Özel Bursa'da Belediyelere umut olur mu?

2024.07.27 11:46 - Son Güncellenme: 2024.07.27 17:47
A

Önemli bir sorun var.

Ve bu sorun kolay kolay aşılabilecek gibi değil.

Belediye başkanı hangi partiden seçildiyse seçilsin fark etmez; mali tablolar kara kara düşündürüyor.

Hemen tüm belediyeler için öyle. 

Seçim öncesi verilen devasa vaatlerle birlikte düşünüldüğünde bu durum karmaşık hal alıyor.

Son zamanlardaki tasarruf tedbirleri ve SGK alacakları gibi kamu alacaklarının tahsil edilmesiyle ilgili girişim konuyu daha da karmaşık hale getiriyor. 

Esasen Çalışma Bakanlığı'nın "borçlarınızı ödeyin" tebligatı yapması gayet doğal bir durum olmasına rağmen belediye başkanlarında şoke etkisi yaratmış durumda.

Bursa'da CHP tarafından kazanılan Büyükşehir Belediyesi'nde ve şirketlerinde SGK borcu ciddi seviyede.

Bakanlık açıklamasıyla CHP lideri Özgür Özel'in açıklaması örtüşmese de en borçlu belediyeler Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Şişli Belediyeleri. 

Özel'e göre ise en borçlu belediye Bursa Büyükşehir Belediyesi.

Sözü edilen rakam da 5 milyar TL civarı. 

Bu borçlar şirketleri de kapsamakta elbette. 

İlçe belediyelerindeki durumun kapasiteleri oranında farklı olduğunu sanmıyoruz.

Ne yazık ki belediye başkanları SGK prim ödemelerini yapmaktan kaçınmışlar. 

Kamuda devamlılık esastır.

Senin dönemin, benim dönemim deme lüksü yok.

Biraz şartlar zorlanırsa eski dönem yöneticileri de kamu borcundan sorumlu tutulabilir belki ama çok da doğru bir yöntem olmayacaktır.

Sonuçta belediye ve şirketlerinde çalışan personelin prim ödemelerinden söz ediyoruz.

Keyfi harcamalar değil. 

Ancak SGK prim ödemelerinin yapılmaması halinde İller Bankası gelirlerinden kesileceği yönündeki beyan belediye başkanlarını korkutmuş durumda.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Bursa ziyaretinde de bu konuya vurgu yapması sorunu özetliyor gibi.

Çünkü eğer bu kesintiler yapılırsa hizmet yapmak bir yana maaş ödemesi bile yapılamaz.

Doğru.

Rakamlar az buz değil.

Belediyelerin mali yapıları hayli kötü zaten.

Bir de ödemeyi düşünmedikleri ve ihmal ettikleri SGK ödemeleri çıkarsa sistemleri kilitlenmiş olacak.

Nilüfer Belediyesi ve Mudanya Belediyeleri bariz örnekler olsa gerek.

Yeni seçilen başkanlar Şadi Özdemir ve Deniz Dalgıç maaş ödemelerini bile tam olarak yapamamıştı. 

Şüphesiz bu SGK borçları bir şekilde ödenecek.

Ödenmek zorunda.

Geçmişte Nilüfer Belediyesi SGK borçlarına karşılık arsa vermiş ve satış geliriyle ödeme gerçekleşmişti. 

Benzer bir formül diğer belediyeler için de üretilebilir.

Özgür Özel'in Bursa ziyaretinde SGK prim borçlarının ödenmesine ilişkin bir formülden ziyade ödenmemesine yönelik bir yaklaşım sergilediği izlenimi doğdu.

Politik bir ortama çekilip "yemeği yemişler hesabı bize ödetmeye çalışıyorlar" açıklaması yapıldı.

AK Parti'den alınan belediyelerde SGK borçlarının çok yüksek olduğu vurgulandı.

Bakan Işıkhan'ın açıklamasıysa farklıydı. 

Özel'in açıklaması özellikle CHP'li belediye başkanlarına destekti.

Borcun ödenmemesine yönelik bir hamleydi.

Bir nebze de olsa belediye başkanları bu açıklamayla rahat bir nefes alır gibiydi.

Oysa Özel'in açıklaması politik bir söylemden öteye gidemeyecek durumda.

Yani borcu ortadan kaldırmamakta.

Belediye başkanlarına politik manada bir destek olsa da merkezi yönetimin vesayet yetkisi bulunmakta.

Belediyeler kanunlarla yönetilmekte.

Belediyeler kanunlardan bağımsız değil.

Özel kamu idaresinde belediyelerin üzerinde bir yetkiye sahil değil. 

Ayrıca İçişleri Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı belediyeler nezdinde önemli bir noktada bulunmakta.

Yine SGK alacakları da kamu alacağı anlamında önemli bir yer tutmakta.

Dolayısıyla Özel'in politik söyleminin hukuki bir değeri bulunmamakta.

Sonuç olarak Özel'in Bursa ziyaretini SGK borçları üzerinden yorumlamış olduk ama belediye başkanlarının moral bulduklarını da söylemek gerekmekte.

Seçimlerden yaklaşık 4 aylık bir süre geçmiş olsa da bu ziyarete ihtiyaçları olduğu görüldü.

Dediğimiz gibi moral açısından önemli bir destek gibiydi.

Bunun dışında halkla buluşma anlamında bariyerler konulması önemli bir eksiklikti.

Sanki Özel'in halkla kucaklaşması engellenir gibiydi.

Organizasyonu Ankara ekibine bırakmak Özel ile halk arasında  mesafe konmasına yol açtı.

Üç günlük Bursa programı belediye ziyaretlerine odaklanmış olsa bile kendini ifade edebileceği farklı toplantılar planlanabilirdi.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları