Önemli bir sonuç çıkmıştı.

Ve dersler alınmıştı.

Mesela CHP ve ittifak ortakları seçimi kıl payı kaçırdıklarını halen konuşuyorlar.

Gerekçe olarak da CHP örgütünün yeterli ve uyumlu çalışmadığını göstermekteler.

Biraz da Osmangazi adaylığı konusuna değinmekteler.

Yine bir başka açıdan basıldığında ittifak ortağı İYİ Parti'nin Osmangazi'de aday göstermesi halinde seçimin Büyükşehir Belediyesinde de Osmangazi'de de kazanılacağını düşünmekteler. 

Bu minvalde ders alınması gerektiğine inanmaktalar. 

Ancak siz bir adım attığımıza diğer koşullar sabit kalmayabiliyor.

Bunu hesaplamak da şart.

Yani "şayet şöyle olsaydı" söylemini kıymetli bulmakla birlikte atılan adıma göre rakiplerin adımlarının sabit kalmayabileceğini de hesaba katmak gerekmekte.

Muhtemelen önümüzdeki seçimde de benzer hatalar yapılarak ders alınmadığı görülecektir.

Zira bu yarıştaki rekabet ders almanın ötesinde olmakta.

AK Parti'nin seçim sonuçlarına ilişkin en önemli argüman Osmangazi temelliydi.

Ve sonucu Osmangazi'nin belirlediği değerlendirmekte. 

Doğru.

Seçimlerde hep Osmangazi kritik olmuştur.

Bir süredir söylüyoruz zaten.

Eğer AK Parti Osmangazi'de Mustafa Dündar'ı aday göstermeseydi kaybedecekti.

Büyükşehir Belediyesi'nde söz ediyoruz.

Salt Mustafa Dündar ismine odaklanmamak gerekir elbette.

Benzer özelliklere sahip benzer ilgiyi görebilecek başka bir isim de olabilirdi savımıza göre.

Ama burada bütüncül yaklaşmak daha doğru olacaktır.

Tüm ilçeler kritik olabilir.

Özellikle İnegöl.

Yıldırım. 

Ve diğerleri.

AK Parti'nin ve ittifak ortaklarının da CHP ve olası ittifak ortaklarının da kazanmak için bütüncül yaklaşması gerekmekte.

Çoğu zaman Osmangazi kritik görünse de diğer ilçelerin durumu da kayda değer destek olmakta. 

Bilindiği üzere Mustafa Dündar 3 dönemdir belediye başkanı. 

Türkiye'nin en büyük ilçelerinden biri olan Osmangazi Belediye Başkanlığı görevini yürütüyor.

İki kez de Büyükşehir Belediye Başkanlığına talip oldu.

Ama tercih edilmedi.

Buna rağmen kendisine ihtiyaç duyulması nedeniyle ya da başka gerekçelerle Osmangazi'den aday gösterildi. 

3 dönem kuralına takılması nedeniyle Osmangazi'den yeniden aday olamayacak.

Eğer kuralda bir esneme sağlanmazsa.

Dolayısıyla Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı.

"Evet adayım" demese de aday olduğu bilinen bir durum.

Zaten toplumda da yakıştırılıyor.

Fakat seçmenden önceki son kararı parti yetkilileri verecek. 

Yani "göreve devam etmek isteyecekse Alinur Aktaş mı, Mustafa Dündar mı, başka bir isim mi?" kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan verecek.

Kurmayları kararda etkili olacaklarsa da nihai kararı kendisi verecek ve halkın oyuna başvuracak. 

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ı uzun süredir izliyoruz.

Hatta belediye Başkanlığı öncesi; milletvekilliği ve daha öncesini de.

Çok belli etmese de kararlı bir tutumu var.

Nettir.

Lafı direkt söyleyenlerden.

Bazen eleştirsek de. 

Bu tutumu belki de avantajı olarak karşısına çıkıyor.

Samimi bulunuyor. 

Tarla işini de biliyor, siyaseti de. 

Sivil toplum yaşamı içinden gelmesi ve Ankara'da bir dönem görev alması iyi bir çevre edinmesini de sağlamış görünmekte.

2019'da bu görülmüştü Büyükşehir adayı yapılmasa da.

Osmangazi Başkanlığı görevi nedeniyle icraatları da direkt görülmekte.

Zira zor bir bölge burası. 

Merkezdeki tarihi doku hem fırsat hem de engel.

Ya da zorlayıcı bir durum.

Ama mutlaka ilgilenilmesi gereken bir alan.

Zaten kendisi de dile getiriyor.

Tarihi alanları kapsayan projeleri gezdiğimizde bu hususu vurguluyor.

"Bunlar mutlaka olması gereken kurumsal" projeler diyor.

Aslında doğru bir yaklaşım.

Bu tür konular sürekli bir çalışma gerektiriyor.

Yoksa asfalt yapmak artık belediye başkanlarının övüneceği hizmetlerden olmasa gerek.

Bu noktada en dikkat çekici ve popüler olan hizmetlerden biri olarak karşımıza Panorama çıkmakta zaten. 

Bir kente ziyarete gelenlerin gezmek isteyeceği yerlerden biri olmakta.

Meydan konusu bizim için çok hassas sanırız.

Ya da bu konuda ne anladığımızı izah etmeliyiz belki de. 

Dünyadaki örneklerle kıyaslanabilecek bir yer mi arıyoruz?

Berlin'de bulunan Alexanderplatz meydanını mı, Paris Concorde Meydanını mı, Tokyo Hachiko Meydanını mı ya da Rusya Kızıl Meydanını mı hayal ediyoruz?

Bilemiyoruz.

Belki de Kent Meydanı olarak açıklanan ama alışveriş merkezi olarak karşımıza çıkan alanla ilgili kötü bir hatıradan mı yola çıkıyoruz?

Zor bir konu mutlaka.

Ve Osmangazi meydanını beğenmeyenler ve eleştirenlere itiraz etmiyoruz.

Ne beklediklerini bilemiyoruz.

Bizim de hayalimizde Taksim Meydanı ya da Bayezıt Meydanı ve yukarıda saydığımız meydanlar gibi alanlar var.

Ancak söz konusu meydanın yeterli büyüklükte olup olmaması, önceki hali, kamulaştırma bütçesine ilişkin süreç ve bir ilçe belediyesi bütçesiyle yapılıyor olması dikkatlerden kaçmamalı. 

Başkan Dündar'ın da dediği gibi; "Unutulmamalıdır ki, bu alanların sağlıklı bir ortam olarak kalması gerekmekte". 

Yani 24 saat güvenli bir alan olabilmeli. 

Başkan Dündar'ın zaman zaman gezdirdiği ziyaretçilere de bu hususları anlatmakta.

Tüm bu bileşenler çerçevesinde söz konusu meydan ile ilgili yorumlarımızı yapıyoruz.

Aksi halde gönlümüzden geçen meydan Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilgili bakanlıkların yapacağı devasa bir meydan olacaktır.

Bu alanın da kentin merkezinde olması gerekmekte. 

Nitekim bu meydanların da yaşar halde olabilmesi şart olacaktır.

Sonuç olarak Başkan Dündar'ı tarihi mekanları ve devam eden projeleri tanıtırken bir kez daha izleme olanağımız oldu.

Ve yukarıdaki değerlendirmeleri yapmış olduk.

Belediyecilikte hayli tecrübe edindiği gerçek.

Buradan hareketle Büyükşehir Belediye Başkanlığına talip olacaksa eğer "doğal hakkı" diyenleri haksız görmemek gerekmekte.

Buradaki son kararı önce Erdoğan ve kurmayları akabinde de seçmen verecek.