Yazarlar
İznik domatesi tüketmenin tam zamanıdır artık!
2025.07.16 09:42 - Son Güncellenme: 2025.07.16 09:42İşte temmuz ayının ortasını geçtik. Yaz mevsiminin en sıcak günleri başladı artık...
Gölgede bile 35 dereceleri bulan sıcak ve nemden bunalıyoruz. Sosyal medyada "Bu hafta daha da sıcak olacak" haberleri morallerimizi bozuyor. Ama öte yandan da; yaz mevsiminin insanı serinleten sebze ve meyveleri ile yaşamlarımıza farklı tatlar katabiliyoruz. Oldukça pahalı olmasına rağmen kıpkırmızı kirazlar, kokulu kavunlar, kesildiğinde kütür-kütür ses veren karpuzlar, hafif ekşi erikler, altın sarısı kayısılar ve dağ kokulu çilekler...
Yaşadığımız kentin ve ülkenin bize sunduğu güzel olanaklar bunlar...Kocaman bir Adana karpuzunu dilim-dilim kesip bir de buzdolabına koyarak soğuttuğumuzda, yemeye doyum olmuyor değil mi ?.
Bu arada yerli üretim domates ve biberler de, geçtiğimiz haftadan itibaren pazar tezgahlarındaki vazgeçilmez yerini aldı. İznik'in domatesi, Yenişehir'in biberi, M.K.Paşa'nın patlıcanı, Kestel'in şeftalisi ve Ağaköy'ün armutu artık sofralarımızı süslüyor.
Dün akşam Güzelyalı'daki bir manavdan 3 kilosu 100 liraya Başköy domatesi aldım. Bu sabah kahvaltıda gördüm ki; içi kıpkırmızı, tadı ise harikaydı. Bu lezzet karşısında "İşte yerli domates çıktı nihayet" dedim kendi-kendime...
İşte bu noktada bakıyorsunuz ki; Bursa bir tarım şehri aynı zamanda...Kentin bereketli topraklarında her şey yetişiyor. Kırağı ve susuzluk gibi tarım sektörünü bazen olumsuzluğa iten nedenlere rağmen...
DOMATES GİBİ KOKAN DOMATESLER...!
Ne iyi oldu da çıktı şu yerli domatesler...Biberler...
Zaten bıkmıştık artık şu ot gibi sera domateslerinden...Dışı kan-kırmızı ama gövdesi beyaz ve yeşil damarlı sera ürünü domateslerde ne tat vardı ne tuz...İznik'in yaygın şekilli ve tabak gibi domateslerinin tadı hiçbir şeyde yok inanın ki...Ne mutlu ki kavuştuk yine domates gibi domates kokan yerli ürünlere...
Çocukluğum Yenişehir'de geçti. İlçe pazarının kurulduğu Salı günlerini iple çekerdim bundan 55-60 yıl önce...Kocaman bir İznik domatesini bıçakla ortadan keserek, meyve gibi tüketmek için haftanın ikinci gününü dört gözle beklerdim.
Ne güzel, ne lezzetli domateslerdi onlar...Ata tohumları ile üretilen domateslerin kokusu da tadı gibi bambaşkaydı.
Aslında; her şeyin doğal tadı, tanımlıyor yaşam zevklerini...
Kabullenmeliyiz ki; domatesler dahil hiçbir şey artık eski tadında değil...Görünüşleri manken gibi olsa da,özellikle sera ürünü domateslerde tat ve koku o bildiğimiz/sevdiğimiz özellikte değil...Sanki birçok sebze ve meyvenin "kendisini değil,imajını tüketir" hale geldik.
Değişen yalnızca domatesin tadı ve görüntüsü değil tabiî ki...
Yıllar geçti...Sevgilerimizi bile plastikleştirdik ...!
Doğal yaşamdan uzaklaşarak, her şeyin bir benzerini kullanmaya alıştık.
TARIM ÜRÜNLERİNDEKİ DOĞAL TAT YOK MU OLUYOR..?
