Binay Kazan

Binay Kazan

63. Bursa Festivali'nde Carpe Diem keyfini yaşamak!

2025.07.06 14:49 - Son Güncellenme: 2025.07.06 14:49
A

Müzik evrenseldir ve insanın ruhunu dillendiren, yüreğini ferahlatan iyileştirici bir güce sahiptir.

İşte bu gerçeği dün akşam Bursa Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu'nda bir kez daha canlı-canlı yaşadım ve hayatımızdaki birçok olumsuzluğa karşı kendimi yenilediğimi hissettim.

Samimi olarak dile getiriyorum ki; müzikten, şiirden, edebiyattan nasibini almamış, yaşamlarında bu insani güzellikleri hiç tatmamış insanlarla kendimi kesin bir çizgi ile ayırıyorum. Yaşamın bize sunduğu bu güzellikleri yaşarken; gündemdeki olumsuz haber bombardımanından kurtulduğumu, yaşanan haksızlık ve adaletsizliklere karşı kendimi daha güçlü bulduğumu söyleyebilirim.

İşte sanatın ve müziğin iyileştirici gücü bu galiba...

Dün akşam AHT'deki 63.Uluslararası Bursa Festivali'nin açılış konserinde, mekanı dolduran 3 bine yakın sanatsever ile birlikte; Dünyaca ünü çellist ve orkestra şefi Aleksander Rudin ile ülkemizin gururu tenor Murat Karahan'ı izlerken kendimizi bambaşka bir dünyada hissettik.

Konser anında; çevremdeki insanları da izledim zaman-zaman...Cep telefonları ile anı kaydeden insanlar olduğu gibi ,benim gibi CARPE DİEM yapan(anı yaşayan) insanların da varlığının tanığıyım. Ne kadar ihtiyacımız varmış meğerse; şarkıları beraber söylemeye ve notaların büyülü gücünü yüreğimizde hissetmeye...

MUSİCA VİVA ORKESTRASI'NIN İÇTENLİĞİ

Bursa Festivallerinin son yıllarında açılışlar; hep Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası ile yapılırdı. Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı, bu yıl bir yenilik yaparak, klasik müzik tutkunları için tercihini bir Rus orkestrasından yana kullandı. Bursa'da bu seçim biraz yadırgansa ve eleştirilse de, dün akşam izlediğim konserde bu farklılığın iyi bir sonuç verdiğini söyleyebilirim.

Dünyaca ünlü çellist ve orkestra şefi Profesör Alaksander Rudin, Rus romantizminin ihtişamını sahneye yansıttı. Moskova Oda Orkestrası Musica Viva üyeleri de, kusursuz icra kaliteleri ile Bursa festivaline renk kattılar.

Konsere Mozart'ın 35.Senfoni'sinden bir parça ile başlayan Musica Viva, daha sonra da Tchaikovsky'nin Rokoko Varyasyonları ile devam etti. Sahne ve seyirciler ile bütünleşen orkestra, geniş repertuarı ile klasik müzik hayranlarına adeta bir ziyafet sundu.

MURAT KARAHAN'IN MUHTEŞEM PERFORMANSI

Konserin ikinci bölümünde aynı orkestra ile sahne alan ünlü tenorumuz Murat Karahan, güçlü tenor sesi ile adeta Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu'nu inletti.

Opera sanatçısı Karahan; 1977'de Ankara'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini TED Ankara Koleji'nde yapan, daha sonra Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nden mezun olan Murat Karahan, 2005 yılında İtalyan Orkestra Şefi Maestro Marco Berdondini tarafından Roma'ya davet edildi. İşte müzik kariyeri, bu noktada yükselişe geçen sanatçı, Avrupa'da çeşitli orkestralarda görev aldı. Dünyanın ve ülkemizin sayılı orkestralarında başarılı temsiller ve konserler veren Murat Karahan'ın seslendirdiği bazı opera başrolleri de var. Aşkı-Memnu'da Behlül'ü de seslendiren başarılı sanatçı, son yılların yıldızı en fazla parlayan tenoru olarak notlarımıza girdi.

