Bursa'da su faturalarında kritik hamleler

2020.09.25 21:43 - Son Güncellenme: 2020.09.25 21:55
A

Bir süredir söylüyorum.

Söylemeye de devam edeceğim.

Zira ilk izlerini görmeye başladık.

Muhalefet partilerindeki kongreler sonucu ortaya çıkan değişimle birlikte siyaset sahnesi hayli hareketlendi.

Bundan sonra da bu hareketlilik sürecek gibi.

Daha çok belediyeler üzerinden bir hareketlilik var şu anda.

Ve Türkiye'deki en büyük AK Partili belediye olan Büyükşehir Belediyesi'nde.

Su faturalarındaki tartışmada olduğu gibi.

Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'tan gelen hamle de son derece önemli ve kendisi adına akıllıca.

Muhalefetten gelen "Bursa'da su soygunu" tarzı ithamların inandırıcılığını etkileyecek bir hamleden söz ediyoruz.

İlçe belediyelerinin bütçe kalemimde yer alan katı atık toplama bedelleri tahsilat zorluğu nedeniyle BUSKİ faturaları üzerinden toplanıyordu.

Akabinde ilçe belediyelerinin payları olarak değerlendirilerek aktarılıyor/ muhasebeleştiriliyordu.

Bu nedenle de su faturaları yüklü geliyor ve su birim fiyatları olarak İstanbul başta olmak üzere birçok vilayete göre kıyaslandığında yüksek görünüyordu.

CHP ve İYİ Partililer de bu durumu değerlendirerek kamuoyu oluşturuyordu.

Gerçekten de bu noktada bir kamuoyu baskısı oluşmuştu.

Ve detayların bilinmemesi ile birlikte Başkan Aktaş baskı altına alınmıştı.

Son Büyükşehir Belediye Meclisi'nde ise Başkan Aktaş ve AK Parti Grubu'ndan kritik bir hamle geldi.

En pahalı suyun Bursa'da kullanıldığı iddiasında bulunan ve yüzeysel açıdan bakıldığında doğru görünen duruma karşı önemli bir adım attı.

İlçeler tarafından toplanan katı atık bedellerinin su faturaları üzerinden toplanmasına son veren karar alındı.

Bu karara CHP'li üyeler karşı çıktı.

Ve bundan sonra söz konusu bedeller ilçe belediyeleri tarafından toplanacak.

Akabinde de bazı ilçeler söz konusu bedelleri almayacaklarını duyurdular.

Sonuç olarak söz konusu bedeller Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer ve Mudanya gibi ilçeler için ise milyonlu rakamlardan söz ediyoruz. Yani çok ciddi rakamlardan bahsediyoruz. 

Toplam bedel aylık 15 milyon TL.

Özellikle ilçe belediyeleri açısından son derece ciddi bir gelir kalemi.

CHP'li Nilüfer ve Mudanya Belediyeleri açısından da hayli önemli bir miktar.

Bu gelirlerden vazgeçilmesi ciddi sorun teşkil edecek durumda.

Ancak bu durum mali tabloları bozacağı gibi Sayıştay denetimleri açısından da sorun teşkil etme ihtimali doğurabilir.

Bilemiyoruz.

Şu anda hukuki açıdan yorumlamak için erken.

Ancak siyasi açıdan bakıldığında Başkan Aktaş'ın hamlesi kendisi adına başarılı.

Muhalefet ise başarılı olarak lanse etse de yeni bir sorun ortaya çıkarmış görünüyor.

Yani CHP ve İYİ Parti İl Başkanları çağrılarının sonuç verdiğini iddia etse de ilçe belediyelerinin eline saatli bir bomba bırakmış gibi duruyor.

Zira bu paraları halktan talep etseler ayrı bir dert almayacaklarını ilan etseler ayrı bir dert.

Vatandaş açısından bakıldığında ise ilk etapta su faturalarının düşecek olması sevindirici.

Sonradan ilçe belediyeleri bu bedelleri talep etmeye başlarsa işler değişir tabi.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları