İlk izlenim farklıydı.

Büyük bir değişimin olduğu düşünüldü.

Gerçekten de öyleydi.

Halen de öyle aslında.

Ancak sonuçlar netleşmeye başladıkça yeni ve farklı bir sürece işaret edildiği görüldü.

Belediye meclisinde CHP çoğunluğu elde edemedi. 

Cumhur İttifakı ve özellikle AK Parti için ilklerin seçimi oldu.

Büyükşehir Belediyesi CHP rozetiyle Mustafa Bozbey tarafından kazanıldı.

Osmangazi, Nilüfer, Mudanya. Gemlik, Mustafakemalpaşa, Harmancık CHP'li adaylarca yönetilmesi için seçmen vize verdi.

Her ilçe için bir yazı konusu olabilir elbette.

Bu yazıda Büyükşehir Belediyesi üzerinden fikir beyan edelim. 

Başkan Bozbey'in de farkında olduğu üzere devasa bir yapı/kurum yönetilecek. 

Tüm ilçelere sirayet edecek bir yönetim organına başkanlık edilecek.

Şüphesiz Başkan Bozbey buna hazırlıklıdır.

İlçe belediye başkanlığının yanı sıra uzun bir süredir de Büyükşehir Belediyesi için hazırlık yapıyordu. 

Yani acemilik olmayacaktır. 

Buna rağmen 2004'te Nilüfer Belediyesi'nde yaşadığı durumla karşılaşacak.

Belediye başkanlığı kendisinde olsa da belediyenin en üst karar mercii olan mecliste azınlık konumunda.

Yönetimde halkın seçtiği belediye meclisi hayli önemli bir yerde durmakta.

Dolayısıyla Başkan Bozbey'in işi kolay görünmemekte.

Fakat bu durum hizmetlerin engelleneceği anlamı taşımamalı. 

Daha çok istişarenin gerekli olacağı sonucuna varılmalı buradan. 

AK Parti için ise Bursa'da alışık olunmayan bir vaziyet olacak.

Bu kez belediye meclisinde çoğunlukta olunsa da icra makamında yer alınamayacak. 

Başkan Bozbey açısından bir başka sınav noktası ise belediye bürokratlarıyla ilgili.

Yani Genel Sekreter başta olmak üzere Daire Başkanlarının yerine atama yapılabilmesi için mevcutları görevden alması gerekecek.

İstifa zorunluluğu ya da kendi bürokratlarıyla çalışma anlamında bir mekanizma bulunmamakta.

Ya görevden alacak ya da istifa etmeleri beklenecek.

Görevden ayrılan daire başkanları mevcut maaşlarını alarak makamsız daire başkanlığı yapmaya devam edecek. 

Bu durumlar da bürokratlar dava ederse göreve iade süreçlerine yol açabilecek.

Özellikle İtfaiye ve Zabıta Daire Başkanları için iade davası çok daha kolay sonuçlanmakta. 

Dava konusuna girişen bürokrat sayısı çok olmayacaktır ama yine de bir ihtimal bu durum.

Bir başka konu ise Genel Sekreterlik atama yetkisiyle alakalı.

Atama yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığında.

Başkan Bozbey'in teklifi ve Çevre Bakanı'nın atamasıyla gerçekleşmekte.

Görevden alma da aynı şekilde.

Burada Genel Sekreter Ulaş Akhan'ın istifa edeceğini duyuyoruz. 

Dolayısıyla Başkan Bozbey'in istediği isme atamasıyla ilgili büyük bir sorun yaşayacağını sanmıyoruz.

Söz konusu ismin de CHP üst yönetimi tarafından önerileceği belirtilmekte. 

Başkan Bozbey'in daire başkanı ve şirket yönetimlerine ilişkin ise titiz bir çalışma yürüttüğü konuşulmakta.

Bu manada kimi isimleri belirlediği ve bayram sonrasında atamalara başlayacağı değerlendirilmekte. 

Sonuç olarak Bursa'da CHP önemli bir başarı kazanarak Büyükşehir Belediye Başkanlığını yönetmekle görevlendirildi.

Ancak seçmen AK Parti ve MHP'yi de belediye meclisinde çoğunluk görevi vererek bir denge kurmuş oldu.

Geçmiş dönem İstanbul'da da benzer bir yapı söz konusuydu.

Şimdi Ekrem İmamoğlu hem başkanlıkta hem de belediye meclisinde partililerinin çoğunlukta olmasıyla daha rahat karar alma imkanı elde etmiş oldu.

Bursa'daki bu süreci ilgiyle izleyeceğiz.

Maksat Bursa'ya hizmet etmekte ve kenti birlikte yönetmekse bahsettiğimiz olası sorunların da kolayca aşılacağını düşünüyoruz.