Elimde bir araştırma metni var.Yurtdışı seyahatlerimden birinde; katıldığım bir organik tarım konferansını sunan bir üniversitesi hocasından temin ettiğim bu metni şimdi sizlerle paylaşmak istiyorum.Londra'da bulunan Thames Valley Üniversitesi Sağlık ve Beslenme Kürsüsü bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmada;sebze ve meyvelerin tat,koku ,görünüm ve değerlerindeki değişim net bir şekilde ortaya çıkarıldı.20 Çeşit meyve ve sebze üzerinde yapılan kapsamlı araştırma raporunun en ilgi çekici yönü:"Bugün yediğimiz meyve ve sebzeler 70 yıl öncesine göre şekil ve renk olarak güzelleşirken,her geçen yıl daha az vitamin ve mineral içermeye başladı."şeklinde özetleniyor.
Bilim adamı Prof.Dr.Tim Lang'in İngiltere Beslenme Enstitüsünde yayınlanan bir raporuna göre ise;meyve ve sebzeler son 70 yılda mineral ve vitamin bakımından yüzde 72 oranında kayba uğramış bulunuyor.
İngiliz uzmanlar yiyeceklerimizdeki bu olumsuz gelişimi modern tarım yöntemlerine bağlıyor. Genleri ile oynanmış tohumlar, Suni gübreler, kimyasal ilaçlar, yapay aşılamalar ve haşere ilaçları üretilen sebze ve meyveleri güzelleştirirken, ne yazık ki doğal içeriğini yok ediyor.Böyle giderse 2050 yılında üretilen taze sebze ve meyvelerde, hiçbir vitamin ve mineral kalmayacak.Yani iyice ot gibi besinler alacağız ve doğal hiçbir tat bulamayacağız.Her şey eskide kalacak yani...Çok eskilerde...
Doğal hayatın değişim ve/veya dönüşümü ile ulaştığımız şu sıcak yaz günlerinde; hiç olmazsa "domates gibi domatesler" tüketerek, hala doğal kalmış eski bir şeylerin tadına varabiliriz diye düşünüyorum.
Her şeyin imajını tüketmekten, herkese de bir haller oldu zaten..!
Yazarın diğer yazıları
- Markalaşma, ARGE ve İnovasyon üzerine..! 22 Temmuz 2025 Salı, 12:34
- Barcelona Turimz Projesi Bursa'ya CUK oturur mu? 20 Temmuz 2025 Pazar, 14:46
- İznik domatesi tüketmenin tam zamanıdır artık! 16 Temmuz 2025 Çarşamba, 09:42
- İznik domatesi tüketmenin tam zamanıdır artık! 16 Temmuz 2025 Çarşamba, 09:42
- Candan Erçetin gölgede mi kaldı biraz? 14 Temmuz 2025 Pazartesi, 21:19
- Suda boğulma ve zehirlenme günleridir artık..! 11 Temmuz 2025 Cuma, 11:43
- Suda boğulma ve zehirlenme günleridir artık..! 11 Temmuz 2025 Cuma, 11:43
- Ah be sevgili Engin ah! 07 Temmuz 2025 Pazartesi, 15:44
- 63. Bursa Festivali'nde Carpe Diem keyfini yaşamak! 06 Temmuz 2025 Pazar, 14:49
- Bozbey'den yangın, deprem ve susuzluk yorumları! 02 Temmuz 2025 Çarşamba, 15:47
Yazarlar
- Kabine revizyonu öncesi Bursa detayı... Yeni... Hasan Boztürk
- Bursa'da hayati anons: "Hazırlıklı olun" Hasan Yalçın
- Reel kesim iyimser! Elif Didem Danacıoğlu
- Hazırlıkla beraber "karar kampı" başladı! Çetin Sabırlı
- Markalaşma, ARGE ve İnovasyon üzerine..! Binay Kazan
- Bursa'mızın sahilleri ve kıyı mimari kimliği Prof. Dr. Murat Taş
- Kabine değişikliği ve Mehmet Şimşek'in durumu Metehan Demir
- Yarın faiz kararı ne yönde olacak? Levent Yılmaz
- Kazanan yine kasa! Emre Özpeynirci
- Köfteci Yusuf'un evcil hayvan yasağına tepki... Ramazan Başan
- Kıbrıs yatırımı riskli mi? Yeşim Mutlu
- Biraz bizden, çokça Engin ağabey... Ece Sarı
- İbrahim Balaban sergisi! Kamuran Vatansever
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Zeynep Sönmez Türk tenisinde bir ilke imza attı Engin Aksöz