Yaşımızın ilerlediğinden mi, yoksa değerli zamanımızı can sıkıcı şeylerle doldurmak istemediğimizden midir nedir...Düğün törenlerine hiç gitmek istemiyorum.

Çok yakınlarımın/akrabalarımın düğünlerinde bulunmak tabii ki şart ama; bazen çok sıkıcı, demode ve giderek kalitesizleşen düğün ortamları hiç bana göre değil...

Eski düğünler, sünnet törenleri daha güzel oluyordu inanın...

Böyle saatlerce süren takı törenleri yapılmıyor, insanlar bir taraftan eğlenirken masaları gezen gelin ve damada takılıyordu hediyeler ve takılar...Evlenen çifte ne takıldığını belgeleyen fotoğraf ve videolar da yoktu o zamanlar...

Güzeldi yani eski düğünler...Mütevazi ama güzel...

Ama şimdi...Benim gibi birçok kişi için; "Şu takıyı takalım da, bir an önce kaçalım" modunda gerçekleşiyor düğünler...Takı töreni sonrası yarı-yarıya azalıyor düğün salonları, düğün bahçeleri...Hele bir de hava sıcak ise...Kimse tutamıyorsun düğün ortamında, yakın akrabalardan başka...

Ama bu işe bir "dur" demek gerek...Düğünler düğün gibi olmalı.. İnsanlar eğlenmeli, evlenen çiftin yakın akrabaları gurur duymalı...

Düğün organizasyonu yapan kuruluşlar; artık düğünlere bir yenileşim katmak zorunda...

İnsanları düğünden" kaçarcasına" uğurlamamak için, düğünlerin başlangıcını ve devam bölümlerini yeniden ele almak zorundalar...Sıkıcı ve bunaltıcı ortamı yaratmamak için, daha farklı yöntemler bulunmalı...Takı törenleri neredeyse 1 saat sürüyor bazı kalabalık ailelerde...Takı almak şart bunu anlamak mümkün tabii ki onca masrafa karşın...Bunu kısaltmanın veya bir başka şekle çevirmenin yöntemi olmalı...

SIKICI DÜĞÜNLERE MUTLAKA SON VERİLMELİ

Mayıs ayının ikinci haftasındayız. Yaz sezonuna az kaldı.. Yaz mevsimi aynı zamanda düğün dönemi...Ardı ardına düğün törenleri olunca, insan bazı akşamlar 2 veya 3 düğüne birden katılmak zorunda kalabiliyor.

Yani düğün trafiği çok yoğun olacak bu yaz da!

Gerçi çeyrek altının 7 bin TL olduğu bir süreçte bu düğünlere katılım eskisi gibi olacak mı?

Henüz kimse bunu bilmiyor.

Ama bazı değişiklikler şart artık düğün törenlerinde...Bana göre; düğünlerdeki "uzun kuyruklu takı törenleri" son bulmalı artık...Sıkıcılığı, zaman ve prestij kaybı nedeniyle...Birçok tanıdığım bu takı törenleri nedeniyle ya düğüne gitmiyor, gitmek zorunda kalırsa da takı zamanı geliyor, takısını takıp gidiyor.

Özellikle evlenme törenlerinde; başta nikah gerçekleştiriliyor. Çiftler nikah sonrasında ilk düğün danslarını yapıyorlar ve hemen ardından bir anonsla takı törenine geçiliyor. İnanılmaz kötü bir başlangıç bu...Birkaç dansa parçası olmalı mutlaka insanların düğün havasına girmesi için...

Takı töreni tam bir keşmekeş oluyor ama...Yakın tarihlerde katıldığım 2 düğünde; bu karmaşayı canlı-canlı yaşadım. Önce damat tarafının takılarını takması için, bir kuyruk oluştu. Takı takılması ve birlikte fotoğraf alınması falan derken, kişi başına 45 saniye sürdü bu işlem...Damadın 50 misafiri , ardından Gelin Hanım'ın 30 misafiri takı törenine katılınca,  düğünün yarısından fazlası geçti.  Yani; çok neşeli, heyecanlı ve tempolu geçmesi beklenen birçok düğün töreninin, yaklaşık 1 saati takı töreni ile geçiştirildi. Bu durumda; düğünden geriye bir şey kalmadı ve takısını takan bazıları da, o düğünden bir an önce kaçmaya çalıştı. Takı töreni sonrası masalar boşalıverdi birden...

İDEAL VE EĞLENCELİ BİR DÜĞÜN İÇİN 2 İNOVASYON ÖNERİSİ

Ama geçtiğimiz yaz mevsiminde ünlü bir otelin bahçesinde gerçekleştirilen bir düğün töreninde; bu işin çözümünün sağlandığına da tanıklık etmiştim.

Çok güzel bir atmosferde başlayan düğün töreni, nikah işlemi sonrasında oldukça uzun süren  slov bir dansla devam etti. Herkes bu dansa eşlik etti. Bundan sonra; genç çift düğüne gelen misafirleri masalarında ziyaret ederek kutlamaları kabul ettiler. Bu esnada; düğüne katılan konuklarda gelin ile damada hediyelerini sundular. İsteyen konuklar ise; bu süreçte sahnede dans edip, oyun havası oynayarak düğüne anlam ve neşe kattılar. Güzel bir düğün oldu yani!

Çağdaş ve eğlenceli bir düğün isteyenler, bu anlamlı güne neşeli bir ruh katabiliyorlar demek ki...

Bir başka düğünde de; şöyle bir yenilik gördüm. Düğünün LCV'lerine göre masalara birer zarf konulmuştu. Herkesin adının yazıldığı bu zarflara, davetliler takılarını koyarak bir sandığa atıyordu.

Böylece zaman ve prestij kaybı olmuyordu kimsenin...Herkesin ne taktığı da belli oluyordu isme yazılı zarflardan...Davetliler ve ev sahipleri de tadını çıkartıyorlardı bu özel günün...

Yani...İnovasyon yapan düğün sahipleri, bu unutulmaz günü davetliler için bir ızdırap olmaktan çıkarabiliyorlar. İstenirse oluyor.