Salgının bittiğini mi sanıyoruz?

2020.08.03 15:55 - Son Güncellenme: 2020.08.03 16:28
A

Soru çok önemli.

Ve cevabı hayati düzeyde.

İçinde bulunduğumuz durumu hatırlatma bağlamında ve bir sorudan ya da yanıtından çok öte bir konumda.

İçine kendimizi de dahil ederek bir özeleştiri yapmamızdan söz ediyoruz.

Aynı zamanda da kendimize gelmemiz ve silkelenmemiz açısından haykırıyoruz.

Zira ortaya çıkan görüntüler kimimiz açısından vurdumduymazlık bağlamında değerlendirilebilecek nitelikte.

Ne yazık ki, Covid 19 salgınının bittiğini zannediyoruz.

Davranışlarımız bunu gösteriyor.

*

Kış mevsiminde Marmaris'te yağmurlu bir güne denk gelmiştim.

Bursa'dan da alışığız.

Nasıl olsa yarım saate biter, güneş açar.

Ancak hiç de yarım saatte biten alıştığımız bir yağmur olmamıştı.

Günlerce süren yağmurla karşılaşmış Marmarisliler.

Bunu anlatmamızdaki neden sıkıntıların çok çabuk geçeceği ve akabinde ferahlık olacağı yönündeki inancımızdır, beklentilerimizdir.

Yağmur yağdığı sürece sabreder ardından güneş açınca yüzümüz güler.

Çünkü yağmur bitmiş ve günlük güneşlik bir hava gelmiştir.

Yine 17 Ağustos depreminden hatırlayalım.

Depremin olduğu dönemdeki duyarlılığımız ve duygularımız nasıldı?

Alınan önlemlere ve inşaatların sağlamlık ve kalitesine yönelik yasal düzenlemelere verdiğimiz destek üst seviyedeydi.

Ancak birkaç yıl sonra unutmaya başlamıştık.

Kentsel dönüşümün; yıkılması gereken binaların yenilenmesi ve yeşil alanların artırılması şeklinde değil de daha çok para kazanma hırsıyla algılanmasına tanıklık ettik.

Kurumların bu konuda hazır olması yönündeki motivasyonunu yüksek tutmasını sağlayamadık.

Arada depremi yıldönümlerinde hatırlar olduk.

Salgında da ilk zamanlarda biraz bocalama dönemi yaşadıktan sonra duyarlılığımız üst seviyeye çıktı.

Sağlık kurumları başta olmak üzere kamu idaresi iyi bir sınav verdi.

Gelin görün ki, günlük yaşantımıza dönerken eski normaldeki alışkanlıklarımızı terk edemedik.

Ya da duyarlılığımız Bursa'nın yağmuru gibi oldu.

Ne yazık ki, düğün organizasyonları, sevinçler, eylemler, asker uğurlamalar, bayram ziyaretleri ve daha niceleri.

Maalesef uymamız gereken kuralları unuttuk.

Günlük vaka sayılarının kritik seviyeye yükselmesi de bunun göstergesi.

Üstelik test yapılma kriterleri zorlaştırılmasına rağmen.

*

Diyeceğimiz o ki, vaka sayılarının az olması beklenen yaz döneminde bile kritik seviyeden uzaklaşamıyorsak ve eski alışkanlıklarımızı tek edemiyorsak sonbaharla birlikte yeniden salgının ilk günlerine mi dönmek istiyoruz?

Ve salgının bittiğini mi sanıyoruz?

Ayrıca yeniden sokağa çıkma kısıtlamalarının başlamasını mı bekliyoruz?

İş yaşamının yeniden durmasını mı istiyoruz?

Hepsinden önemlisi yoğun bakımların yeniden dolmasını mı arzu ediyoruz?

Elbette hayır.

O halde pandemiyi ve alınması gereken önlemleri aklımızdan çıkarmamalıyız.

"Bana bir şey olmaz" mantığını terk etmeliyiz.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları