Muhalefetin her türlüsü mübah mı?

2020.10.12 21:32 - Son Güncellenme: 2020.10.12 21:34
A

Bu başlık önemli bir işaret.

Üzerine her türlü yorumu yapmak mümkün.

Zira CHP'li üst düzey siyasetçi olan Engin Altay'ın TBMM'de sarf ettiği "Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok!" sözünden bahsediyoruz.

Bu sözü destekleyen yaklaşımlar olacaktır şüphesiz.

Ancak aksi yönde düşünenlerin oranının ekseriyetle olduğunu söyleyebiliriz herhalde.

Buradan hareketle bu sözü hemen her ortam ve organizasyon için uyarlamak mümkün.

Bursa'dan da söz edebiliriz, İstanbul'dan da Ankara'dan da.

Elbette hükümet ve muhalefet özelinde taraftar mantığı ile hareket edildiği günümüzde ve Şerif Mardin'in sözüyle Türkiye'de sağın sol, solun sağ olduğu bir ortamda kavramları da yeniden tanımlamak gerekebilecektir.

Aslında algı yönetiminin yeni yeni öğrenildiği yerel muhalefet açısından da birçok şey söylemek mümkün.

@

Gerek merkezi idare yönetiminde gerekse yerel idarede muhalefet unsurunu ve hükümet dışı organizasyonları (NGO) hayli önemseyenlerdenim.

Yönetim ve muhalefet ile NGO'ların uyumunun son derece önemli olduğunu düşünenlerdenim.

Bursa için alınacak bir kararın yeterince tartışılması/ olgunlaştırılmasının faydasını savunanlardanım.

Ancak burada aktörlerin samimiyetinin ne derece önemli olduğunu da söylemeye gerek yok herhalde.

Yani sırf iş olsun diye ya da muhalefet olsun diye bir yaklaşım sergilemek ya da algıyı yönetmeye çalışarak hükümeti ya da yerel idareyi küçük düşürmeye çalışmak ayrı bir tartışma konusu sanırım.

Örnek verecek olursak; emektar Atatürk Stadı'nın yıkılması süreci idareyi bir açıklama yapmaya ve taahhütte bulunmaya sevk etti.

Başkan Alinur Aktaş burada muhalefetin ve diğer aktörlerin sesine kulak vermek durumunda kaldı.

Belki kendisinin aynı düşüncesi varsa da taahhüt vermiş oldu.

BUDO konusuna gelecek olursak ya da BUSKİ su faturaları hususuna bakacak olursak; muhalefetin kamuoyu oluşmasına rağmen beklediği etkiyi alamadığını söylemek gerekiyor.

Öyle ki; Başkan Aktaş'ın hamleleri sonrasında BUDO'da da su faturalarındaki katı atık bedellerinin aslına döndürülmesi olayında da muhalefet faka basmış oldu.

Örnekler çoğaltılabilir.

CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz'ın imkanı olmayan öğrencilere tablet dağıtımı yerel idarecilerin bu konuya daha fazla eğilmelerine neden oldu belki de.

Bu da ciddi bir örnek.

@

Sonuç olarak muhalif görüşler önemli bir denetleme mekanizmasıdır.

Kamu politikası oluşum sürecinde muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları ve basın kuruluşları gibi aktörlerin önemi tartışmasız derecededir.

Algı yönetimiyle bir sonuca ulaşmak isteyen partiler için ise tüm ihtimalleri hesaba katmaları gerekmekte.

Aksi halde BUSKİ faturalarında olduğu gibi zor durumda kalabilirler.

Ya da BUDO indiriminden İstanbul Büyükşehir Belediyesine pay çıkarmak da pek inandırıcı olmadı.

Bir başka örnekte ise sırf taraftar toplanacak diye kaçak yapılaşmanın teşvik edilmesi örneklerinde olduğu gibi.

Bu nedenle samimiyet önemli.

Yoksa Engin Altay'ın durumu hatırlanmaya devam eder.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları