Belediyelerde yeni dönem: Enkaz edebiyatı işe yarar mı?

2024.05.06 19:39 - Son Güncellenme: 2024.05.06 20:34
A

Çokça anlatılan bir hikaye var.

Doğru olup olmaması önemli değil.

Yani gerçekten hikaye de olabilir.

Ama buradan çıkarılacak bir mesaj var yazıyı anlatmak için. 

Alınacak mesaj Gemlik'ten.

Dönemin Belediye Başkanı Mehmet Turgut yeni dönemde aday gösterilmeyeceği endişesinden hareketle Ankara'ya haber gönderir.O dönem AK Genel Başkanı ve Başbakan olan Tayyip Erdoğan'a hitaben

"efendim belediyenin kasasında 10 milyon para var. Gelen falanca aday bu parayı har vurup harman savurur" der.

Ve göreve devam etmesi gerektiğini ima eder.

Beklemediği bir yanıt alır.

"Belediyenin parası mı olur" der.

Ve "sen hiç iş yapmadın mı da paran var" yanıtı gelir.

Akabinde de yeniden aday gösterilmez.

Bu hikayenin gerçekliği tartışılabilir elbette.

Bir şehir efsanesi olarak adlandırılır ama belediyenin kasasında cari işlemlere ilişkin para dışında birikmiş bir paranın olması iş yapmayan belediye imajıyla değerlendirilir.

Şimdi gelelim günümüze.

Kamuda devamlılık esastır.

Önceden yapılan borç da hizmet de yeni yönetimi bağlar.

Ve hemen tüm dönemler itibariyle belediyelerde böylesi borç krizleri yaşanmıştır.

Gelen yönetim, öncesi için enkaz edebiyatı yapmıştır.

Hatta aynı partiden seçilenler bile. 

Günümüzde de öyle. 

Birkaç örnek verelim.

İlk bu yöndeki eylem Mustafakemalpaşa'dan geldi.

Yeni Başkan Şükrü Erdem belediyenin borçlarını içeren bir afişle halka duyuru yaptı.

Bir nevi "bu borçlarla hiçbir şey yapamayız" demeye getirdi.

Belki de gelecek 5 yıl için zemin hazırladı.

Eski Başkan Mehmet Kanar ise "yapamayacaksan anahtarı paspasın altına bırak" diyerek esprili bir karşılık verdi. 

Devamında Mudanya'da maaşların ödenemediği ve yarım maaş ödenmesi sorunu duyuldu.

Başkan Deniz Dalgıç daha göreve başlar başlamaz birçok krizi kucağında buldu.  

Nilüfer'de de aynı şekilde.

Yenişehir'de Ercan Özel belediyenin borçlarını içeren afiş astı.

Ardından yanıt geldi.

Derken tartışma büyüdü.

Esasen diğer belediyelerde de benzer durumlar vardır.

Sadece seslerini çıkarmıyorlardır.

Ya da borç çevrilebilir düzeydedir ve sorun değildir.Örneğin Osmangazi Belediyesi'nde 1 Milyar civarında borç bulunmakta.

Bunun yarısı uzun vadeli borçmuş.

Dolayısyla çevrilebilir bir borç olarak görülüyormuş. 

Başkan Erkan Aydın'ın şikayet ettiğini duymadık.

Yapılacak işleri de bütçeye dokunmadan yapmaya başladığını duyuyoruz.

Bu borç tartışması ya da enkaz edebiyatı alıp başını gidecektir.

Çünkü belediye başkanları popülist politika bağlamında çok uğraştı bu zamana değin. 

Özellikle belediyenin memurları dışında şirketlere çokça eleman alındı.

Belediyeye memur alımı norm kadro temelli yapılmakta ve limit aşılamamakta.

Ancak şirketlerde bir sınır yok. 

Doğal olarak da doldurmuşlar da doldurmuşlar.

Şimdi ise maaşlar ödenemez boyutta.

Sigorta primleri ve vergileri ödemediklerini ve bu konudaki borçların dağ gibi olduğunu söylemeye gerek yok sanırız.

Sonuç olarak belediyelerin mali tabloları hiç iç açıcı değil.

Ve bu bütçelerle verilen sözlerin yerine getirilmesi de mümkün değil.

Ancak be ancak bütçe dışı projelerle bir şeyler yapılabilir.

Bu da belediye başkanının maharetini göstermekte.

Zaten işin sırrı da bu olsa gerek. 

Yoksa hazır para ile herkes iş yapar.

Dolayısıyla yeni göreve başlayan belediye başkanlarının işleri bütçe anlamında çok zor.

Ya belediye taşınmazlarını satacaklar ya da kredi alacaklar.

Burada da borçlanma limitleri ve hazinenin garanti vermesi yani kefil olması sorunuyla karşılaşabilirler. 

Veyahut şirket elemanlarını çıkarma yoluna gidecekler.

Bu da çok tercih edilebilir bir durum olmasa gerek.

Hemen hepsi bu durumu çözmek için bir eylem planı ortaya koyması gerekecek.

Ve belediyeye yeni gelir kaynakları bularak vatandaşın beklentilerini karşılamaya çalışacaklar. 

Bu hususta Büyükşehir Belediyesi'nin ve Başkan Mustafa Bozbey'in çözüm üretme şansı daha fazla olsa gerek. 

İzleyip göreceğiz.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları