"Sesimi duyan var mı?"

2023.02.13 19:24 - Son Güncellenme: 2023.02.13 19:28
A

Asrın felaketiyle karşı karşıyayız.

Bu doğru.

Şüphesiz. 

Belki de yeni yeni anlıyoruz nasıl bir afet ile baş başa olduğumuzu.

Televizyonlardan izleyerek anlaşılabilecek bir boyut değil bu.

Birebir tanıklık edilmediyse, sonrasında tanıklık edenlerle görüşülmediyeyse yapılan değerlendirme eksik kalacaktır.

Bölgede bulunan bir tanıdınızı arayıp "nasıl durum" diye sorduğunuzda bile ağlamaklı bir tonla yanıt almış olacaksınız. 

Doğru dürüst konuşamayacaklardır zira. 

O nedenle en ufak bir yaşam belirtisine gösterilen sevincin ne denli kıymetli olduğunu tanıklık edenler ve yakınları kadar anlayamayız.

Yine günlerdir enkaz altındaki yakınlarını bekleyenlerin duygularını ilk etapta anlayamayabiliriz.

Ama yavaş yavaş nasıl bir durum içinde olduğumuzu görmeye başlamışızdır herhalde.

Empati yapmanın ötesinde gösterilen destek de az buz değil.

Toplumumuzun hepsinde bir dayanışma örneği gösteriliyor.

Arama kurtarma faaliyetlerine katılamasalar bile ihtiyaçlar bağlamında ellerinden geleni yapıyorlar.

Parası varsa para gönderiyorlar.

Yoksa da dua ediyorlar.

İmkanı olan da bölgeye yardıma koşuyor. 

"Ateş sadece düştüğü yeri" yakıyor sözü burada geçerli gibi görünse de yeterince anlatmıyor. 

Mutlaka öyledir ama ateş düştüğü yeri değil hepimizin yüreğini yakmış durumda.

İlk zamanlar neyin ne olduğunu anlayamayanlar bile bugünlerde aynı acı içinde.

Ülkemizde insanımızın en önemli yanı da bu olsa gerek. 

Bölgeden yeni gelen bir isimle konuştuğumuzda koca koca şehirlerin yerle bir olduğu izlenimi ediniyoruz.

Arama kurtarma faaliyetlerindeki başarıların ya da aksaklıkların neler olduğunu farklı bir bakış açısıyla dinliyoruz.

Dinleyeceğiz de.

Ve arama kurtarma faaliyetleri bitikten sonra enkaz kaldırma çalışmalarının bile aylar süreceğini anlıyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "bir yıl içinde yeniden inşa edeceğiz" mealindeki sözü önemli elbette. 

Arama kurtarma çalışmalarının yanında vatandaşların taşınması ve orada bulunanların ihtiyaçlarının karşılanması önemli çalışmalar. 

Ve ciddi bir koordinasyon gerekli. 

Yemek, insani ihtiyaçlar, konaklama ve daha birçok unsur. 

Sonuç olarak büyük bir felaketle karşı karşıyayız. 

Bu büyük felaketin yaralarını sarmaya odaklanacağız.

"Artık olmaz" denilen zaman diliminde bile yaşam belirtilerini bekliyoruz.

Halen umudumuz var.

Bununla birlikte depremi unutmamak üzere gündemimizde tutmamız önemli olacaktır.

Çünkü doğu depremi bize deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı.

Uzmanların dile getirdiği üzere Marmara ve Ege depremleri kapıda.

Hazırlıklı olmaktan başka çare yok. 

Ne dersiniz?

Sesimi duyan var mı?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları