Yazarlar

Elif Didem Danacıoğlu
elifdidemdanacioglu@gmail.comOtomotiv yan sanayinin feryadı...
2025.08.12 18:45 - Son Güncellenme: 2025.08.12 18:45TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, yerli tedarik sanayisinin küresel ölçekte güçlü bir konumda olduğunu söyledi.
Ancak...
Ekledi:
"Yerli tedarik sanayisinin rekabet gücünü tehdit eden başlıca sorunlar çok net; hızla yükselen maliyetler, döviz kuru politikaları ve finansmana erişimde yaşanan darboğaz. Bu sorunların çözümü için sektörel ve yapısal önlemlerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi gerekiyor."
Ve...
"Ayrıca Çin'den ithalatta büyük bir artış var. Bu artış, uzun vadede üretimin ithalata bağımlı hale gelmesine, yerli tedarikçinin zayıflamasına ve sanayimizin dışa açıklığının kritik seviyelere ulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle, ithalata bağımlılığı azaltacak yerli üretim ve tedarik stratejilerinin hızla geliştirilmesi ve desteklenmesi hayati önemdedir."
Gelelim yan sanayi ile ilgili detaylara...
Türkiye otomotivtedarik sanayinin tek temsilcisi olan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği'nin (TAYSAD), 'Rekabetçilik Anketi'nin sonuçları önemli detaylar paylaşıyor.
225 firmanın katılımıyla yapılan ankete verilen yanıtlar incelendiğinde, otomotiv tedarik sanayinin son iki yılda yaşadığı en büyük zorluğun yüzde 92 ile yüksek iş gücü maliyetleri olduğu görüldü.
Yerli tedarik sanayide görünüm...
Otomotiv tedarik sanayinde 'Rekabetçilik Anketi' ile belirlenen gelişmeler ve sorunlara ilişkin görünüm özetle şöyle:
1-Sektör temsilcileri son iki yılda yaşanan en büyük zorluk olarak yüksek iş gücü maliyetlerine işaret etti.
2-Firmalar, yüzde 82,22 ile baskılanan döviz ve yüzde 46,67 ile de faiz yükü/krediye erişim zorluğunu en büyük zorluklar arasında sıraladı.
3-Ankete göre, tedarik sanayisinin istihdamında yüzde 10'dan fazla daralma yaşayan firmaların oranı yüzde 64'ü buldu. Son 12 ayda istihdamında daralma yaşanmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 31,56'da kaldı.
4- 2025 yılının ilk çeyrek sonu itibarıyla şirket borçluluğunda artış bekleyenlerin oranı yüzde 49,33 oldu.
5-Ankette "Son iki yılda hiç konkordato ilan etmeyi düşündünüz mü?" sorusuna, otomotiv tedarik sanayisinde son 2 yılda konkordato ilan etmeyi düşünen firma olmasa da alt tedarikçilerinin yüzde 34'ünün konkordato ilan etmesi endişe verici olarak paylaşıldı.
"Bu durum, tedarik sanayicileri açısından konkordatonun, şirketin tasfiyesi ile eş değer ve firma için geri dönülemez bir yol olarak görülmesinden dolayı düşünülmediği şeklinde yorumlanabilir."
6-Ankette "2024'te üretimkapasite kullanım oranınız ne oldu?" sorusuna, yanıt verenlerin yüzde 35'inin kapasite kullanım oranının yüzde 70'in altında kaldığı görüldü. Buna göre, 2025 yılında kapasite artışı yatırımı planlamayanların oranı yüzde 64 olurken, kararsızlarla birlikte bu oranın yüzde 74 seviyesine yükselmesi dikkat çekti. "Bu tablo, sadece mevcut durumu değil, geleceğe dönük beklentilerin de zayıfladığını ortaya koyuyor."
7-Ankete katılan firmaların yüzde 44'ü son 1 yılda yeni proje kazanımında düşüş yaşadığını belirtirken, yeni projelerinde artış yaşadığını belirtenlerin oranı yüzde 25,78 seviyesinde kaldı.
"Verilere göre kaybedilen projeler ağırlıklı olarak Çin'e yöneldi. Hindistan da ikinci sırada yer aldı. Anket, yatırımın da yön değiştiğini ortaya koyuyor. Kapasite artışı Türkiye'de yavaşlarken yatırım rotalarının yurt dışına kayması endişe verici. Ankete katılanların yüzde 27,23'ü yurt dışında tesis yatırımı planı yaparken, bu ülkeler ABD, Çin, Fas, Romanya, Almanya, Doğu Avrupa ve Mısır olarak sıralandı."
Çözüm önerileri...
1-Yerli üretim ve tedarik stratejilerinin hızla geliştirilmesi ve desteklenmesi...
2- İç pazarda yüksek maliyetler, finansmana erişimdeki darboğazlar ve döviz kurundaki dalgalanmalar, işgücü maliyetlerindeki artışın rekabet gücünü ve üretimin sürdürülebilirliğini de tehdit ettiğini söyleyen anket katılımcıları, otomotiv tedarik sanayinin yükünü hafifletecek şekilde finansman desteklerinin sadeleştirilmesi, nitelikli istihdam için SGK ve vergi teşviklerinin artırılması, verimlilik ve dijitalleşme yatırımlarına özel destekler sağlanmasını istiyor.
