Yazarlar
Tahsilat yapmak; deveye hendek atlatmak gibi artık...
2025.01.14 12:40 - Son Güncellenme: 2025.01.14 12:40Yeni bir yılın üçüncü haftası içindeyiz. Bugün size Bursa özelindeki kriterlerle, tüm Türkiye'de uzunca bir süredir yaşanan bir ticari sorundan kesitler sunmak istiyorum.
22 Bin TL'lik asgari ücret ve oldukça düşük kalan emekli maaşları tartışmalarının sıkça izlendiği bu günlerde; ekonominin dinamiğini oluşturan işyerlerinde de, tahsilat-ödeme prosedürüne özel bazı olağanüstü durumlar yaşanıyor.
Firmalar satın aldıkları mal veya hizmet bedelini "ödeme konusunda" farklı yöntemler izlerken, şu malum ödeme konusu bazen "ödememe" olayına bile dönüşebiliyor. Bir ödeme talebi geldiğinde, işyeri sahipleri veya muhasebe müdürlerinin hangi mazeretler ürettiğini görmek için yaptığımız bir araştırma, ülkemiz insanlarının mazeret üretme veya ipe un serme konusunda ne kadar yetenekli olduğunu da gösteriyor.
Özellikle tahsilat sorunlarının iyice tavan yaptığı günümüz koşullarında; Bursa'nın ve ülkenin her tarafındaki işyerlerinde bir tahsilat talebinizde aşağıdaki sözleri veya buna benzerlerini duyabilirsiniz. Bir işletmeden tahsilat yapmanın deveye hendek atlatmaktan daha zor olduğunu, ancak o zaman anlayabilirsiniz. Ödemenizin neden geciktiğini veya geciktirildiğinin ipucunun bu cümlelerde gizli olduğunu anlamak için bir tahsilat yapmaya kalkın yeter..!
Bugünlerde piyasalarda çok yaygın olan "ödeme işleminde ipe un sermenin" yollarını okuyun ve yorumlayın bakalım. Kimler ödeme yapmamak için ne mazeretler uydurmuş öğrenin. Belki karşılaştığınız bir tahsilat sorunu sonrasında bu listeye sizin de ekleyeceğiniz ilginç mazeretler çıkabilir. İşte piyasalardaki ödeme yapmama mazeretlerinden bir bölüm...
İPE UN SERME YÖNTEMLERİ
- Ödeme mi, ne ödemesi...?
- Bizde çeklere çift imza atılır, ikinci imza yok. Müdür tatile çıktı.
- Çocuklar bu sabah tahsilata çıktı, hele bir gelsinler bakarız.
- Elimizde size uygun bir şey (çek) yok, gelince bakarız.
- Muhasebecimiz bankaya gitti, gelince kendisine söyleriz.
- Bu Cuma size ödeme çıkmadı. Belki haftaya Cuma'ya...
- Sizin ödemeyi kargoya vermiş olmamız lazım...
- Sizi önümüzdeki haftanın ödeme programına almıştık.
- Şu anda elimizde büyük meblağlı çek var, size uymaz.
- Yönetim kurulu karar verdi: artık çek imzalamıyoruz.
- İnanın herkese ödeme yaptık, bir tek siz kaldınız...
- Vadeli hesabımızın zamanı gelince öderiz.
- Valla bu hafta 50 bin liralık karşılıksız çek ödedik.Kasa boş...
- İBAN numaranızda bir yanlışlık var galiba, muhasebeci öyle söyledi.
- Galiba faturalarınız bizim muhasebeye henüz ulaşmamış.
- Faturalarınızda miktar hataları var, onu bir düzeltinde öyle ödeyelim.
