Çözümsüzlükten söz etmek daha kolay.
Zira yıllar geçmesine rağmen bir sonuca ulaşılabilmiş değil.
Dahası yeni krizlere de gebe bir bölge. 
Öyle istinat duvarının yapıldığına bakmayın.
Salt istinat duvarının yapılması çözüm değil.
Aynı şekilde yukarıdan gelen su akışının rehabilite edilmesi gerekir. 
Ve istinat duvarının bina inşaatı ile tamamlanması şart.
Ancak burada da problem var. 
Tam çözülmüş derken yargı süreci ve müteahhit firmanın anlaşmadan çekilmesiyle yeniden çözümsüz hale gelmiş durumda.

Hafızamızı biraz zorlayalım.
2006 yılının başlarını hatırlayalım.
Bursa'nın en güzel bölgelerinden biri olan İntam'da 8 katlı bina büyük bir gürültüyle çökmüştü.
İstinat duvarındaki hareketlilik tehlikeye işaret edince bina boşaltılmıştı.
Böylece olası can kaybının önüne geçilmişti.
Aradan yıllar geçmesine rağmen çözüm adına atılan her adım çözümsüz kalmıştı.
Büyükşehir Belediyesi soruna el atmış olmasına rağmen mülk sahipleri ile müteahhit firmanın uzlaşması kolay değildi.
Ayrıca binanın üst kısmında yer alan yol ve çevresinin de rehabilite edilmesi gerekliydi.
Çöken toprağın kaldırılması ve istinat duvarının inşası ile su yatağının uygun hale getirilmesi başlı başına sorundu.
Öyle bir proje yapılmalıydı ki, yeniden bir toprak kayması olmasın, mülk sahiplerinin cebinden para çıkması ve müteahhit firma da para kazanabilsin. 
Nitekim bu konuda aşama da kaydedilmişti.
En son Taşyakan İnşaat firması gerekli incelemenin ardından işe koyulmuş hatta satış ofisi bile açmıştı.
Ancak ortaya çıkan yargı süreci işi başka bir noktaya taşımıştı.
Yargısal sürece uygun anlaşmanın yenilenmesine yönelik formülasyon müteahhit firmanın işe devam etmesini engellemiş oldu.
Akabinde de istinat duvarına yönelik yaptığı masrafları talep ederek sözleşmeden çekilmişti.
Hal böyle iken aylardır bölgede bir bekleyiş var.
Burada bizi ilgilendiren önemli bir nokta var.
Müteahhit firma ile mülk sahipleri arasındaki anlaşma elbette önemli ama daha çok mevcut durumun yeni bir tehlikeye meydan verip vermeyeceği.
Yanlarda bulunan binaların benzer bir riskle karşı karşıya kalması yani istinat duvarının bina olmaması ile beraber desteksiz kalması, yukarıdan gelen su akışının devam etmesi endişe veren noktalar.

Hal böyle iken, mülk sahiplerinin belediye desteği olmadan bu işin altından kalkması mümkün değil gibi.
Belediye desteği de planlama ve müteahhit firmayı teşvik etmesiyle alakalı.
Sadece istinat duvarının yapılması büyük bir maliyet.
Taşyakan firması bu maliyeti talep ediyor doğal olarak.
Bu süreçte Büyükşehir Belediyesi'nin tavrı önemli.
Belediye kanadından aldığımız bilgiye göre kapsamlı bir çalışma yürütülüyormuş.
İlgili birimler bir süredir çözüm üzerimde çalışıyormuş.
Mahkeme kararının ardından istinat duvarlarının risk oluşturmama konusu da dahil; hak sahipleri, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve müteahhit firmanın mağdur olmayacağı bir model üzerinde çalışmalar devam ediyormuş.
Başkan Aktaş da konuyla ilgili sürekli bilgi istiyormuş.

Sonuç olarak bir çözüm beklentisi var.
Nasıl ve ne şekilde çözüleceği yetkililerin işi.
Biz de yeni mağduriyetlerin yaşanmaması ve çözüm üretilmesini bekleyen konumdayız.
İvedilikle adım atılması gerektiğini söylüyoruz.
Bölgede yeni bir facianın yaşanmaması arzusundayız.
Aynı zamanda örnek bir çözüm bulunması gerektiği düşüncesindeyiz.