Takvimlerin 12-18 Aralık tarihleri arasını gösterdiği süreç; yıllardır bu ülkede; Tutum, Yatırım ve Yerli Malları Haftası olarak kutlanır. Kutlanır kutlanmasına da; artık nüfusu 85 milyonu çoktan geçmiş Türkiye'de, yerli malı kullanımı bir türlü yaygınlaştırılamaz.

Aslında ithalat; her zaman ihracattan fazladır ve yeterli yerli malı kullanılmayan bu ülkede; yıllardan beridir dış ticaret açığı verilmektedir. Yani dış alım, dış satışın önünde durmakta ve Türkiye uzun bir süredir dünyada "ithalat cenneti" bir ülke olarak tanınmaktadır. Bir tarım ülkesi kimliğimize rağmen; nohut ve mercimek bile Kanada'dan ithal edilir haldedir.

Gerçi son 1 yıldır ithalat biraz azalmış ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 73,3'e yükselmiştir ama yine de bu göstergelerin başa baş noktasına ulaştığı sıfır dış ticaret açığını hedeflemek gerekmektedir.                                                                                                                                   

İşte bu hedefi baz alarak; bugün sizlere "yerli malı, yurdun malı" diyerek ekonomisini düzlüğe çıkarmış ve bu düzlükte yıllardır refah içinde yaşayan bir ülkeyi tanıtmak istiyorum.

Hepimize örnek olması, üretimin artması ve yerli malı kullanımı ile tasarruflarımızın biraz artması dileği ile sunuyorum Finlandiya'nın özel durumunu...

CEP TELEFONLARININ YÜZDE 98,8'İ YERLİYDİ

Finlandiya Cumhuriyeti yerli malı kullanmayı ulusal ilke edinmiş bir Kuzey Avrupa ülkesi olarak tanınıyor. 1995 Yılında Avrupa Birliği ülkesi olarak kabul edilen bu soğuk ama şirin ülke, ilginç ekonomik istatistiklere sahip...Dünyada AR-GE harcamaları için gayri safi milli hasıladan en yüksek oranda pay ayıran (yüzde 3,7) Finlandiya'da tam 12 adet mükemmel araştırma merkezi ve 21 üniversite bulunuyor.

Dünyanın en gelişmiş elektronik ve bankacılık sistemine sahip olan ülke; telekominikasyon, elektronik ve bilgi teknolojisinde Avrupa kıtasının liderliğini sürdürmektedir. Finlandiya'nın Nokia markası, 2001 Yılında ünlü ekonomi dergisi Business Week tarafından dünyanın en büyük 6.markası seçilmişti. Sonraki yıllarda oldukça kan kaybeden Nokia o dönemde; 35 milyar dolarlık marka değeri ile dünya cep telefonu pazarının en büyük firması olmuştu. Bu ülkede 2000-2010 yıllara arasında kullanılan cep telefonlarının yüzde 98,8'inin yerli malı Nokia telefon olması da, bence en önemli yerli malı kullanımı kriterlerden biridir.

Nokia firması 2011 yılında tüm kullanım haklarını 10 milyar dolar karşılığında Mikrosoft firmasına devir edince, Finlandiya'nın bu önemli markasının ömrü tamamlandı.

Kişi başına milli gelirin 25 bin doları aştığı Finlandiya, Şeffaflık Örgütü raporlarında: en az yolsuzluk yapılan ülke unvanını defalarca almıştır.

Bunun yanı sıra sıra dışı eğitim sistemi ile, dünyanın en başarılı çocuklarını yetiştiren bu ülke, mutlu ve huzurlu çocukların yaşadığı sakin bir yurt olma unvanına da sahip...

FİNLİLER ESKİCİ DÜKKANLARINDAN DA ALIŞVERİŞ EDİYOR

Finlilerin en karakteristik özelliği; tutumlu olmasıdır. Bunu şu ilginç örnekle anlatmak mümkün; Finlandiya'da birçok eskici dükkanı (kripari) bulunuyor. Tüm ülkeye yayılan bu işyerleri, insanların giyim merkezlerini oluşturuyor. Kullanmaktan bıktığı giysisini getirerek bu işyerlerinden 2. el giysi alan Finliler, bunun için küçük bir değişim bedeli ödüyorlar. Kimsenin eski eşyalarını çöpe atmadığı ve değerlendirme yolunu tercih ettiği ülkede, göz kamaştıran milli gelirlere rağmen insanların 2.el giysi tercihleri ülkenin refahının getiren bir faktör olduğu konuşuluyor.

5 Milyon 161 bin kişinin yaşadığı Finlandiya'da 2,4 milyon kişinin çalışarak katma değer yaratması çok önemli bir istihdam zenginliğini yansıtıyor. Neredeyse her 2 kişiden biri çalışıyor ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Ülkesinde üretilen mallara sahip çıkarak, çok zengin bir ülke olmalarına rağmen tasarruf yaparak ve ülke değerlerine sahip çıkarak "ekonomik anlamda bir mucize gerçekleştiren" Finliler, bugün birçok ülkenin gıpta ile baktığı bir zenginliği yaşıyorlar. Anlaşılıyor ki: Finlandiya mucizesini yaratan şey, yerli malı tüketme alışkanlığı ile tasarruf felsefesidir.

Bu felsefenin ülkemizde de yaygınlaşması için herkesin çaba harcaması gerekiyor galiba...

Dış ticaret açığı ve cari açık gibi sorunların HİÇ olmadığı ülkelerden biri olan Finlandiya, ekonomik anlamda Türkiye'nin örnek alacağı bir ülkedir.

Kazandığından fazlasını harcamayan, tasarrufa önem veren ve kesinlikle de ülkede üretilen mal ve hizmetleri tüketen Finliler, yerli malı felsefesinin de dünyadaki en büyük savunucusudur.

Ne diyelim şimdi...Darısı; ülkemizde yaşayan insanların başına mı?

Ama çok ünlü bir telefon markasının en son çıkan 16 modeli için; sabahın 05.00'inde kuyruğa giren ve 100 bin TL'ye yakın para ödeyen insanlarımızı görünce; bu dileğimizin de bomboş olduğunu bilmek de acıtıyor insanın içini...

İşte o zaman anlıyoruz ki; biz bir tüketim toplumuyuz.

Bu ülkede "Yerli malı-yurdun malı/Herkes bunu kullanmalı" söyleminin de havada kalmış bir slogan olduğunu görüyoruz ve üzülüyoruz.