Binay Kazan

Binay Kazan

Sadece düne bakanlar geleceği ıskalar mı?

2025.02.13 13:50 - Son Güncellenme: 2025.02.13 13:50
A

Yaklaşık 14 yıl önce; Bursa'da yapılan bir kongre bana yeni bir düşünce gücü, ekonomiye dair birçok yeni kavram ve de önemli bir tarımsal gelecek planlaması ile tanışma olanağı vermişti. 10 Şubat 2011 tarihinde Merinos'ta bulunan Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 3.AR-GE Proje Pazarı'nın ilk günündeki bir oturumda tanıştığım bir fütürist Alphan Manas, bana yaşadığımız dünden, yaşayacağımız bugün ve yarınlara ulaşan köprüye dair yaratıcı fikirler vermişti.

Dünyaca ünlü tasarımcı ve digital guru Valeria Casey'i dinlemek için gittiğim oturumda konuşan Türkiye Fütüristler Derneği Kurucusu ve Onursal Başkanı Alphan Manas'ı dinlerken, ülkemizde bir çoğumuzun haberi bile olmadan bazı güzel şeylerin planlanmakta olduğunu da anlamıştım.

Çünkü AR-GE Proje Pazarı'nın ilk oturumunda söz alan Alphan Manas, dünyanın gelecek senaryolarına yönelik akılcı bilgiler sunmuştu.

Şimdi o görüşlerin ne kadar doğru olduğunu anladığımız günleri yaşıyoruz işte...

Tarıma yeterli önemi ve değeri vermediğimiz için kuru fasulye başta olmak üzere birçok bakliyat ürünü tavan fiyatlardan satılmaya başlandı. Bir kilo patatesi 30 TL'ye almak zorunda kaldığımız günlerdeyiz artık...Semt pazarlarında; ıspanak 50 lira, karnabahar 100 TL ve brokoli 75 TL... Bursa ve ilçelerinde yetiştirilen, nakliye masrafları da olmayan kış sebzeleri bunlar... Nedense bu yüksek fiyatlara satılıyor.

Yakın geçmişe kadar tarımsal anlamda dünyanın kendi kendine yetebilen 7 ülkesinden biriydik ama... Eski camlar bardak oldu ne yazık ki...Tarım ithalatının giderek arttığı, buğday başta olmak üzere Rusya ve Ukrayna'dan tarımsal ürün almak zorunda kaldığımız günlere geldik sonunda... Mercimek ve nohutu da Kanada'dan getiriyoruz bu arada...

HOLLANDA'NIN TARIM ARAZİSİ BİZİMKİNİN 26'DA BİRİ AMA!

Fütürist Alphan Manas'ın katıldığım toplantıda yer alan tarım konusundaki bir görüşünü sizlerle paylaşmak istiyorum bugün... Görüşler bir tarım kenti kimliği de olan Bursa'yı da ilgilendirmesi açısından bana çok ilginç gelmişti. Şöyle anlatmıştı Manas örnek alabileceğimiz bir tarım ülkesinin hikayesini, "Global gıda üretiminin 2030 yılındaki dünya nüfusunu beslemesi için yüzde 40 civarında, 2050 yılındaki nüfusu beslemesi için de yüzde 70 oranında artması gerekiyor. Yeni ve farklı metodlar kullanılarak bu kolayca sağlanabilir. Yakın gelecekte tarım; topraksız ve az sulu(havadaki nemin suya çevrilmesi yöntemi ile) yapılabilecek. Ama Türkiye bu konuda en şanslı ülkelerden biri olmasına rağmen, bunu kullanamıyor. Hollanda ile Türkiye'yi karşılaştırdığımızda; bu çok daha net görülüyor. Hollanda'da 949 bin hektar, Türkiye'de 24 milyon 674 bin hektar tarım arazisi var. Hollanda'nın ekilebilir arazisi, Türkiye'nin 26'da biri yani...Konya ilimiz kadar yani...Ama buna rağmen Hollanda; Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise ABD'den sonra ikinci büyük tarım ürünü ihracatçısıdır. Hollanda tarımsal ürünlerinin yüzde 60'ı ihraç ediyor."

Kooperatifleşmenin önemine de dikkat çeken Manas; çiftçinin ne ekeceğine kooperatif planlama uzmanlarının karar verdiğini de belirtti.

Hollanda'da tarımsal bütçe planlamasının 7 yılda bir yapıldığını, çiftçilerin bu 7 yılda ne ekip ne biçeceğini bu planlama ile öğrendiğini ve uyguladığını da bu toplantıda öğrendim. Ve Hollanda'da bulunan Wageningen Tarım Üniversitesi'nin ülkedeki tarımı akıl-bilim ve teknolojik yönde nasıl yönlendirdiği konusunda da bilgilendim.1876 Yılında kurulan bu tarım okulunda şu anda 12 bin öğrenci, ülke tarımının gelişimi için araştırma ve uygulama çalışmaları yapıyor. İşte bu bilgilerle; bende Hollanda tarımındaki mucizeyi daha iyi tahlil eder hale geldim.

Bu görüşleri ile ülkemiz tarımını yönetenlerine büyük bir mesaj veren Fütüristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas'ın şu sözünü de bir kenara yazdım ve hiç unutmuyorum: "Sadece düne ve bugüne bakanlar, geleceği ıskalarlar."

TEK SERVET: BİLGİ Mİ OLUYOR ARTIK?

Şimdi konunun başına dönüyorum. Fütürist'lerin kimler olduğunu, neler yaptığını, neler yapacağını bir kez daha gözden geçirelim isterseniz.

Gelecek senaryoları üzerine düşünen ve geleceğe dair öngörülerde bulunan kişilere fütürist deniyor. Fütürist olmak için herhangi bir eğitim almak ya da ön koşul gerekmiyor. Sadece gelecek ile ilgili bol-bol senaryo yaratmak, hayaller kurmak ve bunları paylaşmak fütürist sayılmak için yetiyor.

Evet..."Dünden bugüne geldik, bugünden de yarına akacağız" eğilimi yerine "Önce geleceği tasarlayacak, ondan sonra bugüne gelecek ve adım-adım geleceğe doğru planladıklarımızı gerçekleştireceğiz."yaklaşımı size uygun geliyor ise...

O zaman; siz de bir fütüristsiniz. Kabul edin bu güzel gerçeği... Siz de geleceği planlayan insanlar arasındasınız.

Dünyanın en ünlü fütüristlerinden biri olan Alvin Toffler, eşiyle birlikte yazdığı "Zenginlik Devrimi" isimli son kitabında gelecekteki öngörülerini şöyle anlatmış: "Gelecekte tek servet: bilgi olacak. Olmaya da başladı zaten...Çünkü bilgi rakipsiz, bilgi azalmıyor ve aksine giderek çoğalıyor. Bilgi soyut; ona dokunamıyor, vuramıyor, koklayamıyor ama onu kullanıyorsunuz. İşte servet budur."

Örneklerde ve anlatılanlarda da görüldüğü gibi, dünya artık yeni bir akımla tanıştı. Para, petrol, altın, döviz gibi elle tutulabilir değerler yerine soyut bir servetten yani bilgiden bahsediliyor. Gelecek okur yazarı olarak yorumlanan fütüristlere de ilgi bu yüzden artıyor. Hele bundan sonra yapay zeka çalışmaları ile geleceği düşünmek ve planlamak çok daha kolaya olacaktır.

Haydi hayırlısı...

Bilgi; her şeyin önüne mi geçiyor yoksa?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları