Yazarlar
"Kalite" denince sokaktaki insan ne anlıyor?
2025.03.18 12:52 - Son Güncellenme: 2025.03.18 12:54Tam karşıdan bakıldığında; "içi hayli dolu ve/veya ütopik" bir kelime olarak görülen kaliteyi, ülkemiz insanlarının yaşamında ne gibi boşlukları doldurduğunu bugün bazı tezlerle ve 2 temel soru ile tartışılabilir hale getirmek amacındayım.
Kalite nedir ve kalitenin sizin yaşamınızdaki etkisi hangi aşamadadır?
Bu 2 soruyu yakın bir tarihte; öncelikle çok yakınımdaki aile dostlarımdan ve iş arkadaşlarımdan başlayarak, yaklaşık 40 farklı kişiye yöneltmiştim. Benim için yeterli sayılabilecek, net ve geçerli bir yanıtla karşılaştığımı söyleyemem. Herkesin farklı bir kalite anlayışına sahip olduğunu belirlediğimden, ben de bu köşe yazımda genel kalite anlayışına uygun bir tarz kullanmaya çalışacağım.
İş yaşamında kalite, en genel tanımı ile:"müşteri isteklerine uygunluk sağlayacak ideal bir yöntem" olarak yorumlanabilir. Kaliteyi "ucuz fiyata İSO kalite belgesi almanın" eşdeğeri olarak düşünen bazı iş insanları da, ne yazık ki kendi özel yaşamlarındaki kaliteyi sahip oldukları villa, lüks araç, yalı, Londra'da ev ve lüks tekne gibi maddi değerlerle özdeş tutuyorlar. Kaliteli yaşamın ancak bu araçlarla gerçekleşebileceğini savunarak...
Biliyoruz ki...Adı kalite ile anılan bazı STK'larda var Bursa'da ve ülkemizde... Bu STK'ların bu konuda üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini söyleyebilirim ama toplumda ulaştıkları noktalar konusunda ne yazık ki çok iyimser değilim. Çalışmalarında uyguladıkları eğitimler ve ödül yöntemleri de, bir anlamda kalite yolculuğuna çıkmaya karar verenlere rehber olduklarının canlı tanığıyım.
Ama dedim ya; kalite amaçlı STK'lar kısıtlı alanlarda kendileri gibi düşünenlere hizmet ediyorlar. Dar alanda kısa paslaşma örneği...
KOBRA MURAT'IN ALBÜMÜNDEKİ KALİTE ANLAYIŞI!
Ya artık 85 milyonluk nüfusa sahip toplumumuz...?
Kaliteyi nasıl ve hangi boyutta kavrıyor ve de anlıyor ki..?
Örneğin Kobra Murat isimli bir sanatçı var.2023 yılında FA Müzik yapımcılığında bir mini albüm çıkardı. Albümün adı: "Adı kalite, soyadı marka"...
Şarkıda paranın egemenliği eşliğinde, sıra dışı bir kalite ve marka yorumu var anlayanlara...Roman havalarını sevenler; son zamanlarda bu şarkıya ismini veren KALİTE ve MARKA kavramlarına sahnede coşkulu şekilde eşlik edebiliyorlar.
Hoplaya-zıplaya "kalite" diyorlar...Güle-oynaya da marka!
Ne diyelim. Halkın bir bölümünün kalite ve markaya bakışı bu belki de...
Yaşam tarzı ile çelişkili bir durum olsa da...Kabul edelim ki; kalite anlayışı budur ülkemizdeki bazı kesimlerde...Yadırgamamak lazım ama gerçek; fantezi şarkılara yansıyandır.
İNSANLARIMIZIN UMUDU: KALİTEDİR AMA!
Bu tezlerin ışığı altında gerçekleştirdiğim; 40 kişilik mini kalite araştırmasının sonuçlarını sunuyorum şimdi sizlere...Ağırlıklı olarak Bursa ve Nilüfer sokaklarında gerçekleştirdiğim bu araştırmada; insanların "kalite" deyince ne anladığını ve yaşamlarındaki kalitenin izlerini öğrenmeye çalıştım.
İnsan beyninde oluşacak kalitenin her şeyden önce geleceğini bildiren bir avukat arkadaşım, kalite savunuculuğunun bu ülkede çok fazla getiri sağlayamayacağını belirterek: "Ülkemizin tüm alanlarında önlenemeyen bir kalite düşüklüğü yaşanmaktadır. Bunu somut olarak özellikle sabah kuşağında yayınlanan bazı TV programlarında ve gazetelerin 3.sayfalarında görebiliriz. Ülkemiz insanı ne yazıktır ki, çok gereksinimi olmasına rağmen, hızla kaliteden uzaklaşmaktadır." diyerek çok farklı bir yaklaşım getirmişti konuya...
Atatürk Caddesi'nde gezerken görüşünü aldığım bir lise öğrencisi için kalite: "Gelecekte AB ülkelerinden birine kapağı atarak orada yaşamanın diğer adı" olarak anlam taşırken, ev hanımı olan bir tanıdığım: "Bu ülke kaliteli ürün ve kaliteli insan konusunda sınıfta kalmıştır. Tercihler ortada. Söyleyecek bir şey yok" diyerek kendine özel kalite anlayışını dile getirmişti.