MAZERETİN KİTABINI YAZMAK İÇİN
Biliyorsunuz ki; yeni bir yıla başladık. 2024 Yılının hesaplarının kapatılma dönemidir ilk 15-20 gün...Firmalar karşılıklı cari hesap ekstrelerini alıp-veriyorlar. Firmalar yıl sonu bilançolarında nakit fazlası gösterebilmek için elinden geldiğince ödemeleri çek ile yapmaya çalışıyor. Bu durum da zaten sıkıntılı olan piyasalarda, yeni sıkıntılara yol açıyor. Bu sıkıntılarda adeta "mazeretin kitabını yazdıracak" nedenlere ulaşıyor. İşte şimdi de ödeme yapmamak için gösterilen diğer mazeretler:
- Ödemeleri Ocak ayı sonuna bıraktık. Hesaplar netleşmeli...
- Bir yerden havale bekliyoruz. Gelsin öderiz.
- Siz gidin, biz sonra size kargo ile göndeririz.
- İnanmazsınız ama kasanın anahtarı evde kalmış.
- Yeni yılın üçüncü haftasındayız.Bu hafta işler çok durgun, tahsilat yok.
- Bu hafta çok yüklü bir ödeme yaptık onun için...
- Bazı mallarda hatalar var ama...
- Aaa... Çek karnemiz kalmamış.
- Havalar değişken...Patron biraz grip olmuş da...
- Gelen bu mallar ilk gönderdikleriniz gibi değil...
- Yahu senden aldığım fiyattan daha aşağıya mal verenler var.
- Arkadaş çekleri kiralık kasaya koymuş.
- Biz sizden mal mı almışız..?
- Daha siparişimiz olan mallarınızı tamamlamadınız ki...
- Mallar daha yeni geldi. Ödemesi ancak haftaya olur.
- Müşterimden alacağım çeki alamadım. Alınca veririm.
- Bugün biraz sıkışığız, siz sonra gelin.
Yazarın diğer yazıları
- Kahramanmaraş'a selam, 3 puanlara devam! 02 Nisan 2025 Çarşamba, 16:47
- Bir yaşam reçetesine ihtiyacımız var mı bugünlerde? 27 Mart 2025 Perşembe, 14:02
- Hayatta ve ayakta kalmak için ahşap binalar! 24 Mart 2025 Pazartesi, 15:36
- Bursaspor'a bahar geldi! 22 Mart 2025 Cumartesi, 17:05
- Radyodaki arkası yarın piyesleri gibi oldu hayatlarımız! 20 Mart 2025 Perşembe, 13:33
- "Kalite" denince sokaktaki insan ne anlıyor? 18 Mart 2025 Salı, 12:52
- Dikkat, kan aranıyor! 16 Mart 2025 Pazar, 17:31
- İNTAM'da 19 yıllık büyük mağduriyet! 13 Mart 2025 Perşembe, 13:22
- Çağdaş tüketici vicdanının sesini mi dinliyor? 11 Mart 2025 Salı, 11:03
- Güvendiğimiz dağlara karlar mı yağdı? 09 Mart 2025 Pazar, 17:59
Yazarlar
- Siyaset yeniden hareketleniyor: AK Parti, CH... Hasan Boztürk
- Türk firmalarında siparişler düştü! Elif Didem Danacıoğlu
- "Şampiyon takımı" izledik, çok keyif aldık! Çetin Sabırlı
- 'Sanchez Ahmet' TMOK'nin yeni başkanı ... Engin Aksöz
- Bursa'nın dağ ilçesinde imar çıkmazı! Hasan Yalçın
- Kahramanmaraş'a selam, 3 puanlara devam! Binay Kazan
- Bir güne neler sığıyor bu ülkede... Metehan Demir
- Konut fiyatları ve konut sahipliği meselesi Levent Yılmaz
- En çok satan markalar elektriğe çok uzak Emre Özpeynirci
- Heybedeki turplara bir de bu açıdan bakalım Ramazan Başan
- Cin mi, cinli mi, cin gibi mi? Ece Sarı
- Cemal Nadir Evine Dönüyor sergisi Kamuran Vatansever
- Bayram Telaşı mı, Alışveriş Çılgınlığı mı? Yeşim Mutlu
- Bursa'nın turistik bölgesindeki o yol çözüm ... Fatma Öztürk
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Davut Aydın konuşur mu, konuşmaz mı? Pınar Yeniyiğit