Yerel seçimler hesapları değiştirdi.

Ve kartların yeniden karılmasına yol açtı.

Mansur Yavaş'ın kazanacağı Ankara Büyükşehir Belediyesi sonucu bekleniyordu belki.

Yani AK Partililer Ankara'nın kaybedilmesine şoke olmayacaklardı.

Bir nebze de olsa hazırlamışlardı kendilerini.

Ancak İstanbul için aynı şeyi söylemek mümkün değildi.

İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun kazanması ve ertelenen seçimlerde fark atması AK Parti'de dengeleri değiştirdi.

Zira seçim öncesi atılan her adım İmamoğlu'na yaramıştı.

Hatalar ciddi şekilde sorgulanacaktı.

Bursa'da ise CHP'liler kurdukları ittifakla birlikte önemli bir oy oranına ulaşarak kıl payı kaybetmişti.

Burada da CHP içindeki tüm tartışmalar ve çekişmeler AK Parti'ye yaramıştı.

Kazanan AK Partili Alinur Aktaş olmuştu.

İşte bu tablo ile birlikte gerek AK Parti'de gerekse CHP'de kongreler daha da değerli hale gelmiş oldu.

Ve ince hesapların yapılmasına yol açtı.

Bundan sonra kazanmanın kolay olmayacağı görüldü.

2002'den 2019 yerel seçimlerine kadar AK Partili adaylar çok daha rahat kazanmışlardı.

2004'de Başkan Hikmet Şahin açık ara farkla kazanmıştı.

2009'de Recep Altepe aynı şekilde.

2014'te de öyle.

2019'de ise Alinur Aktaş yarışın galibi oldu.

Aldığı oy oranı hayli yüksek olmasına rağmen Bursa'da CHP'nin kurduğu ittifak ve çıkardığı aday nedeniyle fark azalmıştı. Bunda elbette Türkiye geneli atmosferi de etkiliydi.

Aktaş kazanmış olmasına ve yüksek bir oy oranına ulaşmasına rağmen farkın azalması nedeniyle gelecek seçime kadar işlerin sıkı tutulması gerektiği anlaşılmıştı.

Mustafa Bozbey'in partisinin kurduğu ittifak ile birlikte az farkla seçim kaybetmesi CHP içinde bir kavganın da fitilini ateşlemiş oldu.

Ama aynı zamanda da Bursa'yı kazanabileceklerine yönelik umut aşılamış oldu. 

İlçe kongrelerinde ya da parti toplantılarında Bozbey'in açıklamalarında parti içi çekişme de kazanma umudu da görüldü zira.

Bu gergin ve umutlu hava ilçe kongre sonuçları ile birlikte önümüzdeki süreçte yapılacak il kongresini de daha takip edilir hale getirdi.

Dolayısıyla AK Parti'de de CHP'de de il başkanlığı seçimi bir başka önemli hale geldi.

*

AK Parti'de il ve ilçe teşkilatlarının durumu AK Parti Genel Merkezi'nde yapılacak değerlendirmenin ardından netleşecek.

Muhtemelen de tersten bir yaklaşımla il başkan adayının işaret edilmesinin ardından da ilçe kongreleri şekillenecektir.

Dana önce de ifade ettiğimiz üzere karar vericilerin başarı kriterlerinin ne olacağı önemli.

Ve kendi bakış açılarına göre nasıl bir parti yönetimine ihtiyaç duydukları mühim.

Her ne kadar adaylık açıklamasında bulunan isimler olmasa da parti kulislerinde telaffuz edilen ya da ettirilen partililer var.

Ama unutulmamalıdır ki bu isimlerin dillendirilmesi tesadüf değil.

Konuşulan her isimle ilgili il başkanlığı yarışının ötesinde mesajlar almak mümkün.

Ancak normal şartlarda genel seçimlerin 3 yılı aşkın bir süre sonra yapılacağı göz önüne alınırsa uzun vadeli planlardan söz etmek mümkün olacaktır.

Ya da erken seçim ihtimali göz önüne alınmaktadır.

Yani Ayhan Salman yeniden aday gösterilse de partililer arasında konuşulan Sedat Yalçın, Önder Matlı, Mehmet Tunçak, Tahsin Kara, Ali Yılmaz ve İsmet Su gibi isimler (Her kongre öncesi aynı isimler konuşuluyor) aday gösterilse de Bursa'da yeni bir denge oluşumuna yol açacaktır.

Bana göre başka isimler Ankara'da karar vericilerin gündemine var.

Ama kimin işaret edileceğini şimdiden görmek zor.

Zira yakın geçmişte gerek il ve ilçe başkanlıklarında gerekse belediye başkan adaylarının belirlenmesinde partililer nezdinde beklenenin aksine durumlar ortaya çıkmıştı. 

Bu kez de ilçelere yansıyan büyük değişimler olursa şaşmamak gerekir.

*

CHP'de İstanbul ve Ankara'da kazanmış olmaları ve Bursa'da kazanmaya yakınlaşmış olmaları partililer üzerinde umutları yeşertmiş oldu.

Bu nedenle 9 Şubat'ta yapılacak seçim büyük önem taşıyor.

Çok adaylı olacağına kesin gözüyle bakılan seçime kadar geçen süredeki hareketlilik ve ilçe kongrelerindeki heyecanın nedeni de bu olsa gerek.

Bursa seçimini kaybetmeleri sonrası örgüt içinde tartışma çıksa da kongre ile bunu aşmayı hedefliyorlar.

Ancak milletvekilleri ve adaylar etrafında oluşan kutuplaşmaların kongre sonrası bütünleşmeye dönüşmesi kolay görünmüyor.

Bilindiği üzere aday olması beklenen isimlerin başında mevcut Başkan Hüseyin Akkuş bulunuyor.

Erol Gülmez ile İsmet Karaca da aday olmayı planlıyor.

Her ikisi de güçlü isimler.

Güner Aklan da öyle.

Bu isimlere yenilerinin eklenebileceği gibi birleşmeler de olabilir.

Sanırım son hafta daha net görülecektir.

Ama şu kadarını söyleyebiliriz ki, CHP'liler uzun süredir bu denli heyecanlı olmamışlardır belki de.