25 Yıldır makine sektöründe çalışan bir mavi yakalı için kalite şunu ifade ediyordu: "Çalıştığım işyerinde kaliteyi ön plana çıkararak bazı yenilikler yapmaya çalışıyorum. Ama çevremde bana uyum sağlayacak kimse yok. Herkes ekmek parası derdinde...Bu pahalılıkta kimse başka alanlara girmiyor. İşini yapıyor ve parasını alıyor. Hepsi bu...İşyerimizde asılı bulunan ÖNCE KALİTE başlıklı afişin de önemi kalmıyor bu durumda tabii ki..."
Çevremdeki bir endüstriyel tasarımcı genç kızımızın da görüşleri önemliydi benim için...Reel sektörde çalışan bu beyaz yakalı genç kız: "Kaliteyi para ile aynı noktada taşıyan bir anlayış var ülkemizde...Parası olan kaliteli yaşar diyorlar. Ama kalite bir yaşam tarzıdır. Parası olanlar da kaliteye ulaşamıyor bazen...Düşünce kalitesi daha önemli bence..." diye yorumladı sorumu...
Daha birçok ilginç cevap var mini araştırmamda kalite ile ilgili...Onlara da bir başka kalite yazımda yer vereceğim.
KALİTE BİR ÜTOPYA MIDIR BU ÜLKEDE YOKSA?
Örneklerde de görüldüğü gibi: bu ülkede KALİTE kavramının karşılığı, dipsiz bir kuyu gibi....Ama benim de çok iyi bildiğim bir şey var. Ülke insanının umudu: kalitedir. Yıllardır önüne ne getirilirse onu tüketen, hangi TV programı konulursa onu seyreden, ne denirse onu yapan, çoğunlukla mesnetsiz/kanıtsız yalanlarla kolayca kandırılan, seçeneksiz kaldığında ise ne yapacağını bilemeyen insanlarımız artık "kalite etrafında birleşerek" bu ülkenin geleceği için çok önemli bir gelişmeyi sağlayabilir.
Siyasette, sporda, medyada, kültür ve sanatta, ekonomide, sosyal hayatta ve de iş yaşamında; kalite artık bir zorunluluktur. Kalite: bu ülke ve bu kent insanları için asla bir fantezi değildir. Odağında sürekli iyileştirme, temelinde dinamik bir yapılanma olduğu sürece KALİTE, bizim insanlarımızın da vazgeçilmez bir tutkusu olmalıdır.
Umarım ki; bu ülkede ve bu kentte de "kaliteli bir birey- çağdaş toplum" olma yolunda önemli adımlar atılabilir ve sonucunda da toplumsal başarı yakalanabilir. Böylece bu ülkede kalite algısı da artar, bilinçli kalite arayışında olanlar da çoğalır.
Kaliteli yaşam tarzına gidecek tek yol budur.
Bugün bir ÜTOPYA olarak görülse bile...Bir gün mutlaka bu rüya gerçekleşecektir.
Er ya da geç...Mutlaka...
Yazarın diğer yazıları
- Kahramanmaraş'a selam, 3 puanlara devam! 02 Nisan 2025 Çarşamba, 16:47
- Bir yaşam reçetesine ihtiyacımız var mı bugünlerde? 27 Mart 2025 Perşembe, 14:02
- Hayatta ve ayakta kalmak için ahşap binalar! 24 Mart 2025 Pazartesi, 15:36
- Bursaspor'a bahar geldi! 22 Mart 2025 Cumartesi, 17:05
- Radyodaki arkası yarın piyesleri gibi oldu hayatlarımız! 20 Mart 2025 Perşembe, 13:33
- "Kalite" denince sokaktaki insan ne anlıyor? 18 Mart 2025 Salı, 12:52
- Dikkat, kan aranıyor! 16 Mart 2025 Pazar, 17:31
- İNTAM'da 19 yıllık büyük mağduriyet! 13 Mart 2025 Perşembe, 13:22
- Çağdaş tüketici vicdanının sesini mi dinliyor? 11 Mart 2025 Salı, 11:03
- Güvendiğimiz dağlara karlar mı yağdı? 09 Mart 2025 Pazar, 17:59
Yazarlar
- Siyaset yeniden hareketleniyor: AK Parti, CH... Hasan Boztürk
- Türk firmalarında siparişler düştü! Elif Didem Danacıoğlu
- "Şampiyon takımı" izledik, çok keyif aldık! Çetin Sabırlı
- 'Sanchez Ahmet' TMOK'nin yeni başkanı ... Engin Aksöz
- Bursa'nın dağ ilçesinde imar çıkmazı! Hasan Yalçın
- Kahramanmaraş'a selam, 3 puanlara devam! Binay Kazan
- Bir güne neler sığıyor bu ülkede... Metehan Demir
- Konut fiyatları ve konut sahipliği meselesi Levent Yılmaz
- En çok satan markalar elektriğe çok uzak Emre Özpeynirci
- Heybedeki turplara bir de bu açıdan bakalım Ramazan Başan
- Cin mi, cinli mi, cin gibi mi? Ece Sarı
- Cemal Nadir Evine Dönüyor sergisi Kamuran Vatansever
- Bayram Telaşı mı, Alışveriş Çılgınlığı mı? Yeşim Mutlu
- Bursa'nın turistik bölgesindeki o yol çözüm ... Fatma Öztürk
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Davut Aydın konuşur mu, konuşmaz mı? Pınar Yeniyiğit