Bursa'da 10 yapıtı seslendiren Karahan, her performansından sonra çılgınca alkışlandı. Bazı insanların gözlerini kapayarak /dinlediği/izlediği Natalie şarkısı, mekanda büyük yankı getirdi. Ama dünyanın en bilinen klasiklerinden biri olan Rodrigo'nun Concierto de Aranguez isimli yapıtını, seslendirdiğinde; yürekler ve duygular tavan yaptı adeta...

Konseri izleyicilere "işte müzik bu" dedirten bu ünlü hüzünlü klasik, güçlü bir ses tarafından yorumlanınca dinlemeye doyum olmuyor.

Konserini Anadolu kökenli bir şarkı olan Misirlou (Yaralı gönül" ile sonlandıran sanatçı izleyicilerin yoğun ısrarı ile bu yapıtı bis yaparak bir kez daha seslendirdi ve "Bırak inadı/Senin de gönlün bana dünden razı" nakaratlarını binlerce kişi ile birlikte söyleyince ayakta alkışlandı.

AÇILIŞ KONSERİNDEN KISA NOTLAR

Kısacası 63.Uluslararası Bursa Festivali, dün akşam güzel bir başlangıç yaptı. Ruhu ve duygusu olan insanlara hitap eden bu konser öncesinde; BKSTV Genel Sekreteri Emre Feza Soysal ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in sanatın birleştirici yönü ve gücü ile ilgili açılış konuşmaları yaptı.

Festivalin ilk konseri ile ilgili birkaç kısa notum da var sizlere ileteceğim. Öncelikle bu zorlu ekonomik koşullarda sanata ve festivale sahip çıkma anlamında göreve soyunan sponsorlarla ilgili bir şeyler söyleyeceğim.

Sponsorların plaket ödülleri, ne yazık ki yangından mal kaçırırcasına oldu. Bu anlamlı anın daha saygın ve planlı olması gerektiğini düşünüyorum. Sahneye çıkış merdiveni daha yakından olmalı ve kurumlar ödüllendirilirken, izleyicilerin sanata ve sanatçıya sahip çıkan kuruluşları alkışlamalarına olanak tanınmalıydı. Bir nedenle konserin gecikmesinden kaynaklandığını sandığım bu olumsuzluğu, özellikle dile getiriyorum.

Bu arada bazı sponsor firma temsilcilerinin sadece isimleri okundu. Not alınırken ve anons yapılırken buna dikkat edilebilirdi. BKSTV Y.K. Başkanı Duygu Kaplan'ın firması Kaplanlar'a verilecek plaketi alacak kişinin; Ümit Bey olarak anons edilmesi beni üzdü. Bu arada plaket almaya çıkan sponsor firma temsilcilerinin de, buruşuk tişört veya gömleklerle sahneye çıkmasını oldukça yadırgadım.

Burası:63.Uluslararası Bursa Festivali sahnesi sayın firma temsilcileri...Sizi 3 bin kişi izledi..

Bu arada bir eleştirim de; basın mensubu arkadaşlarıma gelsin. Bu konseri basının izlediği E Blokta; sadece 4 gazeteci-yazar vardı. Fotoğraf ve görüntü alan basın mensupları dışında bu muhteşem konseri, benimle birlikte sadece 4 Bursalı yazar izledi. Demek ki; klasik müzik; gazeteci arkadaşların ilgi alanında değil... Bu yıl basın davetiyelerinin BKSTV'dan bizlere oldukça geç ve güç iletilmesinin de bir başka küçük sitemim olduğunu yazarken, bu harika programı Bursalılara sunan tüm görevlileri içtenlikle kutluyorum.

İyi ki; sanat var!


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları