Büyük bir soru işareti.

Eskiden de öyleydi şimdi de.

Bir önseçim olmaması nedeniyle bağlayıcılığı yok ama en azından dikkate alınması gerekiyor herhalde.

Partililer öyle diyor. 

Yani bir seçim bölgesine ilişkin başvuru yapıldıysa; tutup da dışarıdan bir ismi aday yapmamak lazım herhalde. 

Daha önce Bozüyük mevkini geçtikten sonra temayül yoklamalarının değiştiği söylenirdi.

Şimdi iletişim olanakları kullanılıyor ama sonucu açıklanmadığı için bu durum da bir ölçü oluşturmuyor. 

Bir nevi gaz almadan öteye geçemiyor.

Geçmeyince de başvurular ya sadece müzminler tarafından yapılıyor ya da Nilüfer ve Yıldırım'da olduğu gibi 1-2 kişiyle sınırlı kalıyor.

Büyükşehir'i söylemeye gerek yok sanırız. 

Ya da soruyu başka şekilde soralım...

Temayül yoklamasına katılanlardan en yüksek oyu alan kişi açıklanacak mı?

Ve aday yapılacak mı?

Yoksa bir kişi aday yapılmak isteniyorsa ve temayülden de ilk sıralarda çıktıysa dikkate alınacak; elenmek isteniyorsa temayül istenildiği gibi mi yorumlanacak? 

Bu sorular önemli.

AK Partililerin hemen hepsi bu soruları yöneltiyor birbirine. 

Esasen bu paradoksu kendiler biliyorlar ama yine de başvuru yolunu seçiyorlar.

Bir paye elde etmek isteyenler ayrı konu. 

Sırf bir görüntü vermek kimileri için çok önemli. 

Yazımızdaki savımızı destekleyecek argümanlar var elbette.

Mesela son genel seçimde temayüle katılan isimlerden kaç kişi listeye girdi.

"Kaç kişi milletvekili oldu" demiyoruz.

Dikkat edin. 

"Kaç kişi listeye girdi" diyoruz. 

Bir de bu yerel seçimlerin adaylarını merak ediyoruz.

Bakalım Osmangazi'de başvuran 14 kişiden biri mi aday gösterilecek yoksa dışarıdan bir isim mi?

Daha doğrusu başvurusu olmayan bir isim mi?

Tamam, mevcut başkanlar temayüle girmiyorlar ama Mustafa Dündar'ın 3 dönem kuralı nedeniyle zaten devam etme ihtimali düşük. 

Buna rağmen başvuru yapanlardan herhangi birinin tercih edilmemesi halinde açıklaması ne olacak?

Mesela Gürsu'da başvuru yapan 10 isimden biri değil de dışarıdan bir isim getirilip aday yapılırsa (mevcut başkan hariç) teşkilatınız bunu yine sineye mi çekecek?

Kestel'de 7 başvuru varken dışarıdan bir ismi aday gösterirler mi, bilemiyoruz.

Örnekler diğer ilçeler için de geçerli. 

Mesela Nilüfer'e başvurunun 2 kişiyle sınırlı kalması sadece kazanma ihtimalinin düşüklüğü ile açıklanabilir mi?

İktidar partisi değil mi AK Parti?

Başka bir soruyla yola çıkarsak eğer; 2 başvuru olan ilçede Halil Gülce veya Hatice Kübra Gönder Yarar'ı aday gösterecekler mi? 

Temayülde en yüksek oyu ikisinden bir alacak zaten. 

Sonuç olarak başlıkta belirttiğimiz üzere AK Parti temayül yoklamalarında sonuca ilişkin soru işaretleri çok.

Ve bir formaliteden öteye gitmeyeceği düşüncesi var.

Ya da teşkilatın gazını alma anlamında bir formaliteden ibaret.

Aklımıza hep Önder Matlı örneği de geliyor.

Temayülde ilk sırada çıkmasına rağmen 11. sıradan listeye girmişti.

Biz yazımızı bir kenara koyalım ve adaylar açıklandıktan sonra bir kez daha değerlendirme imkanımız olacaktır. 

Bu arada ön seçim ya da temayül yoklamalarının seçimde başarı getireceği tezine itiraz ediyoruz. 

AK Parti için geçerliliği daha az olsa da üye sayıları dikkate alındığında seçimi kazanmak üzere yeterli vir kanaat vermemekte. 

Ancak AK Parti'deki temayül yoklamasının bir formalite ya da gaz alma operasyonu olmasının da başvuruların az olmasıyla erikisi olduğunu savunuyoruz.