı anlatılabilir?

Kesinlikle hayır.

Avrupa Birliği ile süren görüşmelerde Yunanistan'a karşı ciddi bir avantaj kaybetmiş oluyorduk bu darbeyle.

Unutulmamalıdır ki, Atina Yönetimi 1981 yılında Avrupa arenasında asli unsur olarak yerini alıyordu.

Biz ise yıllar sürecek ve sonu belli olmayan bir yolcuğun umutsuz yolcusu konumuna bürünecektir.

Ekonomik yıkım, kurumların tahribatı vs...

Hal böle iken, 28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007 yılında seçilmiş yönetimlerin görevden el çektirilme girişimleri tarihin tozlu raflarında yerini almış durumda. 

Bu süreçte 17-25 hadiseleri, gezi kalkışması, MİT krizi gibi birçok hadise yaşanmıştı.

Sonrasında ise 15 Temmuz darbe girişimi ülkenin üzerine kara bulutlar dolaştırılmasını isteyenlerin önemli bir planıydı.

Devletin kritik noktalarına sızmış FETÖ eliyle Anayasal düzen ortadan kaldırılmaya çalışılmış ve seçilmiş yönetim iktidardan indirilmek istenmişti.

Ve Türkiye'nin bölgedeki güç dengeleri açısından ciddi kayıplarının ortaya çıkması hesaplanmıştı.

Daha birçok ihanetin planlandığı gün geçtikte ortaya çıkmıştı.

*

15 Temmuz gecesi hesaba katamadıkları bir şey vardı.

O da milletimizin gücü.

Allah'ın izniyle ve yardımıyla milletimizin inancı.

Üstelik savaş uçakları ve helikopterlerle vatandaşlarımızın üzerlerine mermiler yağdırmış olmalarına rağmen ülkelerine sahip çıkmaya çalışan milletimiz bir kez daha ortaya çıkmıştı.

Tankların karşısına korkusuzca durmuştu.

Gazeteci Hande Fırat'ın televizyon programına Tayyip Erdoğan'ın görüntülü bağlantısıyla hainlerin planları alt üst olmaya başlamıştı.

Milletimiz de hem umutlanmış hem de cesaretlenmişti.

Bursa'da da darbe girişiminin seyrini değiştirecek gelişmeler de yaşanmıştı.

O gece Emniyet Müdür Vekili olan Vehbi Karadağ, yardımcıları Ahmet Alaağaçlı, Şube Müdürleri Gökhan Eliaçık ve Recep Gündüz ile diğer müdür, amir ve rütbeli rütbesiz polisler, darbenin Bursa'daki lider ismini gözaltına almaya gitmiş ve nihayetinde Türkiye'deki sözde sıkıyönetim listeleri ve kilit noktalara yapılan görevlendirme listelerini ele geçirmişti.

Bu listelerin tüm askeri birimlere gönderilmiş olması yüksek ihtimalken ilginçtir sadece Bursa'da ele geçirilmişti.

Yine Bursa Emniyet Müdürü Selami Yıldız şehir dışında olması nedeniyle tüm riskleri göze alarak makamına ulaşmış ve 15 Temmuz gecesi operasyonları yönetmişti.

Tüm bu polisiye tedbirlerin yanında en önemli unsur milletimizin sokaklara çıkarak darbecileri karşı duruş sergilemiş olmalarıydı.

*

Sonuç olarak 15 Temmuz milletimizin gücünün bir kez daha farkına vardığı bir zaman oldu.

Dünya da milletimize rağmen bir şey yapılamayacağını görmüş oldu.

Umarız, bu tarz kirli emelleri olanlar iyi bir ders almıştır.

Şehitlerimizi saygıyla anıyor ve gazilerimizi de baş tacı ediyoruz.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları