Yazarlar
Elmanın kurtlu olması sağlıklı olduğunun göstergesi mi?
2025.03.04 13:10 - Son Güncellenme: 2025.03.04 13:14Ekolojik yani organik tarımla tanıştığımda; henüz 17 yaşındaydım. 1977 yılında dil öğrenimi için gittiğim İngiltere' de; yamru-yumru ve şekilsiz domateslerin, klasik yöntemlerle üretilen ve de bir manken gibi görünen domateslere göre 3 misli fiyatla satıldığını görmüştüm.
Yani klasik yöntemle üretilen domates 1 pound, organik domates ise 3 pound fiyat etiketliydi. Oldukça şaşırmıştım bu duruma... Hiçbir kimyasal katkı maddesi kullanılmadan, doğal şartlarda üretilen sebze ve meyvelerin iyi para ettiğini bundan tam 48 yıl önce öğrendim.
Yıllar geçti bu arada... Ekolojik ürünlerin özellikle AB ülkeleri ve Japonya'dan yoğun talep aldığı yıllara geldik işte... Artık Hollanda başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, ekolojik olarak üretilen sebze-meyve talebinde bulunuyor.
Çünkü artık gelişmiş ülkelerdeki insanlar; "ilaçlarımız besinlerimiz, besinlerimiz de ilaçlarımız "şeklinde bir sağlıklı gıda felsefesinin sıkı takipçisi oluyorlar.
TARIMDA DOĞAL İNOVASYON ZAMANI..!
Fakat Türkiye; yıllardan beri tarımsal alandaki olumlu değişimi yaşayamıyor. Klasik yöntemlerin dışına çıkmamakta ısrarcı olan tarım yöneticileri, dünyadaki gelişmelerin çok uzağında yaşıyor. Türkiye tarım sektöründe; ekolojik (organik) anlamda bir kıpırdanma başladı ama, bunun da saman alevi gibi olmasından korkuyorum. Son 20-25 yıldır oldukça fazla kan kaybeden tarımın, yeniden canlanması epey zaman alacak gibi görünüyor.
Aslında Türkiye ekonomisinin krizlerden çıkış anahtarı: ihracattır. Pandemi süreci ile birlikte önemi ve anlamı daha da artan tarım ürünü ihracatı ise, bu işin ilacıdır. Yüksek performanslı gıda ihracatı içinde; planlı bir tarım yapılanması şarttır. Bu noktada da; anti-kimyasal şartlarda üretilen ekolojik ürünler yetiştirmek ve satmak en önemli kriter olabilir.
Kanola, enginar, kapari, kekik, yaban mersini, adaçayı, ahududu, kiraz ve böğürtlen gibi yeni ihracat ürünleri ile Türkiye' nin önü açılabilir. Yakın bir tarihe kadar; bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye, artık gerçekleri görmeli ve klasik tarım yöntemlerinin dışına çıkarak yeni ufuklara yönlenmelidir.
Kurtlu meyvelerden- sebze yaprakları ile saplarına, yabani ot ve bitkilerden- çalı dallarına dek birçok ekolojik ürün Hollanda, Fransa, İsviçre ve Almanya başta olmak üzere çeşitli ülkelere ihraç edilebilir. Yoğun talep var çünkü...Son yıllarda giderek artan bazı hastalıklar (Kalp-damar ve kanser hastalıkları) nedeniyle bu talep daha da çoğalacaktır. Çünkü insanlar doğal gıdalarla beslenmek istiyorlar.
KURU ELMA KOMPOSTOSU VE ELMA ÇAYI..!
Şimdi gelelim belki de size bu Ramazan gününde oldukça antipatik gelebilecek kurtlu elma olayına...Burada hiç kimse; elmayı kurtlu olarak tüketmiyor tabii ki...
Sistem şu...Bu elmalardan kurtlu ve hasarlı bölümler ayrıştırılarak, alternatif tıp amaçlı elma çayı ve kuru elma kompostoları elde ediliyor. İçinde kurt yaşadığı için kimyasal kullanılmadığı anlaşılan meyvelerin kabuklarının pürüzlü olması bu ürünlerde talebi daha da arttırıyor. Bu tür meyveler kem çöp, hem de gövde olarak değerlendirilebiliyor. Elmanın kurtlu olması, içeriğinde hiçbir kimyasal katkı olmadığının göstergesi ve yurtdışı talebin artmasının temel nedeni...Kurt; burada insan sağlığı için bir sigorta kabul ediliyor yani...
Kurtlu elmanın bu bölümleri temizlenerek kendisinden antibiyotik anlamda faydalanılabiliyor. Bu elmaların kabuklarından yapılan sıcak çay, gargara olarak boğaz yolları enfeksiyonlarında kullanılıyor. Özellikle penisilin alerjisi olan çocuklarda, boğazdaki mikropları yok etmek için, kurtlu elma gargarası kullanmanın çok da iyi bir sonuç verdiğini belirtiyor doğal gıda uzmanları...
Yani işin temeli: organik yani doğal olması...Kurtlu olması da, organik ürünün temel sigortası...Bir elmada kurt varsa; içinde ilaç-pestisid ve hormon yok demek..!
Hele-hele kurutulmuş dilimli elma paketleri AB ülkelerinde kapış-kapış satılıyor. Çerez gibi tüketiliyor sağlıklı elmaların kurutulmuş versiyonları ve 6-7 Euro'ya satılıyor 200 gramlık poşetler halinde...
ORGANİK TARIM BİR MASAL DEĞİL TABİİ Kİ..!
İnsan sağlığı için çok yararlı olan ve oldukça fazla tüketilen elma hakkında başka bilgi ve yorumlar da var tabii ki...Yakın geçmişte; bir TV programında açıklama yapan Prof. Dr. Canan Karatay, insanlara kurtlu elma tüketmelerini önerirken, işte bu mantaliteden esinlenmişti.
Elmanın dışında da sağlıklı gıdalar var elbette...Enginar ise: sapı, kabuğu ve yaprağı olmak üzere 3 ayrı parça halinde alıcı buluyor. Hem yemek olarak, hem de karaciğer hastalıklarına karşı ilaç anlamında kullanılan enginar, batı ülkelerinde en çok ilgi gören sebzelerden biri olarak biliniyor.
Her derde deva olarak görülen kekik de, aranan bir ekolojik ürün sınıfında yer alıyor. Dağda, bayırda ve her türlü ortamda kendi kendine bile yetişen kekik, 25 gr.'lık poşetler halinde ve paketi 2 euro'dan satın alınabiliyor Avrupa'nın Nature-Shop dükkanlarından...
İşte para eden ekolojik ürünler...Ve İşte Türk çiftçisinin şu andaki perişan hali...Mesaj ortada aslında...Tarımda sıra dışı ürünlere yönelerek, çiftçilerimizin köyden-kente göçü önlenebilir.
2021 Yılı istatistiklerine göre; ülkemizde, 38.748 kayıtlı çiftçi, 243.778 hektar alanda 213 farklı organik ürün üretiyor. Bu alandaki organik tarım ürünü miktarı ise; 1.101.236 ton olarak kayıtlara geçmiş durumda...Bu istatistiklere objektif kriterlerle baktığımızda bazı karamsar insanların tespitinin doğru olmadığı anlaşılıyor. Organik tarım; asla bir masal veya fantezi değil, dünyanın her tarafındaki sağlıklı yaşamak isteyen insanların bir tercihidir.
İşte bu gelişmelere ve açıklanmış verilere baktığımızda: çiftçilerimize " Haydi yeni pazarlara...Sıra dışı organik ürünlerle..."demek geliyor içimizden...
Yazarın diğer yazıları
- Kahramanmaraş'a selam, 3 puanlara devam! 02 Nisan 2025 Çarşamba, 16:47
- Bir yaşam reçetesine ihtiyacımız var mı bugünlerde? 27 Mart 2025 Perşembe, 14:02
- Hayatta ve ayakta kalmak için ahşap binalar! 24 Mart 2025 Pazartesi, 15:36
- Bursaspor'a bahar geldi! 22 Mart 2025 Cumartesi, 17:05
- Radyodaki arkası yarın piyesleri gibi oldu hayatlarımız! 20 Mart 2025 Perşembe, 13:33
- "Kalite" denince sokaktaki insan ne anlıyor? 18 Mart 2025 Salı, 12:52
- Dikkat, kan aranıyor! 16 Mart 2025 Pazar, 17:31
- İNTAM'da 19 yıllık büyük mağduriyet! 13 Mart 2025 Perşembe, 13:22
- Çağdaş tüketici vicdanının sesini mi dinliyor? 11 Mart 2025 Salı, 11:03
- Güvendiğimiz dağlara karlar mı yağdı? 09 Mart 2025 Pazar, 17:59
Yazarlar
- Siyaset yeniden hareketleniyor: AK Parti, CH... Hasan Boztürk
- Türk firmalarında siparişler düştü! Elif Didem Danacıoğlu
- "Şampiyon takımı" izledik, çok keyif aldık! Çetin Sabırlı
- 'Sanchez Ahmet' TMOK'nin yeni başkanı ... Engin Aksöz
- Bursa'nın dağ ilçesinde imar çıkmazı! Hasan Yalçın
- Kahramanmaraş'a selam, 3 puanlara devam! Binay Kazan
- Bir güne neler sığıyor bu ülkede... Metehan Demir
- Konut fiyatları ve konut sahipliği meselesi Levent Yılmaz
- En çok satan markalar elektriğe çok uzak Emre Özpeynirci
- Heybedeki turplara bir de bu açıdan bakalım Ramazan Başan
- Cin mi, cinli mi, cin gibi mi? Ece Sarı
- Cemal Nadir Evine Dönüyor sergisi Kamuran Vatansever
- Bayram Telaşı mı, Alışveriş Çılgınlığı mı? Yeşim Mutlu
- Bursa'nın turistik bölgesindeki o yol çözüm ... Fatma Öztürk
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Davut Aydın konuşur mu, konuşmaz mı? Pınar Yeniyiğit