Bu kapsamda çözüm önerisi olarak, istihdam ve ihracata dayalı bir döviz dönüşüm desteğine işaret ediliyor.
3- Otomotivtedarik sanayi firmalarına, her 100 kişilik istihdam için belirlenecek ihracat tutarı karşılığında +1 puan döviz dönüşüm desteği sağlanırsa, hem kayıtlı istihdam korunacak hem de tedarikçilerin ihracat iştahının artacağı belirtiliyor.
"Uzun yıllara dayalı ve yoğun emeklerle kurulmuş olan tedarik ağlarını maliyet baskısı ile kopma noktasına getirmemeliyiz" deniyor.
4-Aynı zamanda yerli tedarik sanayisinde ithalata bağımlılığın ancak yerli stratejiler devreye alınarak azalacağı vurgulanıyor.
5-Çin gibi ülkelerle rekabette korunmak adına yerli tedarikçi kullanımının artırılması, yerlileşmeye göre teşvik sisteminin kurgulanması ve ana sanayi ile tedarikçi arasında adil ve uzun soluklu fiyatlama mekanizmalarının hayata geçirilmesinin önemi belirtiliyor.
"Özellikle Çin'den gelen ithalatın son yıllarda hızla artmakta olduğunu göz ardı edemeyiz. GTIP 8708 başlığı altında, yani motorlu taşıtlar için parça ve aksesuarlar kategorisinde, Çin'den ithalatın son 5 yılda yüzde 156 arttığını görüyoruz. Metal dökümden parçalarda ise Çin'in payı son 3 yılda yüzde 175 arttı. Bu artış, uzun vadede üretimin ithalata bağımlı hale gelmesine, yerli tedarikçinin zayıflamasına ve sanayimizin dışa açıklığının kritik seviyelere ulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle, ithalata bağımlılığı azaltacak yerli üretim ve tedarik stratejilerinin hızla geliştirilmesi ve desteklenmesi hayati önemdedir."
VELHASIL...
Düşündürücü olan...
Üretimin en ritmik atan alanı otomotiv tedarik sanayi / yan sanayi...
Dolayısıyla bu ritmi bozan/yavaşlatan yüklerin olması...
Örneğiniş gücü maliyetleri, ithalat, Çin, döviz, yatırımların askıya alınması, şirket borçluluğu, vergi...
Yan sanayi/ tedarik sanayinin rolü; ana sanayiye kaliteli, zamanında, makul maliyetle üretim yapmak...
Baktığınızda bugünün şartlarında 'makul'maliyetkısmı düşündürüyor. Zira sanayi fabrikalarının en zorlandığı kısım oldu.
Sanayinin ihtiyacında'nitelikli işgücü' ise farklı boyutta yer alıyor.
Enerji, ham maddefiyatlarıvedöviz kurueklendiğinde boyut daha da ağırlaşıyor.
Teknolojiyatırımlarını, yapay zekâyı, otomasyonu, robotlaşmayı çokça konuştuğumuz dönemden geçiyoruz.
Tüm bu yatırımlar için sermaye gerekiyor. Öyle değil mi?
Kısacası maliyet artışı devam ettiği sürece yatırımların/yeni projelerin planlanması da zorlaşıyor.
Yazarın diğer yazıları
- Eriyen hayaller, artan fiyatlar... 19 Ağustos 2025 Salı, 19:08
- Patronlar masada! 15 Ağustos 2025 Cuma, 18:03
- Üniversiteler ilk sırada! 13 Ağustos 2025 Çarşamba, 18:10
- Otomotiv yan sanayinin feryadı... 12 Ağustos 2025 Salı, 18:45
- Bursa sanayisinde çarklar nasıl dönüyor? 11 Ağustos 2025 Pazartesi, 20:31
- Bursa'da özel sektör 'eleman' arıyor! 08 Ağustos 2025 Cuma, 18:04
- Geçiş limiti '1 milyar TL' oldu! 07 Ağustos 2025 Perşembe, 21:44
- Patlamaya devam ediyor... 06 Ağustos 2025 Çarşamba, 22:31
- İmalat yatırımları neden düşüyor? 05 Ağustos 2025 Salı, 18:27
- Enflasyonda lider 'konut' ve 'eğitim'! 04 Ağustos 2025 Pazartesi, 18:00
Yazarlar
- Bursa'da susuzluk mu? Olmaz demeyin! Hasan Boztürk
- Dağ yöresinde GSM şirketleri sınıfta kaldı&n... Hasan Yalçın
- Eriyen hayaller, artan fiyatlar... Elif Didem Danacıoğlu
- Muhteşem gecede çok şey vardı, bazı şeyler y... Çetin Sabırlı
- Dostluk da kazandı doğa da! Binay Kazan
- Deprem gerçeği Prof. Dr. Murat Taş
- Kabine değişikliği ve Mehmet Şimşek'in durumu Metehan Demir
- Kazanan yine kasa! Emre Özpeynirci
- Memleketine hoş geldin Ferit Odman Ramazan Başan
- Özel okullar ve ücret iadeleri Yeşim Mutlu
- Bursa Bıçak Müzesi Kamuran Vatansever
- Üniversite tercihinde son tavsiyeler ve gele... Tolga Bahadır Şimşek
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz
- Biraz bizden, çokça Engin ağabey... Ece Sarı
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Zeynep Sönmez Türk tenisinde bir ilke imza attı Engin Aksöz