Türkiye bir sosyal devlet. 

Bunu unutmamak gerekiyor.

Dolayısıyla kamu kurumlarına farklı misyonlar yükleyerek piyasa odaklı yaklaşımların doğallaştırılmasına fırsat verilmemeli. 

Mesela belediyelerin ulaşım hizmetlerinde kar etmesinden söz ediliyorsa burada bir hata olduğunu söylemeliyiz.

Ulaşım hizmetlerinde verimli olmakla kar amacı gütmek arasında fark olduğunu dile getirmeliyiz.

BURULAŞ verimli olacak ve israftan kaçınacak ama kar amacı da gütmeyecek. 

Belediye kültürel alanda harcamalarını ince eleyip sık dokumalı ama kar elde etmek için de uğraşmamalı. 

Bir başka örnekle BESAŞ'ın amacı kar elde etmek olabilir mi?

Hem kuruluş döneminde olduğu gibi piyasa hareketlerini dengelemek hem de ihtiyaç sahiplerinin kaliteli ve ucuz ekmek yemesini sağlamakla yükümlü bir kuruluş burası.

Elbette har vurup harman savrulmayacak ama kar elde etmek için de piyasa odaklı olunmayacak.

Ülkemizde anayasalar ve yasalar vasıtasıyla bireylerin hem devlete karşı korunmaları sağlanmakta hem de temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınmakta.

Diğer taraftan bireyler güvenlik başta olmak üzere sağlıkları ve çalışma koşulları açısından da güvence altındadırlar.

Ve sağlık alanında sosyal sigorta kapmasında fiili olarak yer almasalar bile devletin güvencesiyle korunmaktadırlar. 

Dezavantajlı gruplar açısından da aynı şekilde.

Eğitim hakkı ve sosyal faaliyetler de öyle. 

Bu manada yerel yönetimler son yıllarda önemli bir aktör durumuna gelmiş durumda. 

Tek tek saymak mümkün olmakla birlikte özellikle pandemi döneminde bu durum fevkalade bir şekilde görülmüş oldu.

Alım gücünün düştüğü son birkaç yılda da görüldü zaten.

Belediyelerin açtığı halk lokantaları çok küçük bir örnek olsa da hayli ilgi gördü.

İstanbul'un ardından diğer belediyeler bir bir bu işe girmeye çalışıyor.

Piyasanın çok altında fiyatla yemek sunarak ihtiyaç sahiplerine ulaşılmaya çalışılmakta. 

Burada önemli bir tespitte bulunmak gerekmekte.

Elbette sosyal belediyecilik salt lokanta ya da sosyal tesis değil.

Çok kapsamlı bir husus. 

Bununla birlikte sosyal tesis mantığının indirimli yemek yemek ya da tesislerden indirimli yararlanmanın ötesinde anlam yüklü olduğunu da vurgulamak gerekmekte.

Bugün orta yaştaki bir Bursalı için DSİ Setbaşı Sosyal Tesislerinin anlamı az değildir.

Yine Bursa'da bir kültür olan "Tofaşlılar" için fabrika içindeki sosyal tesis bir aidiyet ve kültür unsurudur.

Merinos emeklileri için Merinos AKKM'nin bulunduğu alan çok kıymetli ve anlamlıdır.

Mesleki kuruluşlar için hayata geçirilen sosyal tesisler de üyeleri için çok değerli. 

Yıllarca İstanbul'da boğazda balık yemenin ne derece keyifli olduğu anlatılırdı. 

Dar ve orta gelirliler için bir hayal olarak görülen bu durum başta belirli meslek grupları olmak üzere kamu personeli için sosyal tesisler vasıtasıyla mümkün oluyordu.

Belediyenin oluşturduğu sosyal tesislerle birlikte daha geniş kitlelere bu imkanlar tanınmaya başladı.

Gemlik'in Atatepe Sosyal Tesisleri, Yıldırım'daki Hünkar Köşkü, Doburca'daki Sosyal Tesisler, Uludağ'daki BURFAŞ Tesisleri, Merinos ve Hanlar Bölgesindeki BURFAŞ Cafe, Osmangazi Belediyesi'nin Değirmen Restaurantı ve Sümbüllü Bahçe Tesisleri sosyal tesis anlamında Bursa açsısından büyük işlerdi. 

Saydıklarımızdan daha fazlası vardı ama bazıları verimli görülmeyerek satıldı. 

Zaman zaman birçoğumuzun ziyaret ettiği bu tesislerin ne derece ihtiyaç olduğunu gösterilen ilgiden anlamak mümkün olsa gerek. 

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Kültür İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne atadığı Alper Yaldız ile sosyal tesislere verdiği önemi göstermiş oldu. 

Yaldız, çalıştığı kurumlar açısından yöneticilik tecrübesi olan bir isim. 

Personel indiriminin olması da önemli. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de personele yönelik indirim kararıyla sosyal tesislerin gerçek manada işlemesini önemsemekte. 

Sonuç olarak belediye yönetimleri sosyal tesisleri kar amacı güden yerler olarak görmemeli. 

İsraf önlenmeli ama vatandaşa sunulan hizmetin çok önemli ve manalı olduğunu içselleştirmeli. 

Piyasa ortamında vatandaşın rahatça kullanabileceği ortamlar sunmaya devam edilmeli. 

Bu husus sanıldığından da değerli.